hesabın var mı? giriş yap

  • zamanda yolculugun gunumuzde de mumkun oldugunu gosteren hadise. amsterdam'da bir kahve icip havaalanindan bu olayin oldugu sirada bati afrika'ya gidildigi takdirde 21. yuzyildan 11. yuzyila seyahat etmis oluruz.

  • gelişmiş bir ülkede şu yaptığı iki gün konuşulmaz. ama yarın sıradan bir havuz medya organını açın ve hedef göstermeyi görün. katli vaciptir diye fetva verilmesinden korkuyorum.

    şuna ibne diyenler... şundaki taşağın yüzde biri yoktur sizde emin olun.

  • en sevdiğim kutu oyunudur, hastasıyım. bu vesileyle brass'a yeni başlayacaklar için bir şeyler yazmak istedim çünkü oyun başlarda göz korkutucu olabiliyor ve ilk birkaç oyunda yapılan acemi hataları insanı oyundan soğutabiliyor. işte yabancı board game sitelerinden çevirdiğim ve kendimce eklemeler yaptığım bir yazı, buyrun...

    brass: birmingham, selefi brass: lancashire'a göre daha az cezalandırıcı. daha fazla endüstri ve daha geniş seçenek yelpazesi sayesinde, erkenden takılıp kalmanız veya ölümcül bir hata yapmanız pek olası değil. ancak bu daha yumuşak yaklaşım aynı zamanda neyi yanlış yaptığımızı bilmemizi de zorlaştırıyor.

    çok fazla kömür madeni inşa etmek, daha düşük seviyeli sanayileri develop etmemek ve birayı önemsememek yeni başlayanların en sık yaptığı hatalardan bazıları. bunların neden yaygın olarak yapılan yanlış adımlar olduğunu ve bunlardan nasıl kaçınılabileceğini açıklıyorum.

    çok fazla kömür

    belki kaynak kübü yerleştirmenin çekiciliğinden veya anlaşılması kolay olmasından kaynaklanıyor olabilir, ancak yeni başlayanlar çok fazla kömür madeni inşa ediyor. kömür, erkenden alınan borçların telafisinde faydalı olabilecek güçlü bir gelir artışı (income) sağlıyor, evet ancak puan getirisi az ve dominant strateji olarak ona güvenemezsiniz.

    kömür en fazla bir destek endüstrisi olarak mantıklı... ucuz, demiryolu çapında (rail era) demiryolu döşemek için gerekli ve pamuk fabrikalarının maliyetini düşürmenin iyi bir yolu, kabul... ama haritaya kömür madeni inşa edince onu diğer oyuncuların kullanımına da sunacağınızı unutmayın. bu hareket, onların sizin kömürlerinizi kullanarak kendi endüstrilerini daha rahat kurması ihtimalini yükseltiyor; bu da onlara sizin madeninizden daha fazla puan kazandıracaktır.

    yeni başlayanlar, demiryolu çağında diğer oyunculara kömür sağlama konusunda da dikkatli olmalı. kömür madeni pullarının ters çevrilmesinden elde edilen ekstra gelir çoğunlukla önemsiz, ucuz kömür ise ray döşemek için kritik öneme sahip. başkalarının demiryolu baronu olmak için ihtiyaç duyduğu kömürü sağlama tuzağına düşmeyin. ikinci çağda kömür inşa etmenin temel faydası, kömür marketinin boş olması halinde nakitteki büyük artıştır. (çünkü kurduğunuz kömür madeni, markete bağlıysa kurar kurmaz satmak zorundasınız, biliyorsunuz.)

    son olarak, ilk madeninizi redditch'e kurmayın. bu şehir aslında birmingham'a kanalla bağlı değil, yani kanal çağında biri buraya kanal yolu kurarak ulaşamaz. her iki tarafta da şehir yerine bir market var, dolayısıyla kimsenin sizin kömürünüzü harcaması pek mümkün değil. oyunun ilk döneminde şehir başına yalnızca bir endüstri inşa edebileceğinizi, dolayısıyla redditch'e hem kömür madeni hem de demir fabrikasını inşa edemeyeceğinizi unutmayın.

    bira yeterli değil

    oyuna yeni başlayanlar biraya olması gerektiği kadar değer verme eğiliminde değiller. bira fabrikaları oyundaki en önemli endüstrilerden biri. satabilmek için bira isteyen fabrika pullarını (pamuk, manifatura ve çömlek) çevirmek ve tek bir hareketle iki demiryolu inşa etmek için gerekli bir endüstri tipi. bu yeterli değilse bile kendi başlarına son derece verimliler yine de.

