hesabın var mı? giriş yap

  • ilk olarak tek bir yolu bulunmaktadır öncelikle sağlıklı kilo kaybı için kalori açığını hesaplayın.(bu tek yoldan girdikten sonra ilerleyeeksiniz sonra yollar karışacak )

    günlük enerji açığına göre kilo kaybı nasıl tahmin edilir - örnek olarak 35 yaşında, hafif hareketli bir yaşam tarzı olan, 80 kg, 171 boyunda bir kadın günlük yaklaşık 2000kcal'ye ihtiyaç duyar.

    35 yaşındaki burcu adlı kadının ağırlığı 80 kg'dır. burcu sağlıklı bir bmı aralığında olabilmek için 10 kilo vermek istiyor.

    adım 1: enerji gereksinimlerini ve enerji açığını hesaplayın

    burcu'nun günlük enerji harcamasının 2000kcal/gün olduğunu hesapladık. özetlemek gerekirse, bu burcu'nun bazal metabolizma hızının (bmr) 1,4 (hareketsiz yaşam tarzı) ila 2,4 (güçlü aktif yaşam tarzı) arasında değişebilen fiziksel aktivite düzeyi (pal) ile çarpımıdır. daha sonra burcu'nun vücut ağırlığını azaltmak için günlük enerji alımını azaltması gerektiğini tavsiye edebiliriz. bu günlük açığın 500 kcal'den fazla aşılması önerilmez. burcu vücut ağırlığını daha kısa sürede azaltmak istediği için günlük enerji alımını 500 kcal kadar azaltmaya razı oluyor. onun yeni günlük enerji miktarı (=alımı) artık 1500 kcal/gündür.

    adım 2: hedef ağırlığa ulaşmak için gereken süreyi tahmin edin

    temel bir kural, 1 kg başına 32,2 mj'yi (7700 kcal) kaybetmek için 3500 kcal'lik kümülatif enerji açığının gerekli olduğunu belirtir. dolayısıyla burcu'nun 10 kg vücut ağırlığı kaybetmek istiyorsa toplam 77.000 kcal (7.700 kcal x 10 kg) enerji açığı yaratması gerektiğini hesaplayabiliriz. elbette bunu bir gecede başarmak mümkün değil, zamana yayılması gerekiyor. burcu günlük alımını 500 kcal azaltmaya karar verdiğine göre şunu hesaplayabiliriz:

    77.000 kcal (10 kg kaybetmek için gereken toplam enerji açığı) / 500 kcal (günlük açık) = 154 gün sonra amacına ulaşacaktır.

    bu kalori açığını oluştururken spor yapmak çarpan etkisi oluşturacaktır şöyle ki çeşitli uygulamaların size aktardığı "efenim şu kadar yürüdünüz şu kadar kalori yaktınız ya da şu hareketleri şu kadar dakika da yaptınız bu kadar kaloriniz gitti" gibi açıklamalardan öte bu spor aktiviteleri metabolizmanızı hızlandıracaktır.

    metabolizmanızın hızlanması ya da 80 kg burcunun 70 kg burcuyla aynı metabolizma hızına sahip olması( sporla ancak bu muhafaza edilir) çünkü spor yapmadan 80 kg'da 70 kg'a düşen burcu'nun kesinlikle metabolizma hızı aynı değildir. öyle ki 80 kg'lık burcu 70 kg'lık burcunun sırtında ve karnında iki tane 5'er litrelik damacana taşıyan halidir. yok olan bıngıl bıngıl yağları damacana içinde hayal edin.

    (yazının başında "bu tek yoldan girdikten sonra ilerleyeeksiniz sonra yollar karışacak" demiştim.)

    dolayısıyla 70 kg'lık burcu metabolizmasını hızlandırmazsa ilk baştaki gibi hızlı kilo veremez, isyan eder sonra tekrar yemeye başlar bu arada lipit metabolizmasında ki dilemma leptin ve lipit hüçrelerinin yok olmayıp sadece küçülmesi, küçük lipit hücrelerinin tekrar büyümek için daha da hırçınlaşması istanbul'da gece konducuların kentsel dönüşümle tapu alıp zavallı beyaz yakalılar yeni evlirini acımasız fiyatlarla kiralaması gibidir. fakat o da ayrı bir hikayenin konusu. kalori açığını sağladınız ve spora başladınız 6. haftanın şafağında bana danışın. sorunuz o zaman kafanızda belirecek.

  • bir ögrencim yaklaşık 20 gün önce trafik kazasında babasını kaybetti.
    henuz 4 yaşinda..
    baba sevgisine en çok ihtiyaç duyduğü yaşta..
    şu sıralar olayın pek farkinda değil fakat yıllar gectikçe babasının eksikliğini derinden hissedeceğini bilmek beni çok üzüyor..
    üniversiteden mezuniyetinde kep atarken babasını aramayacak gözleri.
    dügününde babası ile karşilikli oynayamayacak.
    allah babasız herkese sabır versin..
    ve eşini kaybeden herkese..
    bir şairin de dediği gibi; insan babası ölünce büyüyor.
    ama ben 4 yaşindaki öğencimin büyümesini hiç istemiyorum..

