hesabın var mı? giriş yap

  • tespittir. ama bazı ufak detaylar var...

    20 senedir bilişim sektöründe olan, belki yüzlerce yazılımcı ile çalışmış hatta iddiasına girerim bir yazılımcıyla 5 dk konuşarak tüm seceresini çıkaracak kadar tecrübesi olan birisi olarak olayı biraz farklı şekilde yorumlayayım.

    bundan 20 sene önce sadece html dilini bilen -ki bu en temel yazılım dillerinden birisidir- kişiler bugünün yapay zeka algoritmasıyla uğraşanlar kadar değerliydi.

    çünkü o zamanlarda html'i öğrenmek bile çok zordu. kaynak azdı, bilgiye erişim kısıtlıydı...

    peki geçen süreçte ne değişti de bu işler ele ayağa düştü?

    open source, yani açık kaynak kültürü gelişti.

    insanlar yazdığı kodları harmanlayıp, bir güzel paketleyip herkesin kullanımına açtı. örneğin bir web sitesi mi istiyorsun? 20 yıl öncesine kıyasla bunu yapabilmek için artık bir kod yazman bile gerekmiyor. internette yazılmış ve insanların kullanımına sunulmuş yüzlerce open source proje bulman mümkün.

    google gelişti.

    yazılım mı öğrenmek istiyorsun. tek yapman gereken google'ye "x kodlama dersi" yazman yeterli oluyor. milyonlarca içeriğe anında ulaşabiliyorsun.

    youtube icat edildi

    aradığın bilgiye ulaşım artık hiç olmadığı kadar hızlı oluyor. hızı bir kenara koyun artık ders alıyor gibi birileri çıkıp size yazılımı anlatıyor. ulan 20 sene önce insanlar bu bilgilerin yüzde biri için servet döküyordu...

    kurumsal firmalar fabrikasyon işler için kendi paketlerini yazdılar.

    işin içinde ticaret var. maaşlı çalışan milyonlarca insanlar var. büyük firmalar ne yaptı. daha az insanla daha çok iş yapabilmek için kendi kütüphanelerini yazdılar. react gibi go lang gibi, nodejs gibi. 20 sene önce bir yazılımcının aylarca uğraşıp yapacağı işi, birkaç saate kadar düşürdüler...

    sonuç olarak yazılım dilinin yazması, okuması ve öğrenmesi inanılmaz şekilde kolaylaştı ve süreç müthiş şekilde hızlandı...

    daha kolay anlaşılabilir olduğu için yazılım öğrenen insanların yaş ortalamasını da haliyle düşürdü. artık ergenliğe gelmemiş çocukların bile oturup bir şeyler yazabildiğini hepimiz biliyoruz ki bu çok da güzel bir şey.

    fakat bunun getirdiği bir dezavantaj var. şöyle düşünün;

    mahalle bakkalları neden artık eskisi kadar çok kazanamıyor?

    çünkü artık zincir marketler var.

    peki zincir marketler artık neden çok kazanamıyor?

    çünkü artık online market satışları var.

    olay teknolojiye ayak uydurmakla ilgili. dönemine ayak uyduranlar başarılı olurken, bunu görmezden gelenler ise zamanla yok olmaya mahküm oluyor.

    doğada uzun vadede nasıl en güçlüler hayatta kalabiliyorsa, aynı çarklar yazılım sektörü içinde de geçerlidir.

    şimdi konuyla ne alakası var demeyin,

    yazılıma ulaşım bu kadar kolaylaştığı için yazılımın ticari değeri de hızla düşmektedir. örneğin eskiden 50 bin liraya yazılan bir web sitesi bugün 1000 liraya yapılabiliyor. çünkü artık bunu yapabilecek çok fazla insan var.

    evet artık yazılım öğrenmek 4 ayda mümkün. hatta sıkı bir şekilde 4 ay boyunca çalışırsanız iş bulabilecek kadar kendinizi geliştirmeniz de mümkün. ama "ehhe artık yazılım biliyorum yıllık 150 bin dolar kazanırım" hayalleriniz için biraz daha düşünmeniz gerekiyor. dananın kuyruğu da zaten burada kopuyor.