    maliyetlerini ve değerlerini diğer endüstrilerle karşılaştırın: neredeyse aynı puanı veriyorlar ancak çok daha ucuzlar, kömür yerine demir gerektirirler (yani demire yolla bağlı olmak zorunda değilsiniz) ve ters çevrilmesi için bir satış işlemi gerektirmiyorlar. bunları kullanmak için bira fabrikalarınıza bağlı olmanıza bile gerek yok... biranızı uçurabiliyorsunuz neticede!

    rakiplerinizden mümkün olduğunca çok bira almaya çalışın. evet, onlara yardım ediyorsunuz ama siz almazsanız başkası alacak. oyun boyunca sınırlı miktarda bira var ve her zaman daha fazlasını kullanabilirsiniz. benzer şekilde, bira fıçısı kullanabilecek gibiyseniz eğer, o zaman kendi bira fabrikalarınızı kurmaya mutlaka çalışın.

    yine de diğer sektörlere yatırım yapmayı unutmamak lazım tabi. tüm oyuncular pastadan payına düşeni aldığında, tek başına bira konusunda üstünlük sağlamak zor olacaktır. ve iyi demiryolu bağlantıları kuruduğunda, pamuk fabrikaları, manifaturalar ve çömlekler, biranızı tüketmenin en iyi yolu olacak. unutmayın, tüccar pulu kullanırsanız bu pulların verdiği bedava biralar, size bonus veriyor. fırsatı boşa harcamayın.

    development (geliştirme)

    development, brass'ta en az önemsenen eylemdir. özellikle oyunun ne kadar aksiyon dolu olduğu göz önüne alındığında, düşük dereceli endüstrileri kaldırmanın neden faydalı olacağı hemen belli değil. oyunun çeşitli noktalarında endüstrileri develop etmenin özellikle önemli iki nedeni olduğuna inanıyorum.

    birincisi develop, kanal çağında daha üst seviye fabrikaları kurmanıza olanak sağlıyor. demiryolu çağında çömlek harici 1. seviye fabrikaları kuramayacağınız için onlardan erkenden kurtulmak, 2. seviye veya daha yüksek bir fabrikaların iki kat puan vermesini sağlar. çünkü 2. ve daha üst seviye bir fabrikanın puanını hem kanal çağında hem de demiryolu çağında alırsınız. her pamuk veya bira fabrikasından duble puan almak güçlü bir aksiyon ve aynı zamanda onların yüksek bağlantı değerlerinden bir kez daha yararlanmış olacaksınız...

    develop'un ikinci nedeni, daha yüksek seviyeli endüstrilerin eylem başına daha verimli olmasıdır. diğer oyunların aksine, brass'taki ana sınırlama para ya da kartlar değil, tüm planlarımızı gerçekleştirmek için yeterli zamana sahip olmak. maliyetteki artış gözle görülür olsa da, uzun vadeli verimlilik masrafa değer.

    develop'un dezavantajı ise demir tüketmek. diğer oyunculara iyi bir çelik fabrikası inşa etme ve öne çıkma fırsatını vermemek zor. yine de endüstrileri erkenden geliştirmezseniz pişman olacaksınız: demiryolu çağında belirli endüstrilerin inşa edilememesi kısıtlayıcı olabiliyor, onları geç vakitte develop etmeye uğraşmak size zaman kaybettirecektir...

    demiryolları

    bir demiryolu bağlantısının değeri nadiren 4 puanın altındadır ve çoğu zaman 8 puana kadar çıkabilir. double railroad (çift demiryolu) hareketi yaparsak genellikle, oyuncu sıralamasında bir sonraki tur geri düşsek veya kredi almak zorunda kalsak bile, çılgın miktarda verimlilik elde ederiz. uttoxetter, worcester ve birmingham özellikle güçlü noktalar. demiryollarının gücünün, çok daha düşük puan aralığına sahip olan kanalları kapsamadığını unutmayın.

    brass lancashire'da double railroad hareketi biraz fazla güçlüydü. hatta o oyunda yapabileceğiniz en güçlü hamleydi ve hala b. birmingham'daki en iyi hamlelerden de biri. biranın ek maliyeti bile bu verimliliğin gücünü azaltmıyor pek...

