hesabın var mı? giriş yap

  • adamlarda nasıl bir ufuk var arkadaş. dünyanın diğer ucundaki bir ülkenin vefat etmiş şarkıcısının nispeten az bilinen bir şarkısını (ben hastasıyım o ayrı) keşfedip, sampleını alıp üzerine rap yapıyorsun. şaşkınım sözlük.

  • yarrağımı kelimesi önüne geldigi cümleyi olumsuz yapar.
    örn: -ben buradan atlarım.
    - yarrağımı atlarsın.

  • 27 yaşında iken evli ama mutsuz, 30 yaşında iken bekar ama mutlu bir kadın olarak gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki :

    mutluluk denen olgu; medeni durumdan, yaştan, kariyerden ve/veya diğer kağıt üzerine yazıp delillendirebileceğiniz tüm faktörlerden bağımsız olduğundan, halet-i ruhiyesi genellemelerle anlaşılamayacak kadındır.

  • zengin olmayabilir ama en azından daha insanca koşullarda yaşar.
    kimse oraya gidince zengin olabilirim diye düşünmüyor burada gördüğü yozluklardan bir nebze olsun uzaklaşmak için orada yaşamayı düşünüyor.

  • belli ki kendi kendine çekmiş çocuk gerizekalının teki de bulup yaymış. ulan hanginiz ayna karşısında saçma sapan hareketler yapmadı ben 25 yaşındayım ben bile yapıyorum halen. çoğu kişi de öyle. gece 2 gibi gelen yakışıklılık hissi gibi bir şey olsa gerek.

  • georges-eugéne haussmann, iii. napoleon döneminde 1853'te seine ili valisi olmuş ve de paris'i şimdiki haline getirmiş saygı duymadan edemediğim kişidir. sokak lambalarından, banklardan o dönemden kalma olanlar vardır "vay be" dedirtir. paris'i gezerken, bulvarlarda sekerken neşe içinde onu anmak gerektir, zira bildiğimiz hali ile paris'i paris yapan odur. iki yatak denki atılıp tek kişinin geçebileceği genişlikte sokaklar göz açıp kapama zamanında gerilla savaşı karargahına dönüşmesin diye sokakları, caddeleri şu andaki paris havasına sokandır, belli bir estetik anlayışı ile taşınmaz (en azından orda pek taşımaya çalışan yok) şehir mobilyası ile paris'i donatandır, baron jorj öjen haussman.

  • 7 numara doneminin ogrenci evini, gecim sorunlarini, universiteli cogunlugun dertlerini ve sevinclerini, gelecek hayallerini tebessum ettirerek anlatan donem dizisidir. guldurmek gibi bir derdi olmamistir ama espriler yayinlandigi donem icin incedir.
    gunumuz dizilerindeki gibi bagirarak konusan abartili oyunculuklar yoktur. oyuncular nisana gider gibi giyinip suslenmemistir. ozetle hayatın kendisi gibidir. dizi bu yuzden sevilmistir.

  • az önce radikal'de gördüğüm haberle hayatı yeniden sorgulamama sebep olan olay. milano üniversitesi sik sok bölümünden mezun olan 23 yaşındaki oğluna 12 milyon liraya bina almış ablamız. ablamız bu hareketi üzerine sinan abi* durur mu içini de ben döşiycem amk demiş o da bastırmış 4 milyon.
    iş kuracakmış bu mezun ve başarılı arkadaş. adam hayata 1-0 değil 1000-0 önde başlıyor. sonra fırsat eşitliği. heee fırsat eşitliği hee. son olarak zenginin malı züğürdün çenesini yorar
    edit: lira değilmiş dolarmış. biz fakirler böyleyiz işte yabancı para birimini hayal bile edemiyoruz.