hesabın var mı? giriş yap

  • 1- para avcısı olduğunuzu anlamıştır.
    2- sizden bi cacık olmayacağını anlamıştır.
    3- hiç bir zaman mutlu olmayacak bir karaktere sahip olduğunuzu anlamıştır.
    4- her buluşmada 1 saat ağaç edeceğinizi anlamıştır.
    5- kısaca başına büyük dert alacağını anlamıştır.

    en iyisini yapmıştır.

  • bu seferki yazılı bir diyalog... 11 yaşındaki ilay'ın eğitim hayatına emekli öğretmen anneanne el koymuştur. ödevler, sınavlar, testler anneanne kontrolünde yapılmaktadır. ilay'ın matematik öğretmeni çok titizdir. her derste, hem defter, hem de kitap ödevlerini kontrol edip imzalamaktadır... anneanne tarafından kampa alınan ilay biraz bunalır, biraz da kendini takdir etmek ister...

    kitap ödevlerinden biri de, işlenen ünitenin öğrenci tarafından öz değerlendirmeye tabi tutulmasıyla ilgilidir. ilay bütün konulardan kendine en yüksek notu verir. "öğretmenin notu" kısmına da şöyle yazar:

    öğretmenin notu (ilay'ın yazısıyla): çok akıllı bir öğrenci. performansını her gün arttırıyor (70, 85, 96). ayrıca çok tertipli ve titiz. o kadar da tatlı ki... dürüst olmak gerekirse sınıftaki bütün öğrencileri sempatik bulmuyorum ama ilay'ı çok seviyorum. aynen böyle devam et ilay!

    ödevi kontrol eden öğretmen yorum kısmını okuyunca gülmeye başlar ve ödevi imzalarken şöyle bir not düşer:

    "aynen katılıyorum :)))"

  • yanamamöler, amazon ormanlarında yaşayan diğer kabileler gibi, 20. yüzyıldan itibaren ani bir şekilde yabancı kültürlerle karşılaşmışlardır. brezilyalılarla ticaret yapmaya, çok az para karşılığında onların çiftliklerinde çalışmaya ve bu yabancı kültürleri taklit etmeye başlamışlardır. bu ani karşılaşmanın onları toplumsal hiyerarşinin en alt basamağında kalmaya zorlaması bir yana, kızamık, grip, aids gibi hastalıkların yaygınlaşmasına da etkisi olmuştur. bağışıklıklarının olmadığı salgın hastalıklar nedeniyle nüfusları ciddi şekilde azalmıştır.

    1970'lerin başında garimpeiros adı verilen altın avcıları yanamamölerin topraklarını işgal etmiş, 1992 yılında brezilya devlet başkanı collor de mello, yanamamölerin sınırlarını koruma altına almış olsa da, madenciler yasadışı olarak çalışmaya devam etmişlerdir.

  • elazığ gönül dostları buluşmasında yapılan oldukça sert açıklamalardır.

    ak parti'nin oylarının yüzde 49'dan yüzde 34'e düşürüldüğünü söyleyen davutoğlu, parti yönetimini sert bir dille eleştirdi.

    -anayasal sistemler, devlet mimarisi kişilere, partilere göre inşa edilmez; çarpık bir cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi.

    -istanbul seçimlerinde 800 bin oyla tekrar kaybetmişse, bunun sorumlusu eylemde söylemde ahlakta siyasi ayakta ciddi savrulmalara sebep olanlardır.

    -tabanda büyük kitleler kopmaya başladıysa insanları neyle tehdit ederseniz edin o çözülüşü durduramazsınız.

    -sıradan bir memurun dayısının oğlunun, amcasının oğlunun tutuklandığı bir türkiye'de fetö darbesinin baş sorumlusu olanların kardeşlerinin akrabalarının en yüksek makamları işgal ettiği görülürse orada adalete güven kalmaz.

    -devlet yapısıyla aile ilişkileri kesinlikle ayrılmalıdır, birinci derece akrabalık ilişkisi olmamalıdır.

