hesabın var mı? giriş yap

  • şarık tara ve enka'nın başına gelendir.

    enka, türkiye'nin en büyük inşaat şirketi. geçen sene 12.5 milyar tl'lik cirosuyla, fortune 500'e göre türkiye'nin en büyük 9. şirketi olmuş bir şirket. kaynak

    şarık tara, 2014 yılı vergi rekortmeni. bir yılda, tek başına ödediği vergi miktarı 37 milyon tl. kaynak

    şimdi bu insan ve şirketi, türkiye'de ihale alamıyor. ihtiyacı da yok, dünyanın en büyük müteahhitlerinden ama çok ilginç değil mi? dünya çapında bir inşaatçı, türkiye gibi inşaatla geçinen bir ülkede hiçbir ihale kazanamıyor. neden acaba? eli uzun birine %10'unu vermediği için mi? havuza girmediği için mi?

    --- spoiler ---

    etrafımız restorasyon facialarıyla dolu. ve her yer beton. ne düşünüyorsunuz?

    maalesef böyle bir zevksizlikle çok karşılaşır olduk. rusya’da petrovski pasajı’nın bir restorasyonunu yaptık, aynı eskisi gibi oldu. ama burada yapmadık.

    neden?

    dünyanın birçok yerinde büyük işler alırken 12 senedir türkiye’de iş alamadık.

    ihaleye girdiğiniz halde?..

    evet. neden diye soruyorsun, doğrusu bilemiyorum.

    --- spoiler ---

    kaynak

  • okulun ilk günü. gökçenur (g) anaokuluna başladı. abisiyle (m) aynı okulda. abisi 5'e gidiyor.

    dayı: gönçenur ne yaptınız bugün okulda?
    g: hiç bi şey yapmadık... müdür benimle konuştu.

    şaşkınlık. acaba bi sorun mu var, kavga falan mı ettiler düşüncesiyle soruyoruz:

    d: ne dedi müdür sana?
    g: bilmem, bi şeyler dedi, hatırlamıyorum...

    daha çok meraklandık

    d: bi şey mi oldu?
    g: ...ıııı...

    herkes abisine döndü. mehmet, ne oldu? kardeşinle ilgilenmiyor musun?

    m: yaa, müdür herkesi topladı, açılış konuşması yaptı. bu salak öndeydi, müdür kendisiyle konuştu zannediyor...

  • (#155606800) şöyle bir entry girdim dün. ve başka bir haber sitesinde böyle bir haber de bulunuyor.
    https://www.dha.com.tr/…lculuguna-ugurlandi-2296282

    öncelikle 2 haberin içeriği farklı olsa da, hastanın yaşı, yoğun bakımda tedavi gördüğü vs, ben orda bir soru belirtmisim. soru şu " neden ısrarla migren ve sinüzit deniliyor?" bakın bu sorunun bir tane cevabı vardır. hekim olarak bir enrty girersiniz. o da şöyle olur : çünkü sistemin bana hasta başına verdiği bütçe, süre, imkan, prosedür bunu gerektiriyor, ve maalesef acilde talihsizlikler oluyor vs vs diye. kalkıp "neden" ile sonlanmis bir entryden doktor düşmanlığı varsayımı çıkmaniz akıl alır gibi değil. kaldı ki siz de en az benim kadar o gün acilde ne yaşandı, hekimin tutumu, hastanın kendini ifade etme sekli gibi hususlari bilmiyorsunuz.böyle agresif tavırlar alarak bir yere varamayız. kaldı ki ben hekim arkadaşları hic bir zaman suçlamadım. ülkenin aydın insanları gözüyle baktım. sözlükte de aleyhilerine açılan tüm başlıklarda savundum. eski entrylerimde mutlaka vardır. ortada bir haber var. bizi aydınlatıp acilde böyle böyle işliyor düzen diye entry girmeniz gerekirken ana bacı sövmek gerçekten yakışıkalmıyor. dediğim gibi bütün sağlık emekçilerine minnettariz. insanlarla bire bir diyalog halinde olunması gereken bir meslekte üslup cok cok önemlidir.

  • asla asla deme diye boşa dememişler....

    12 senelik kilo alma sürecinin sonunda 1,65'lik boyla 130 kg'ı görünce bir süre görmezden geldim, kabullenmek kolay değil ne de olsa. tüp mide ameliyatlarını araştırdım, insanların nerelerden ne noktalara geldiklerini gördüm; gördüm ama karşılığında nelerden vazgeçtiklerini de... hayatında bir kere bile diyetisyene gitmemiş birinin bunu denemeden ameliyat olmasının korkaklıktan başka bir şey olmadığına karar verdim. buna bir de kadın doğum doktorumun, "birazcık kilo ver ben seni bu şekilde de anne yaparım" demesi noktayı koydu. ayşegül bahar'ı buldum, ya da o beni buldu. toplamda vermem gereken 50 kg yağ ve tonlarca suyum vardı; kendime bunu nasıl yaptığımı sordu, anlattım.

    5 ağustos-14 kasım arasında 30 kg verdim, bunun 21'i yağ. nefes alabiliyorum, yürüyebiliyorum, uyuyabiliyorum... sadece güzel şeyler yemek, mide ağrısı çekmeden bir yemeği sonlandırmak, mide kazıntılarından kurtulmak, "insani" bedenlere geldiğin için giyecek kıyafet bulabilmek, seni hiç zayıf görmemiş ve olduğun gibi sevmiş kocanın geçirdiğin değişimle sana bakışlarının değiştiğini görmek, etrafından hep olumlu yorumlar almak ama bunlardan ennnn önemlisi bütün kan değerlerinin düzelmesi..... henüz yolun yarısında karşılaştıklarım bunlar; daha gidecek bir bu kadar daha yolum var ama öyle güzel bir süreçten geçiyorum ki bundan vazgeçmeye hiç niyetim yok. 60'ta görüşmek üzere *

    edit: toplamda 70 yaptık :) son 7... entrymi görüp bana yazan, destek olan, beni yalnız bırakmayan tüm yazarlara selam olsun; mesajlarda dediğim gibi "umut hep var!"

