ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21 kasım 2014 kızılyıldız taraftarının öldürülmesi
-
türkiye veliahtının bir sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi ile devam edebilir. dikkatli ol bilal reyiz, sana ihtiyacımız var daha.
ajdar anık lyric generator
-
"otisabi"
ipe sapa gelmez
saptan ipe gitmez
topluma mal olmaz
daldan dala konmaz
sabi sabi sabi sabbirini
oti oti oti oti otisabirani
havadaki kuşlar
klavyeyi tuşlar
banyodaki duşlar
sıcak suyla haşlar
oti oti oti oti otttirini
sabi sabi sabsabbarani
aristoyu andın
tiridine bandın
güllaç güllaç güllaç
sütlaç sütlaç sütlaç
sabi sabi sabi sabbirini
oti oti otissa bararani
leyla ile mecnun'un exxen ile dönmesi
-
güzel hiçbir şeyin bitmesini, özellikle yarıda kalmasını sevmiyorum. ama daha da sevmediğim bir şey varsa o da biteni yeniden başlatmaktır.
margarin
-
bakınız resim
margarin dediğimiz leziz besin bir takım kimyasal işlemler ve hokus pokuslarla elde edilen tamamen "yapay" bir gıdadır. bir takım sıvı yağları alır ve tereyağına benzeyene kadar işlemlerden geçirerek katılaştırırsınız.
fransız imparatoru 3.napolyon ( bildiğimiz napolyon değil onun sonradan tahta geçen akrabası) fakirler tereyağı alamadıkları için mırın kırın etmeye başlayınca toplamış bilim adamlarını ve demiş ki tereyağına benzeyen bir şey bulana ödül vereceğim. tabii paranın kokusunu alan dönemin kimyagerleri de başlamışlar çalışmaya ve en sonunda bir tanesi margarin dediğimiz maddeyi üretmeyi başarmış (hippolyte mège-mouriès )
tabi o dönemin insanları daha uyanık olduklarından ve modern reklamcılık taktikleri gelişmediğinden kimse bu acayip şeyi ağzına sürmeye yanaşmamış. en sonunda fransız kimyager bu buluşunun patentini bir şirkete satmış ve margarinin macerası başlamış.
tabi ardı ardına gelen dünya savaşları ve amerika'daki ekonomik kriz milletin tereyağına ulaşmasının önünü kesince margarine de gün doğdu ve işte günümüzde tüm market raflarını dolduran ve evlerimizin dolaplarını süsleyen o mis gibi margarin böyle popülerleşti.
bu margarin maddesinin sağlığa pek çok faydaları olduğu üreten firmalar tarafından sürekli öne sürülse de ben kişisel olarak kalp damarlarımı tıkama ihtimali yüksek ve donduğu zaman tavadan bile çıkartmanın sorun olduğu bir maddeyi ağzıma sokmamaya çalışıyorum. bir de genelde bu tür markaları üreten firmaların ağırlıklı olarak plastik,petrol ürünleri ve türlü temizlik malzemesi üretmeleri beni azıcık rahatsız ediyor diyelim. ama lezzetli midir orası başka. bunu tüketen tüketir mi hiç karışmam. bu tamamen kendi seçimim.
şimdi resimdeki reklama şöyle bir bakarsak. bir tekne üzerinde güzelim denizin ortasında neşeyle oynayan ve bir yandan da annelerinin üzerine margarin sürdüğü ekmekleri yiyen afacanları görüyoruz. üstelik reklamda margarinde "taze süt" olduğu (nasıl tazeyse artık donmuş kalıbın içindeki süt ki zaten sütten üretilse onun ismi tereyağı olur) ve içinde vitaminler olduğu yazmakta.