    -devlet makamlarını birtakım trol çetelerine mahkum edenlerin karşılarında 3 sene sustuk

    -bir seçimde beka kaygısından bahsedip bu şekilde düşünmeyen herkesi terörist olarak itham ettikten sonra diğer seçimde imralı'ya başvurmak milletin vicdanından kopuştur.

    -adalet öylesine örselendi ki insanların hukuk sistemine güvenini sarsıyorlar. adalet duygumuzu sarsacak her şey için ortak tavır alma vakti geldi.

    -ülkemiz çok yoğun bir ekonomik krizin içinde ciddi bir mücadele veriyor.

    -ekonominin başında ekonomiden anlayan insanlar vardı; vizyon vardı.

    -kendi içerisinde beka kaygısı ile siyaset yapanlar tarih sahnesinden silineceklerdir.

    -ak parti 1 kişinin, bir ailenin partisi değildir böyle yola çıkmamıştır...

    -görev değişikliği değil bir hal değişimi lazım.

    -yeni meydan okumalarla ilgili akademisyenlerle, siyasilerle ve derneklerle çalışma yürütüyoruz. ak parti'nin temel değerleri bu memlekete egemen olmuş olsaydı kıyamete kadar susardık.

    https://t24.com.tr/…meseleleri-tartismaliyiz,828380
    https://www.ensonhaber.com/…-yerden-yere-vurdu.html

    +

    @bigdata rica etti, konuyla ilintili olarak şu başlığı paylaşıyorum.

    (bkz: davutoğlu ve babacan'ın yapması gereken çağrı)

  • dünyanın gelecekte yüzleşeceği en önemli problemlerden biri.

    1950 yılından 2018 yılına kadar üretilen plastik miktarı 6.300.000.000 ton (6,3 milyar ton). bunun yaklaşık yüzde 9'unun geri dönüştürüldüğü, yaklaşık yüzde 12'sinin yakılarak yok edildiği tahmin ediliyor. günümüzde yılda ortalama 400 milyon ton plastik üretiliyor.

    2050 yılında okyanuslardaki plastiklerin toplam ağırlığının balıkların toplam ağırlığını geçeceği tahmin ediliyor.

    plastik bardak ile çay kahve su içip bardağı çöpe atıyoruz, o bardak 50 yıl doğada kalıyor. bebek bezi bile 500 yıl doğada kalıyor. bir şişe su alıyoruz mesela, o tek kullanımlık plastik şişenin doğada çözünmesi için 500 yıl gerekiyor.

    plastikler doğada yüzyıllar içinde çözünmeleri sorununun yanında çözünürken bisphenol a gibi birçok kanserojen maddelerin yayılmasına sebep oluyor.

    2017'de yapılan bir araştırmada dünyadaki içme sularının yüzde 83'ünde plastik partikülleri bulunmuş. plastik ile kontamine içme suyu oranı yüzde 94 ile en çok amerika'da görülmüş. ingiltere, almanya ve fransa plastik ile en az kontamine olmuş içme sularına sahip bulunmuş ama onlarda bile plastikle kontamine içme suyu oranı yüzde 72 civarında. insanların içme suyu ile yılda ortalama 3500 plastik parçası yuttuğu tahmin ediliyor.

    dünyada plastik kirliliğine en çok sebep olan ülkeler sıralamasında çin yüzde 27.7 ile birinci sırada. türkiye 14. sırada, amerika 20. sırada. bütün avrupa birliği ülkelerinin toplamı hesaplandığında 18. sırada oluyormuş. türkiye tek başına tüm avrupa'nın toplamından daha çok plastik kirliliğine neden oluyor.

