ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
17 mart 2015 atletico madrid bayer leverkusen maçı
-
türkler atamayınca, almanlar da atamamış oldu. tarihi tersine döndürdük.
yabancıymış gibi duran türk markaları
-
besiktas da bulunan canabis adli jean dukkani. insanin aklina ilk basta marihuana, ot falan gelse de; kisa bir arastirma sonucu adini dukkanin ve firmanin sahibi "can abi" den geldigi ogrenilip sarsilinmistir.
galatasaray'ın ankaragücü'nü 8-0 yenmesi
-
taşaklı bir takım ile güçsüz bir takım ne zaman karşılaşsa, ortaya çıkması çok muhtemel bir sonucun gerçekleşmesidir. liverpool'un kulakları çınlasın.
aşurenin gereksiz bir tatlı olması
-
"be hey dürzü,
ne ararsın aşure ile aramda
sen kimsin ki fasülyeyi sorarsın?
hakikaten gözün yoksa hamurda
sütlü tatlıya niye nohut sorarsın?
nohut, fasülye yiyorsam sana ne.
yoksa sana bir zararım, yerim.
ikimiz de gelsek herhangi bir özsüte,
ben seviyosam aşuremi yer giderim
tatlı krizinde mümkün müdür seçmek
yatıp kalkıp aşureye dua et.
senin gibi dürzülerin yüzünden,
tatlıdan da soğuyacak bu millet
tatlı krizindeki hali sakın unutma
aşureye dil uzatma sebepsiz
annen yine tatlı yapardı ama
içinde ne var bilemezdin şerefsiz"
karı koca diyalogları
-
yemek masasında ufaklığa yemek yedirirken;
anarch: hadi koçum son bir kaşık daha...beşiktaşım oley beşiktaşım oley beşiktaşım oleeeeeyyyy...oooooo
gariban anne:yahu şu çocuğa adam gibi bir şarkı söylesene...sabahtan akşama beşiktaş marşı dinliyor çocuk...
a: ne var söylüyoruz işte...yemekleri sıyırmaya geldik..bir lokmada hepsini ham yapmaya geldik..ıspanak seni biz yemeye geldiiiik...ıspanaaaaakkkk...(bkz: gücüne güç katmaya geldik)
g.a: hah işte şöyle...
a: laralaralaylay laralaylay laylaralaylay laralaylay laralaralaralay laralaylaralay.....doyduk mu... (bkz: koyduk mu)
g.a: ya valla pes ya...
gökçe bahadır'ın makyajsız hali
-
insanların makyajlı-makyajsız hallerine şaşıran insanların ekseriyetle kız arkadaşı olmamış erkekler ve ne kadar makyaj yapsa da güzelleşemeyen kadınlar olduğunu sanıyorum.
ünlü veya değil insanlar böyledir. bir insanı ilk görüşmelerinizde makyajlı gördüyseniz ilk makyajsız gördüğünüzde size çirkin gelir. eğer ilk görüşmelerinizde makyajsız gördüyseniz, ilk makyaj yapışında "vay be güzel kızmış" etkisi yaratır. makyajın gücü*
yiğit özgür
hayattan bugüne kadar öğrenilen en önemli şey
-
en iyi günler de en kötü günler de geçiyor. çok da şey yapmamak lazım.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
çekilecek 25 metrelik çizgiyi askerlerin boyuyla ölçmek.
bir gün sabah içtimasının hemen ardından bölüğe yeni gelen bi' uzman çavuş "gençler bana 1.80 ve 1.60 boyunda adamlar lazım. boyu 1.80 ve 1.60 olanlar beni şurada beklesin geliyorum ben şimdi" der ve gider.
yaklaşık bi yarım saat sonra komutan gelip sadece 4-5 kişinin kenara ayrıldığını görünce "yok mu lan aranızda 1.80'lik adam. 13 kişi lazım bana. 13 tane 1.80, 1 tane de 1.60 arıyorum. tek tek boyunuzu ölçtürmeyin lan bana" diye söylenir. öndeki birkaç kişiye tek tek senin boy kaç diye sorup 170 komutanım, 1.76, 1.83 vs cevaplarını alınca memnuniyetsiz şekilde içeriye gider bir daha.
allahım merak içindeyim ne olcak acaba, ne yapıyo bu herif falan derken bir daha gelip, beyler aranızda odtülü sinan varmış, gelsin bakayım yanıma deyip yanına çağırır
uzman: sinan sen odtülüymüşsün kafan çalışır senin, benim gösterdiğim kişilerin boylarını topla tamam mı?
sinan: emredersiniz komutanım.
komutan kafasına göre 15-20 kişiyi yanıya çağırıp boylarını tek tek sorar, 1.73, 1.78, 1.84, 1.76... bu sırada sinan da toplamaya başlamıştır. sinan sırayla söylediklerini toplar ve 25.12 diye bağırınca komutan tamam dur fazla oldu, tam 25 olması lazım, 25 olması önemli, napcaz diye sorar ve sinan'ın teklifiyle 1.84lük arkadaşı çıkartıp 1.72lik adamı dahil eder gruba. toplamları tam 25 metre oldu dimi sinan diye de son kez teyit alır sinan'dan ve kenara ayrılan askerelere gelin benle çizgi çekmeye gidiyoruz der. meğer 25 metrelik çizgi çekilecekmiş ve herif bu adamları tek tek yere yatırıp mesafeyi ölçecekmiş.
işin daha da komik tarafı, günün sonuna doğru çizgi çekilmiş, bölüğe geri dönülmüştür. uzman çavuş yanımıza gelerek odtü'lü sinan'a bu iyiliği karşısında jest yapıp çay ısmarlamıştır, tatlı tatlı çaylar içilip muhabbet edilirken sinan'dan o ölümcül soru gelir; komutanım botları çıkararak uzandılar değil mi?
olm yaa ahahahahah