  • 14-20 yaş arasını beraber geçirmiştik. son 2 senesi uzak mesafe ilişkisiydi. ben okul için istanbul'a gelmiştim, o bizim memleketin üniversitesini tercih etmişti. daha önce de biraz kıskançtı ama uzak mesafeyle beraber kıskançlıkları da arttı. ali sami yen stadı hariç nereye çıkarsam çıkayım tartışma sebebiydi. erkek erkeğe meyhaneye bile gitsek "yalan söylüyorsun, yanınızda kesin kız vardır." diyecek kadar kuruntulu hale gelmişti. kafasında benim onu aldattığım senaryolar üretirdi, onun üstünden delicesine kavga ederdik. sıkıldım, boğuldum, asosyalleştim. bu konuyu ne kadar tartışırsak tartışalım "ne yapayım, kendime engel olamıyorum." deyip tartışmayı bitirirdi. birbirimizi sevsek de ikimizin akıl sağlığını düşünüp ayrılmak istedim.

    babasız büyümüştü. abisi vardı ama o da uzaktaydı, üstelik angutun tekiydi. ayrıldığımızın ertesi günü eski sevgilim şuna benzer bir mesaj çekmişti:

    "ben seninle beraber büyüdüm. garip gelecek ama senin varlığında baba, abi, arkadaş ve sevgili hepsi hayat bulmuştu benim için. hayatımdaki tek erkektin. sensiz nasıl olunur bilmiyorum. en son sensiz olduğumda daha çocuktum. ayrılık kararında haklısın, kendimi değiştiremedim ama lütfen hemen kopma benden. sensiz olmaya katlanabilene kadar iletişimde kalalım."

    ona bu kadarını borçlu olduğumu düşündüm. 8 ay boyunca dediği gibi hep iletişim halindeydik. yeni bir ilişkiye başlamadım. sonunda ikimizin de sesindeki burukluk gitti, daha neşeli konuşmaya başladık. iki eski sevgiliden, haftanın 2-3 günü konuşan iki arkadaşa dönüşmeyi başarmıştık. daha sonra benim karşıma biri çıktı. eski sevgilimi aradım:

    ben: biri var, olacak gibi. iyi bir insan. artık seninle bu kadar sık konuşmam garip kaçar.
    o: (2 saniye duraksadıktan sonra) aslında ben de aynı durumdayım. kafamda onun hakkında bazı sorular olduğu için dışarı çıkma tekliflerini henüz kabul etmedim, oyaladım biraz. senden cesaret alıp ben de bir şans vereyim o zaman.
    ben: hadi o zaman hayırlısı olsun. sen sağ ben selamet...

    benim 4 sene, onun da 1,5 sene sürecek yeni ilişkisi böylece başlamış oldu. daha sonra da iletişimi koparmadık, ayda yılda bir de olsa telefonda konuştuk, mesajlaştık. "uzun ve zorlu bir ilişkiden sonra severek ayrılan iki insan nasıl arkadaş kalır?" diye merak ederseniz; aha işte böyle kalıyor. biraz zor ama imkansız değil.

    taa seneler sonra memlekette bir araya geldik yine, kahve içip muhabbet ettik. bir ara benden sonraki sevgilisinden neden ayrıldığını sordum. mesele yine kıskançlıkmış ama bu sefer taraf değiştirmiş. eleman "etek giyme, şu adamla konuşma... başını örtsen olmaz mı?" falan diye ısrar etmeye başlayınca ayrılmışlar. istemsizce güldüm, "anladın mı ne çektiğimi?" dedim. sessizce başını salladı. anlamış.

    not: ulan unutulmayan sözler diye girdik. komple hikayeyi anlatıp çıktık. anlatasım varmış demek ki.

    edit: "sonra noldu, şimdi beraber misiniz?" mesajlarına istinaden; hayır, yaş oldu 31, bu konu çok geride kaldı. 3-4 yıl öncesine kadar birbirimize doğum günü kutlama mesajı atardık. sonra onu bile unuttuk. şu anda iki yıldır devam eden, evliliğe giden ve aşık olarak başladığım bir ilişkim var. ondan önceki 9 yılda da hayatıma girip çıkan birileri oldu tabi. hayat kaldığı yerden devam ediyor.

  • güvenlik sektöründe çığır açtılar şu anda;

    --- spoiler ---

    "ah be abicim ne gerek var bu kadar lazere falan. kapıya bi çift ayakkabı koysalar, biri var diye girmeyiz..."

    --- spoiler ---

    bu ne ulan aahhahahha