    4 ayda öğrenebildiğiniz yazılım yukarıdaki verdiğim mahalle bakkalı kıvamında olacaktır. çünkü artık öyle yazılım teknolojileri var ki, 20 senedir bu işin içinde olan beni bile bunları görünce koca bir oha çekiyorum.

    dünya genelinde yazılım işi gerçekten çok ilerlemiş durumda. bizim değil 4 ay, 40 yıl uğraşsan bile anlayamayacağın teknolojiler ile uğraşıyorlar.

    bugün 4 ayda öğrenebildiğin yazılımı belki bundan 10 sene sonra 4 günde öğrenebileceksiniz. ya da 4 ayda yapabildiğiniz bir projeyi ileride 4 saatte yapabileceksiniz.

    yani evet 4 ayda yazılım öğrenmek mümkün ama bu herkesin öğrenebileceği bir konumda olduğu için diğerlerinden hiçbir farkınız olmayacaktır. kendinizi sürekli geliştirmediğiniz sürece kısa sürede öğrendiklerinizin hiçbir işe yaramayacağını kendiniz de tecrübe edebilirsiniz.

    şuanda yazılım teknolojileri bizim öğrenme hızımızdan çok daha hızlı ilerliyor.

    yani evet 4 ayda bir yazılım öğrenmeniz pek de mümkün. ama öğrendiğiniz şey koca bir kumsalda tek bir kum tanesi gibi olacaktır.

  • 2022 yıl başı: enflasyonu bitireceğiz.
    mart ayı: yıl sonuna enflasyon tek haneye düşecektir
    mayıs ayı: enflasyon sadece devletin çözeceği sorun değil.

    biz mi çözelim a*k.

  • 1. olayın geçtiği yer dört yol olarak tabir edilen kavşak. bu gibi yerlerde sağdaki araçlara yol verilir. yani yol beyaz toyota'nın. (edit: adam "o kural avrupa gibi yerlerde geçerli" diye savunma yapmış. yazılı ve evrensel bir trafik kuralından bahsediyoruz. her yerde geçerli ve uymak zorundasın)

    2. o ana gelene kadar motosikletli arkadaş sağdan soldan arabaları geçiyor. adam gibi şeridinden gitsene?

    3. koskoca adama lanlı lunlu konuşuyor.

    dayı az bile yapmış.

  • gelen 2 arkadaşlık isteği,6 bildirim ve 19 dürtmeye aldırış etmeden arkadaşıyla geyik çeviren birini gördüğüm kayıtlardır.

    bana oyun davetiyesi geldiğinde bile heyecanlanıyorum aq.

  • orjinal shameless'tan yalnızca babanın alkolik ve sorumsuz olmasını ve bir ablanın kendi hayatından fedakarlık yaparak kardeşlerini büyütmesini almış olması muhtemel uyarlama. ya bunun için telif almanıza gerek yok çaktırmadan da yapabilirdiniz. kim izleyecek sizi amerika'dan da haberi olacak.

    yalnız ben bu uyarlamanın tutacağı kanısındayım.

  • bu kadına neden bu kadar tepki gösteriliyor ben söyleyeyim. çünkü bu kadın hepimizin hayatında bir x kişisi. kimimiz yakından tanıyoruz, kimimiz uzaktan gözlemleyip gıcık oluyoruz.

    işte o narsist, haketmediği halde bir yerlere gelen x kişisi ilk defa elimize düştü. bu kadın üzerinden o tanıdığımız kişileri cezalandırıyoruz. bu kadını kötü durumlara düşürünce, o kişilere karşı da hırsımızı almış oluyoruz.

    ama işte başkalarına olan kinimizi bu kadın üzerinde dozunu aşan şekilde tatbik etmek haksızlık değil mi?

    değil lan! ibreti alem olsun diye silin ki piyasadan, tüm narsistler, üçkağıtçılar kendine pay çıkarsın.

  • çatı katında oturan kızın eski sevgilisinin damdan içeriye girip kızın kanişini rehin alıp girişe doğru kaçması, kız çığlık çığlığa peşinden koşarken adamın apartman girişine faşır faşır işemesi, çükünü görmemiz, köpeğin debelenişi, 1 numaranın adamın üstüne patates atması, kapıcının "hemşerim sakin ol, köpeği bize ver" demesi...kaçış, polisin gelişi...ne geceydi ama ha.

  • dün akşamki yayınlarında film eleştirisi yaptıkları bölümde;

    cenk : ....küçükken doğduğum sokağın numarası da 109'du, o yüzden bu 109 dakikalık filmle duygusal bağ kurdum.

    erdem : küçükken doğmuş olmanız büyük avantaj cenk bey.

    cenk : evet bu sayede hayata erken atıldım.

    böyle de manyaklar.