ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
neden zorunlu kimya dersi tartışılmıyor
-
"çünkü radikal kimya diye bir şey türetmeyeceği için" şeklinde cevaplanabilecek bir soru.
çizgi filmlerden öğrenilen efsane klasik müzikler
-
google'ın efsanevi 17 aralık 2015 beethoven doodle'ındaki notaları hiç yanlışsız ve tek seferde birleştirince şaşırmıştım epey. ben klasik müzik dinlemem hiç, öğrenim hayatım boyunca da seçmeli derslerde hep resim seçmiştim nereden biliyorum bunları demiştim kendim kendime. bugün sabah çok erken uyanınca televizyonda tom ve jerry izledim ve izlerken fark ettim ki çizgi filmlerden çok şey öğrenmişiz. onlardan biri de klasik müzik. bulabildiklerimi bi' başlıkta toplamak istedim. bi' de izninizle tom ve jerry'deki sadece bacakları gözüken, yüzünü tek bir kez görebildiğimiz, evi süpürüp tozları halının altına atan, jerry'yi görünce yüksek bi' yere çıkıp "taaaamıııııs" diye bağıran siyahi teyzeyi ve allah diye kükreyen metro goldwyn mayer aslanını da anmak istiyorum. unutursak kalbimiz kurusun.
***
*tom ve jerry - the cat concerto
liszt - hungarian rhapsody no. 2
*tom and jerry - baby puss
carmen miranda - mamãe eu quero
*mickey mouse - the band concert
gioacchino rossini - william tell
*looney tunes - pigs in a polka
johannes brahms - hungarian dance no. 5
*bugs bunny - baton bunny
franz von suppé - a morning, noon and night in vienna
*tom and jerry - the hollywood bowl
johann strauss ii - die fledermaus overture
*bugs bunny - a corny concerto
tchaikovsky - piano concerto 1
*tom and jerry - solid serenade
louis jordan - is you is or is you ain't
*tom and jerry - kitty foiled
gioachino rossini - the barber of seville
*tom and jerry - the flying cat
frédéric chopin - grande valse brillante op. 18
*bugs bunny - the rabbit of seville
gioachino rossini - the barber of seville (bölüm - müzik uyumu mükemmel değil mi ama?)
*bugs bunny - what's opera, doc?
richard wager - tannhäuser overture
*pink panther - pink, plunk, plink
beethoven - 5th symphony
*peanuts(snoopy) - schroeder
beethoven - moonlight sonata (movement 1)
*tom and jerry - johann mouse
johann strauss ii - the blue danube waltz
*mickey mouse - fantasia
paul abraham dukas - sorcerer's apprentice
yaran diyaloglar
-
sene 2010. kardeşimin ergenlik döneminin nirvana yılları.
yaşı 15.
taşınıyoruz. sıra kardeşimin odasında.
annemle kardeşim halıları kıyafetleri falan toplarken, babamla ben de yatak ve dolap gibi ağır şeyleri alıyoruz.
yatağı kaldırdığımız zaman bir de ne görelim!!
yatağın altı peçete dolu. *
annemi dışarı çıkartıp, kardeşimi çağırıyoruz. babam peçeteleri gösteriyor ve yıllar sonra hâla gülmemizi sağlayan o soruyu soruyor.
" bu ne lan aile mezarlığı gibi? "
beinsports'un korsan izleyen hırsızdır reklamı
-
bu konuda da reklam beklediğim kişilerin reklamı.
"sayıştay’a göre tmsf'nin digiturk satışından elde edeceği gelir aslında 292 milyon 199 bin dolar olacak iken, katar'ın beın medya grubunun yaptığı kesintiler nedeniyle tahsil edilen rakamın ancak ve ancak 162 milyon 668 bin dolar olduğunu anlıyoruz. bunun yanında geçen hafta devlet, katarlı beın sports'un kulüplere ödeyeceği 300 milyon tl'yi cumhurbaşkanı talimatıyla üstlendi. bunu da hesaba katarsak sırf beın sports nedeniyle kamu zararımız, yani halkın tepesine binen yük 1 milyar 570 milyon tl."
https://www.birgun.net/…milyar-570-milyon-tl-324666
yazarların ingilizce seviyelerini gösteren cümle
-
hahahahahaha
biri are you cola, are you disco demiş. gülmekten karnıma kramp girdi. alemsiniz ya nereden aklınıza geliyor böyle şeyler hahahahahahhahahahahajaja
2019 otomotiv krizi
-
üstteki yazar realiteden o kadar uzak ki tam olarak neye yakın bir türlü anlayamadığım başlık,her argümanına bir cevap mutlaka var ama (bkz: burasi turkiye) burda at,avrat,silah emanet edilmez.toplu taşıma hiç de öyle avrupadaki gibi rahat bir ulaşım yöntemi değil.sana ütopyanda tatlı rüyalar
çok sayıda yazarın ısrarı üzerine gelen edit:şükela modu kullananlar için üstteki yazar: (bkz: #92175541)
köpek sahibi ve sokaktaki insan diyalogları
-
hayır bir şey değil, verilecek cevaplar bi seferde öğrenemilmiyor ki, gelişe gelişe, pekişe pekişe:
acemilik dönemi:
-cinsi nedir?