    pastadan bir parça almaktan korkmayın. haritadan bira alın veya kendinizinkini yerleştirin ve duble yol yapın. daha sonra eğer yapabiliyorsanız bir sonraki turda bunu tekrar yapın. tahtanın kilit alanlarına erişim sağlamak önemlidir, eninde sonunda iyi bağlantılar kaybolacak ve oyuncuların dikkatlerini sektörlere çevirmeleri gerekecek. tabii bunu yaparken boş kalma ihtimali yüksek şehirlerin etrafın yapmayın, yoksa bağlantı puanı alamazsınız.

    demiryolları inşa etmek o kadar önemli ki bu kadar sık kazanmamın ana sebebinin bu olduğuna inanıyorum. kanallara ve ilk endüstrilere rastlasanız bile, sıcak bir noktada yalnız kalmak veya diğer oyuncuların birasından yararlanmak kazanmak için yeterli olabilir. diğer oyuncularla rekabet etmeye çalışın ve maliyetleri abartı artana kadar raylar inşa etmeye devam edin.

    kaynak

    edit: bazı düzeltmeler

  • kalbimizde bir kez daha taht kurmasına sebep olan olay.
    sırtını ankara'ya vererek anıtkabir'e yüzü dönük fotoğraf çekilmesi de nezaketin alternatif bir tanımı olabilecek nitelikte eylem.

    instagram

    edit: ikinci fotoğrafı da paylaştı kendisi.
    instagram

    kısaca atatürk'ün attan düşerek 3 kaburgasını kırmasını ve ciğerine isabet eden şarapnele rağmen mücadelesi için savaşmaya devam ettiğini kastetmiş sanırım.

    elon bu hangi seviye atatürk düşmanları rokete atleti tıkarlar, bütün uzay programı yalan olur.

  • ifşa edilen kişi şikayet ettiği takdirde ifşa eden kişi kesinlikle ceza alacaktır. en kötü ihtimalle hükmün açıklanması geri bırakılır, 5 yıl boyunca diken üstünde durur. tadı kaçar. canı sıkılır. ne halt yediğini sorgular belki.

    yargıtay diyor ki bir kararında:

    "sanık ...'nin, mağdur ... tarafından twitter hesabına gönderilen mesajları, aynı sitede, belirsiz sayıdaki birden fazla kişinin okuyup, öğrenebileceği şekilde paylaşarak, kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini mağdurun rızası olmaksızın alenen ifşa etmesi ve yayımlaması biçiminde sübut bulan eyleminin, tck'nın 132/3. madde ve fıkrasında tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir."

    savunma olarak "beni taciz etti" dese bile bu savunmaya itibar edilmeyecektir.

    birincisi, ortada bir taciz yok. ikincisi, özel mesajları, fotoğrafı ifşa etmişsin. haklı olduğun düşünülse bile haksız duruma düşmüşsün. hak aramanın yolu bu değil ki. senin amacın bambaşka belli ki.

    umarım ifşalanan kişi şikayet eder de bu ilgi bekleyen kişi hak ettiği cezayı alır.

    edit: 2. görsele bakmamıştım. "hırbo" diyerek hakaret de etmiş. ceza bir miktar daha artar.

  • star wars teklifini reddeden sevgilinin bu hareketinin ilişkiyi bozacağını iddia edenlerin büyük ihtimalle bir ilişkisi yoktur. eğer varsa sevgilileri bu teklifi reddetmemiştir veya reddetme potansiyeline sahip değildir. öyle bir filmle bozulmaz bu işler. bozulur da, üçüncü sınıf ergen sitcomlarında falan olur öyle sahneler. sanırım geyik olsun diye yazılıyor bunların çoğu veya star wars sevdiğini belli etmek için de olabilir bak.

  • o’nunla 18 ay kadar birlikte çalistik. gürün’de savci yardimcisiydi.demek ki 1981-1982 yillari imis.

    bir polis komiseri,adam öldürmege tesebbüs suçundan yargilaniyordu.sanik komiser durusmada bu savci arkadasimizi reddetti.hakim ve heyet’in reddi cmuk’a göre mümkündür.ancak savci taraf oldugundan reddedilemez.buna ragmen arkadasimiz durusmadan çekildi.ilk defa niçin bu kadar çekingen davrandigini anliyamadim.sordum açik bir cevap alamadim..

    ilçede bir sehir kulubü vardi.genelde her ilçede olur.kisin isten sonra ugruyoruz.kimi oyun oynuyor (briç,konken vs.) kimileri de seyrediyor.içerde soba yaniyor.gelen paltosunu vestiyer ve duvarlardaki askilara asiyor.bizim savci, paltoyla oturup saatlerce oyun oynuyor.bir yandan da terliyor.dedim ki ”bu kadar terliyecegine paltonu çikarip vestiyere filan versen.. “ suratima bir seyden haberin yok der gibi bakti “ yav ..asmasina asayim da ya biri cebime esrar filan koyarsa” dedi.sasirdim….bütün kis o klupte paltoyla oturup oyun oynadi.