    çözüm geri dönüşüm değil tüketimin azaltılması.
    bu konuda 20 dakikalık bir belgesel

    devletlerin bu konularda adımlar atması gerektiğini, bireysel olarak daha az plastik kullanmak dışında fazla yapabileceğimiz bir şey olmadığını düşünüyorum.
    yine de çocuklarımızı bilinçlendirip daha az plastik kullanarak bir çaba gösterebiliriz.

    what goes in the ocean goes in you

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…xjlm_05yqrd21ag

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…jxpxvliwiymlnty

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…cjvzkvahdo9a4nt

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…spmqirebcqascqn

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…3d0hdjyztqglpfh

  • avrupa'nın türkleri dışarıda tutmak için bulduğu çözümlerden birisidir. domuz yemeyen türkler ülkelerine giriş yapmasın diye sabah akşam her yeri domuzlu ürünlerle bir güzel kokutuyorlar. hatta teşvik amaçlı belediyeler evlere bedava domuz eti gönderiyor. yoksa yedikleri yok ha, sırf şekil olsun diye ürünlerini satın alıyorlar.

    not: hatta bu sabah tren istasyonunda gördüm. temizlik görevlisi kılığına girmiş bir tip yerleri domuz yağı ile silip bir yandan da üstlerine "işlem tamam hans" diye onay veriyordu. "ooooh biraz da şuraya domuz süreyim", "hmmmmh şuraya da domuz koyayım".

  • eğitim sırasında şarjörünü kaybeden asker son derece ciddi söylemiştir;

    "- fazla şarjörü olan var mı?"

    nokia şarj aleti soruyor sanki anten.

  • maşuka'dan geliyor:

    kız istemede kızın babası 'verdim gitti' diyor sorun olmuyor. kız 'verdim gitti' diyince ortalık karışıyor.

  • ülkemizde ve dünyada sporcu sağlığını oldukça ileriye taşıyacak sağlık merkezi. literatürdeki her türlü sakatlığı yaşamış mustafa pektemek ve onunla çalışmış sağlık ekiplerinin tecrübelerinden yararlanılacak. her sakatlık türünün iyileştirilmesi için özel odalar olacak. bu odalarda mustafa pektemek'in malum sakatlığa uğradığı anda ve sağlık ekibinin mustafa'ya müdahalesi sırasında çekilen fotoğraflar duvarlarda asılı olacak. ayrıca tedavi sırasında mustafa pektemek'in sakat sporculara tavsiye videoları izletilecek. yaşadıkları sürecin aslında o kadar da korkunç olmadığını anlayan sporcular da mental olarak rahatlayıp sakatlıklarını daha çabuk atlatacak.

    bonus: mustafa pektemek'in geçirdiği sakatlıklar:

    --- spoiler ---

    2008/2009 sezonu ; - ayak kırılması , sakatlık süresi ; 2 ay , kaçırılan maç ; 6

    2010/2011 sezonu ; - ön çapraz bağ yırtılması , sakatlık süresi ; 6 ay , kaçırılan maç ; 26

    2011/2012 sezonu ; - bilinmeyen sakatlık , sakatlık süresi ; 2 hafta , kaçırılan maç ; 3

    2012/2013 sezonu ; -çapraz bağ yırtılması , sakatlık süresi ; 7 ay , kaçırılan maç ; 28

    2013/2014 sezonu ; - ayak yaralanması , sakatlık süresi ; 1 hafta , kaçırılan maç ; 2

    2013/2014 sezonu ; - göbek ihlali , sakatlık süresi ; 1 ay , kaçırılan maç ; 3

    2013/2014 sezonu ; - bilinmeyen sakatlık, sakatlık süresi ; 5 gün , kaçırılan maç ; 1

    2014/2015 sezonu ; - buzağı yaralanma , sakatlık süresi ; 2 hafta , kaçırılan maç ; 3

    2014/2015 sezonu ; - uyluk yırtık , sakatlık süresi ; 1 ay , kaçırılan maç ; 4

    2014/2015 sezonu ; - ayak bileğinde sakatlık , sakatlık süresi ; 10 gün , kaçırılan maç ; 2

    2014/2015 sezonu ; - yüz yaralanması, sakatlık süresi ; 2 ay , kaçırılan maç ; 12

    2014/2015 sezonu ; - ayak parmağı kırılması , sakatlık süresi ; 1 ay kaçırılacak maç ; 3

    --- spoiler ---

  • ulan o halde bile hala kuyruk sallıyor. utanmaz arlanmaz ya. komple danaya dönüşse yine akıllanmaz bu kadın.

    neyse biz kuranı yırtan kızdan devam.