şimdi sizin çocuklarınız olsa ekmeğin üzerine mis gibi kokan tamamen doğal ve faydalı olduğu binlerce yıldır kanıtlanmış tereyağı mı sürersiniz yoksa son yüz elli yıldır kullanılan ve tamamen "yapay" bir madde mi sürersiniz. bunun cevabını kendi çocukluğunuzda hatta şu anki mutfağınızda arayın derim.
peki nasıl oluyor da tamamen "yapay" bir maddeyi bizlerin tereyağı gibi tüketmesini sağlayabiliyorlar. işte burada ayrı bir bilim olan "ikna taktikleri" ve reklamcılık ilmi girmekte.
bu tür teknikler kullanılarak size sadece fabrikada üretilen margarini tereyağ yerine yedirmekle kalmazlar bazen de son derece zararlı "siyasi" bir takım oluşumları da "kurtarıcı" ve "beklediğiniz çözüm" diye sunabilirler.
bir paket margarini satmakta kullanılan "ikna taktikleriyle" koca bir siyasi hareketi size kabullendirmekte kullanılan teknikler komik şekilde birbirine benzer. yakın bir zamanda bu konuda vereceğim eğitimlerde ve paylaşımlarda daha ilginç bilgiler vermeye çalışağım.
(margarin falan derken ben de etkilendim şimdi güzel bir margarinli pardon terayağlı pilav olsa ne güzel giderdi)
maske kimsin sen programının yayından kaldırılması
-
allah bir daha bu ülkeye istiklal marşı yazdırmasın
(bkz: serbest çağrışım)
ve allah bir daha bu ülkede siyasal islamı iktidar yapmasın. takvimler ileri gittikçe biz ülke olarak geriye gidiyoruz bu tipler yüzünden. bir an önce bunlardan kurtulmak dileğiyle...
gece 3'te bize gelsene yazan kız
-
sahura davet ediyor olabilir, hayra yormak lazım.
zonguldak'ta engelli öğrenciye akran zorbalığı
-
bunun tek sorumlusu vardır arkadaşlar o da meb’dir . kalmayı kaldıran uzaklaşmayı kaldıran okuldan bir gün gelse bile geçirilen öğrencileri oy olarak gören hükümettir . okuma yazma bilmeyen öğrenciyi zorla sınıf atlatılmasını isteyen işine öyle gelen meb’dir . bir insan yaptığının bedelini görmezse o hareketi tekrar yapar . bu öğrencilerin bu davranışlarının bedeli sadece 2 gün uzaklaştırma oldu . medyaya yansımasaydı o da olmayacaktı . eğitim sisteminin ırzına geçiliyor lakin halkımız bu konuda çok duyarsız . ya bir allah’ın kulu açıklasın kalma niye kalktı ? kimin işine yarar cahil bir neslin yetişmesi ?
oğlumu çöpe mi atayım
-
allah kimseyi evladı ile sınamasın, kimse de o yetiştirdi, onun da kabahati var filan demesin, dünyanın binbir türlü hali var.
ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler
-
saat başlarını bile isteye kaçırıp buçukları beklemek. ama sonra o buçuk da kaçıyor. yani kısacası efendim kaçıyor da kaçıyor. bakıyım, entry girene kadar 21:31 olmuş. artık 22:00 de başlayacağım yapacak bir şey yok.
haluk levent'e olan güvenin azalması
-
ahahahahdskskmmmnisikmyaahah
(bkz: vitaminsiz goebbels)
gülme krizi editi : gülerken düşündüren kahkaha efekti eklendi
breaking bad
annelerin çıldırtan davranışları
-
sabahları "hadi kalk kalk kalk,giyin" diyerek sanki fuhuş baskını yaparmışcasına odama girerek uyandırma çabası.
13 ekim 1972 and dağları uçak kazası
-
hayatta kalan 16 kisinin, ancak kazanin uzerinden 72 gun gectikten sonra kurtarilmasi sebebiyle havacilik tarihinde ozel bir yeri olan ucak kazasi.
kazadan sonra 27 kisi sag kalmis, arama calismalari umut kalmamasi sebebiyle durdurulmus, bahtsiz bedevi kazazadelerin 8 tanesi de uzerlerine cig dusmesi sonucu olmuslerdir. sag kalanlar hayatta kalmak icin olen arkadaslarini yiyerek beslenmislerdir.
60. gunde, bekleyerek olmekdense, pilot kabinindeki gunes siperliklerinden kar korlugunu engellemek için yaptiklari gozluklerle, ucagin govdesindeki yalitim aparatlarindan yaptiklari uyku tulumlariyla daglari tirmanip yardim ararken olmeyi goze alan 2 kazazedenin 12 gunluk yuruyusden sonra insanlar tarafindan bulunmasi ile toplam 16 kazazede kurtulmustur.
(bkz: en iyi arkadasini yemek)