  • kolayca lastikleri indirilebilecek araçlardır..
    hiç "patlatmak" gibi sizi afişe edecek riskli bir işlem de değildir..

    1. 2-3 kişi olun, biriniz eğilerek araca yaklaşsın belli olmasın, diğerleir etrafta yürüyor sigara içiyor gibi yapabilirler. "random" görünmeyi bilmiyorsanız yapcak bişey yok.

    2. lastikteki sibop kapağını çıkarın
    3. içine minnak bir taş koyun, kapağı geri kapatın. bitti gitti 15dk içinde yavaş yavaş iner o lastik.

  • kışın sürekli kullanım halinde olan araçlar için (özellikle uzun yol ve camurlu,pis yollarda seyahat eden araçlar) yaz geldiğinde klima sisteminde temizlenmesi gereken bir bölüm bulunmaktadır. malumunuz olduğu üzere klima peteği aracınızın motor devridaim suyu yani radyatör peteğinin hemen önünde yer almaktadır. en önde yer alması münasebetiyle kışın özellikle uzun yolda giden araçlarda yağmur ve karla karışık toz, çamur bu bölüme direkt temas ederek ilgili petekteki boşluklarda yer tutmaktadır. zaman içerisinde burada kalıplaşarak betonlaşma gösteren çamur, yaz döneminde aracınızın klima performansını gözle görülür şekilde düşürmektedir. bu durumu bertaraf etmek için yapılması gereken şey çok basittir. yaza girilirken bir oto yıkamaya gidip klima peteğine yaklaşık olarak en az 30-40 cm mesafeden tazyikli su tutmanız, bu bölümdeki boşluklara dolan çamuru uzaklaştıracak ve tekrardan klimanızı eski performansına kavuşturacaktır. burada dikkat edilmesi gereken husus, hassas bir alüminyum malzemeden yapılan klima peteğine çok yakın mesafeden tazyikli su tutmamaktır. aksi halde klima peteğine geri dönüşü olmayan zararlar verebilirsiniz. su tutmanız gereken minimum mesafe 30-40 cm olarak tecrübe edilmiştir.

  • çok matah bişey olmayan vasat aktivite. malum şahıstan tiksinmedim şu içtiğini herkese duyurma meraklısı ergenlerden tiksindiğim kadar. yazık size...

  • ve halen aramızda 1 tane bile kız kaldıramayıp, sözlükte sağa sola abazanlık saçanların suratına tokadı yapıştırmış ablamızdır. yürü bea.

  • osmanlı imparatorluğu'nu yok etmiş devrim.

    hep aynı geyik döner ortamlarda; "osmanlı bilime ve teknolojiye önem vermedi ondan yıkıldı." alakası bile yoktur. osmanlı bilime ve teknolojiye önem verecek bir durumda değildi. bu devrim osmanlı'da yaşanmadı, başka yerlerde yaşandı ve osmanlı neye önem verirse versin, atı alan üsküdar'ı geçmişti bile. osmanlı bunlara önem verseydi çok çok 20 yıl daha tutunur diğer savaşta gümlerdi.

    devrim ingiltere'de devasa etkilerini gösterdi ve tabi ki abd ve avrupa'ya inanılmaz bir hızla yayıldı. özellikle sanayileşme, sömürgeleşme ve silahlanma ayağı öyle hızlı bir şekilde yayıldı ki o dönemler, günümüzden bile daha hızlı ve kontrolsüz biçimde silah üretimine sahne oldu.

    çok çok basit bir örnek vermek gerekirse; 2. dünya savaşı'nın önemli 4 ülkesinden bahsedebiliriz. bu ülkeler geliştikçe ve de silahlandıkça devrimin yakın dönemlerine göre silahlanma konusunda daha büyük paralar harcamaya ve de birbirlerini izlemeye başlamışlardır. günümüzdeki bir uçağı mal etmek çok büyük bir külfet iken 40'lı yıllarda çok daha düşüktü. çünkü diğer bir ülke bu piyasayı domine etmiyordu ve de en önemlisi şimdiki gibi fazla üreten ülkeye sınırlamalar kısaca silahlanmaya karşı bir durdurma mekanizması yoktu.

    abd'nin günümüzde kullanılabilir 13.000 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 303.000 uçak kullanmıştır.

    rusya'nın günümüzde kullanılabilir 3.500 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 160.000 uçak kullanmıştır.

    ingiltere'nin günümüzde kullanılabilir 880 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 130.000 uçak kullanmıştır.

    almanya'nın günümüzde kullanılabilir 800 savaş uçağı vardır.
    dünya savaşı zamanında 6 yılda 120.000 uçak kullanmıştır.

    bu devrimini sanayileşme ayağını ilk yaşayan herkes pisi pisine ölmüştür. mesela amerikan iç savaşı bu devrimin en pisi pisine ölenlerinin var olduğu savaştır. büyük kalabalıklar halinde gerçekleşen savaşlarda askerlerin üzere ölümcül hasarlar veren havan topları, parça tesirli tüfeklerle ateş edilmiş bu denli büyük bir silah yaralanmasına ne doktorlar müdahale edebilmiş ne de topyekün katliamlardan kaçınabilmişlerdir.

    kısaca bu devrim endüstriyel savaşı tüm dünyada başlatarak her şeye sebep olmuştur.