    iskilli oldugunu herkes biliyormus meger.ara sira inceden alaya aldiklari da oluyordu.bir gün jandarma bölük komutani yüzbasi,bana ugramisti.tesadüfen savci arkadasim da geldi.yüzbasi birden konuyu degistirip “sayin savcim cezaevinde tünel kazanlar topragi nereye koyuyormus biliyor musunuz ?” sorusuna ” yoo..” deyince “saksilarda biriktiriyorlarmis…” bu laf üzerine,izin isteyip odamdaki telefondan cezaevi müdürüne “ ne kadar saksi varsa hepsini attir” emrini verdi.akabinde de cezaevine gitti.

    izne ayrilirken masasinin üzerindeki takvimin tüm yazili sahifelerini yirtar,bos sayfalari birakirdi.

    bilirsiniz uzun araçlar ,bu niteliklerini belirtmek için araçlarin arkasina sagli sollu flama koyarlar.
    bizim savci böyle bir araci arkadan görünce “kizil bayrak asmis” diye sürücüsü hakkinda (o dönemde daha kaldirilmamis olan ) tck 141-142 den sorusturma yapmisti.(komünizm propagandasi)

    ama en önemlisi simdi anlatacagim.bir , adam öldürme suçu nedeniyle x köyü yaylasinda “geceleyin kesif” yapmamiz gerekmisti.kesif günü araziyi çiplak gözle görüp gerekli tespitleri yaptiktan sonra saatinde de kesfi yapmamiz daha saglikli oluyordu.bu yüzden gündüzün,güvenlik için jandarmayi sevk edip,biz de bir binek araci ile köye hareket edecegiz ,savci yok.baktim jandarmalarin ortasinda oturuyor.”gel bu arabaya bin” dedim.”böyle iyi” dedi.üstelemedim.köy yaylasina vardik.tespitlerimizi yaptik.kesif saatine daha epey zaman var.muhtar köy odasina davet etti.köy odasinda biraz vakit geçirdik.ayran ikram ettiler.herkes içti.savci reddetti.köy odasinin kapisinda ugurluyorlar.birisi gögsünü kasiyor.olabilir insanlik hali.savci hemen irkildi; “sen niye öyle yapiyorsun,tabanca mi çikaracaksin,aç bakayim belini” müdahale ettim.adami aramaktan vazgeçti.yaylaya dogru yürürken “ben niye ayran içmedim biliyor musun ?” diye sordu.” yoo..” dedim.”ya zehir varsa “ demez mi…
    neyse,saat geldi kesfe basladik.bu arada tanik dinledim.cmuk geregince ,tanik beyanina karsi,taraflara ve vekillerine ne diyeceklerini sordum.savci uzaktan “diyecegim yok”.dedi döndüm göremedim.yerde yatan adamlar var.niye yatmislar ? anlasilmaz bir sey… savci da yatmis yere.sebebini sordum.”kesfi seyredenler bir hadise çikarir diye yere yatirdim” dedi.jandarmalar da yatanlarin üzerine silah dogrultmuslar…pes dogrusu dedim ve yine o jandarmalarin arasinda,diger kesif heyeti kendi arabamizla ilçeye döndük.

    çok yasamadi savci arkadas.oysa benden gençti.bitlis’e tayin olmus,sonra galiba amasya’ya en son
    lüleburgaz’a .yaklasik bes yil sonra öldü…yok vesveseden ölmedi.

    söylemeyi unuttum.kibrit kullanmazdi.sigaranin birini söndürmeden ötekini yakardi.akciger kanserinden öldü…

  • spor servisi'nde fatih terim'e güzel gönderme yapmıştır.

    "bu maça gidenler seyirci olarak gidiyor taraftar olarak değil. adam para ödüyor oraya gidiyor. müşteri o. beğendiğini alkışlar, beğenmediğini yuhalar. ben de yuhalarım. kazakistan maçına da gitmem. çünkü futbol oynamıyorsunuz. bu askerlik değil. askerlik olsa tamam. sen burda 3-5 milyon kazanıyorsun..."

    uğur meleke ile birlikte sözlerine riayet edilmesi, değer verilmesi gereken spor yazarı.*