-kangal.
-kaç yaşında?
-2.
-o zaman bu kırma.
-yok değil.
-çok küçük bu.
-işte hastalık geçirdi güdük kaldı...
-hayır kırma.
-ya valla değil bakın aldığımız ye--
-kırma!
-ama--
-sus!
-*kısık sesle* kırma diil ama olsaydı da severdik biz :(
öğrenmeye başlarken:
-cinsi nedir?
-kangal.
-kaç yaşında?
-eee.. 6 aylık.
-hmm kırma bu.
-yoo değil niye?
-bunların arka ayağında tırnağı olur fazla, o yok.
-e aha var işte, bu ne?
-y-yok daha büyük olması lazım!
-iyi kırma o zaman.
-oley :) kırmaymış
bıkkınlık dönemi:
-ne cins?
-kangal.
-kırma mı?
-değil, küçükken hastalanmıştı, bi de döndüreyim şöyle bakın tırnak.
-belli belli safkan bu, çok güzel.
-aa oley sonunda!
-bizim köyde var onlar at kadar. sizinkinin kafası küçük, kafası küçük kangallar oyuncu olur.
-öfff...
son durum:
-ne cins?
-golden retriever.
kafede yalnız oturan insanlar
-
uzun zamandır içinde bulunduğum insanlardır.
haftasonları starbucks'a giderim. bir kahve alırım. boş masalardan birine oturup dizüstü bilgisayarımı çıkarır otururum. bilgisayar yoksa da elimde telefon olur.
twitter'da timeline'ı 10'larca kez yenilemekten başka birşey yapılmıyor o telefonla. bazen de sözlüğe bakıyorum okunacak birşeyler var mı diye.
kulaklığım genellikle takılı oluyor. parça listemde ne varsa onlar çalıyor bir taraftan.
kahvem bitince de kalkıp gidiyorum.
evden çıkıp cafede tek başına oturmak biraz mantıksız gelebilir ama "tedbil-i mekanda ferahlık vardır" demişler. ben de öyle yapıyorum. bir parça daha iyi oluyor sanki.
alfa erkek arabası
-
hiçbir araba değildir çünkü gerçek alfalar araba değil at kullanır.
the walking dead
-
bu dizinin en güzel yanı, apokaliptik bir dünyadaki insanların kurabileceği komünleri işlemeleri. yani gerçekten "ortam böyle olsa, insanlar hayatta kalmak için nasıl toplumsal yapılar kurarlardı" diye düşünüp üretmeleri.
--- hafiften spoiler ---
bizim ekibimizin grubu dizideki en insancıl gruplardan biri.insanlar birbirine sevgi ve sadakatle bağlı. birlikte hareket ediyor ve eski dünyadaki ahlaki değerlerini korumaya çalışıyorlar. bunun dışında governor'ın komünü en akla geleni. kurallar geleneksel toplumsal yapı ile başındaki iki yüzlü siyasetçileri canlandırıyor. ülkelerin sınırları gibi sınırları var. içinde geleneksel olarak pek bir şeyden haberi olmayan bir halkları var. profesyonel askerleri ve gerçekleri halkından gizleyen iki yüzlü bir lider var.
daha sonra hatırladığım daryl'ın dahil olduğu bir yol grubu vardı. görece daha vahşi, ancak kendi içinde kuralları olan bir yapıydı. misal bir şeye kim önce "benimdir" derse onun oluyordu. bu tam olarak çıkar amaçlı bir birlikteliği simgeler gibiydi.
diğer bir grup terminus. malum kasap-koyun kuralı.kasaplara dokunulmayan, koyun gibi görülenlerin kesilip yenildiği enteresan bir düzen. insan öldürmenin en mantıklı hali aslında. insanları cinayet işlemek için değil beslenmek için öldürüyorlar. insan yeme fikri ne kadar vahşice görünse de, böyle bir ortamda olağan bir şey olarak görünüyor.
son olarak da beth'in dahil olduğu grup.bir şekilde insanların borçlandırılıp çalıştırıldığı klasik kapitalist düzen.
--- spoiler ---
dizinin güzel yanı da bu bence. resident evil tarzında doyasıya zombi katletme, über yetenekli savaşçıların becerilerinin sergilenmesine yönelik bir yaklaşım yok. mevcut şartlar altındaki insan ve topluluk psikolojilerini iyi işlemeye çalışan bir senaryo ekibi bulunmakta.
nil karaibrahimgil
-
bugünkü yazısının 6. sınıfa giden yeğeni sudenaz'ın günlüğünden koparttığı bir sayfa olduğunu düşünüyor ve umuyorum.
http://www.hurriyet.com.tr/bu-yaz-21261979
edit: link koydum. bu edebi eser, unutulmasın, hep okunsun. arşivin tozlu raflarında kaybolmasın.