ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
su bardağında çay içmek
-
reçel kavanozuyla içildiğini gördüğümden dolayı anormal gelmeyen olaydır.
la adam bildiğin 1 litrelik kavanozla içiyordu. ya şaka gibi mk ilk görünce yuh amk dedim, bizim evde iki üç güne bi paket çayı bitiren bu öküz müydü demiştim.
ögrenci evinde ilk günlerimdi. ögrenci evinde çayın önemini daha bilmiyordum. kibar, nazik, ailesinin yanından yeni gelmiş körpe bir delikanlıydım.
sonra bi ocak gördüm aga, aynı anda kaynayan 4 tane çaydanlık var.
kavanozla çay içen adamlar gördüm aga.
haftada 4-5 paket çay biten evde kaldım ben bi ara. tanımadığım adamlarla salonda uzanıp çekirdek çitleyip çay içiyorduk.
adamlar çayla kafayı bulabiliyordu, bilmem anlatabiliyor muyum ?
çatal bıçağı çok iyi kullanıyorsun soylu musun
-
- çatalı çok iyi kullanıyorsun, soylu musun?
- hayır, kaplumbağayım.
- ay ne bileyim, adım da raphael filan diyince...
17 kasım 2013 ales
-
türban altı bluetooth kulaklığımla girip zorlanmadan yapacağım sınav. huzur islamda.
27 mayıs 2023 engin ardıç'ın ölmesi
-
dünyadan bir kötülük eksilmiştir.
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
barış akarsu'ya bir parçada bas çaldım, aynı motosiklette yolculuk ettim, sahne arkasında viski içtim, aynı yatakta yattım (evde başka yatak yoktu lan) .
http://www.youtube.com/watch?v=sitmgzz5vwy
not : adam yaşarken seni kullanıp üzerinden prim yapacağım alınmak yok demiştim. yüz vermeyenleri bana yönlendir demişti.
edit: düşündükçe hatırlıyorum
gelip öğrenci evinde yatıya kalabilecek mütevazilikte bir adam olduğu için son görüşmemizde hep böyle kal bozma hiç demiştim (ukalalığa gel) bozarım lan sanane demişti. şimdi hiç bozmadı öyle kaldı. yaşasaydı da bozsaydı keşke.
hayat kısa, toprağı bol olsun
süper karikatürler
-
yeniceriler
-ceddin deden neslin baban
kaledeki bizanslilar
-ya ya ye koko cambo ya ya yeee
(bkz: lombak)
türk metalcisindeki yeah deme hastalığı
-
simdi en son gittigim metallica konserinden sonra kesinlikle tescilledim ben bunu. yabanci bir grubun elemani ne derse desin bizim seyircimiz hep ayni mecbur cevabi veriyor. bir kac ornek 27 temmuz 2008 metallica istanbul konserinden:
james hetfield: istanbuuuuulll
seyirci:yeah
james hetfield:metallicaaaa
seyirci:yeah
james hetfield:istanbuuuuulll
seyirci:yeah
james hetfield:metallicaaaa
seyirci:yeah
james hetfield:how are you doing tonight?
seyirci:yeah???
james hetfield:you guys are incredible
seyirci:yeah???
james hetfield:i think that's enough for today.
seyirci:yeah???
ilerde cakalin biri cikacak:
-istanbuuuulll....
-yeah
-are you responsible for the armenian genocide?
-yeah!!!
o zaman sicicaz iste. serefsizim avrupa gazeteleri baslik atar, elli bin turk kendi agziyla itiraf etti diye.
sabra ve şatilla
-
"araplar beni bilirler, ben de arapları" sözleri ile tanınan ve müslüman filistin halkı için "ezilmesi gereken bir böcek" gibi küstah ifadeler kullanan ariel şaron'un eseri.
filistinlilerin evlerini bombalamak, mülteci kamplarının üzerinden buldozerle geçmek, yüzlerce filistinli genci hiçbir gerekçe göstermeden tutuklamak ve sonra işkenceye uğratmak gibi psikopatça ve insanlık ölçüsünde değerlendirmeye alınmayacak pislikler yapılmıştır.
ariel şaron'un gazze bölgesinin güvenliğinden sorumlu olduğu dönemde ise yüzlerce kişi suikaste uğramış, binlercesi tutuklanıp sınır dışı edilmiş, yalnız gazze'de 2 bin ev yıkılmış ve 16 bin kişi ikinci defa sürgüne gönderilmiştir. sabra ve şatilla katliamları dışında 1982'de israil'in lübnan'ı işgali esnasında birkaç hafta içinde 14 bin insan hayatını kaybetmiş (bunların 13 bini silahsız sivillerdir), yaklaşık yarım milyon insan ise evsiz kalmıştır.
(bkz: allah belanı versin ariel saron)
edit:kötülense de; evet, allah belanı versin ariel saron
hacı sabancı öpüşü
-
bir an fazıl say zannettim.
11 ağustos 2019 almanya market fiyatları
-
şimdi bu fiyatları euro kuru ile çarpıp “domatesin kilosu almanya’da 11 lira len haline şükret len” diyecek birileri illaki çıkacaktır.
grafik roman
-
"batman grafik roman olamaz örneğin. ayrıksı bir serüven yaşayabilir ama o, her şeyi başaran bir kahramandır, biz esasen onu muktedirliğini izleriz. başka bir örnek, çok da severim, ken parker edebiyat okurundan büyük ilgi görür, çizgi roman okurunun alışık olmadığı serüvenler yaşar ama o da grafik roman değildir. orada ayrıksı ve marjinal duran esasen yan hikâyedir, ya bir yan karakter ya da kahramanın dahil olduğu, ikincil kaldığı mesele ilginçtir. grafik roman, bir seriyal değildir, endüstriyel kodları, muktedir bir kahramanı ve klişe bir düalizmi yoktur. yazarı çizeri o kitabı kendi imkânlarıyla yayınlıyor diye, küçük bir yayınevi çıkarıyor veya tek albümde bitiyor diye bir kitap grafik roman olamaz. çoksatar kitap olmak, bir mantığı gerektirir, içeriği ta baştan belirler, satar ya da satmaz o ayrı bir şey. grafik romanlar bu bakımdan bir tepkidir ve zaten o refleks, edebi bir dilin taşıyıcısı olmayı gerektirir." demiş levent cantek. çizgi roman ile grafik roman arasındaki farkı anlamak için oldukça doyurucu bir açıklama olduğunu düşünüyorum.