hesabın var mı? giriş yap

  • tamamen doğal ürünler yetiştirip yiyebilmek ve bir nebze toprakla uğraşmak adına erzurum'un bir ilçesinde sahipleri tarafından boş bırakılan 200 m² büyüklüğünde bir bostan yerinde işe giriştim. ayırabileceğim zaman eşimle beraber akşam mesai sonrası 1 saat ve hafta sonları.

    tamamen deneyimsiz ve teknik bilgiden bağımsız olarak komşu bostan sahiplerinin ne yaptığına bakarak ve bazen sorarak bostanda:

    marul
    tere
    dereotu
    maydanoz ( bu şerefsiz içinde 1.000 kadar tohum olan paketten ancak 3-5 tane çimleme yaptı)
    roka ( daha yiyemeden tohuma kaçıp sap oldular vardır bir tekniği ama bilmiyoruz )
    reyhan
    soğan
    patates ( evde kızartma için soyulan patateslerin filizlenmiş kabukları kullanıldı)
    mısır
    fasulye
    kabak
    salatalık
    domates
    biber
    havuç olmak üzere çeşitli bitkileri tohum ve fide ( sadır) olarak ektim-diktim. yiyeceklerimin doğal olması adına gübre ve ilaç kullanmadım. arada çapa ve yabani ot temizliği yaptım ki bu işin en bezdirici aşaması yabani ot:)

    30 gün kadar sonra günde 2-3 marul söktüm 40 gün kadar sürdü kalanlar tohuma kaçıp sap oldu.
    taze soğanları yedik bir süre sonra kartlaştığı için kuru soğan olmaya yöneldiler.
    tere ve dereotu 15-20 gün yedik sonra tohuma kaçtılar.
    reyhanı 15 günde bir üstten biçip kurutuyoruz köke yakın daha çok budaktan gür bir şekilde yeniden çıkıyor bunu sevdim :)
    salatalık 45-50 gündür yiyoruz halada çıkıyor.
    kabak bir aydır yiyoruz hergün 3-4 tane çıkıyor taze ve dolmalık.
    mısırlar için 10-15 günümüz var yavaş yavaş taneleri doluyor.
    fasulye haftada bir kilo kadar topluyoruz toplamda 5-6 kilo topladık veo kadar daha toplarız.
    biber 5-6 kilo kadar topladık ve hala çıkıyorlar.
    domates günlük sofralık olarak koparıyoruz ve dün 15 kilo kadar topladık ve 9 kavanoz doldurduk. gidişata göre 30-40 daha yolumuz var.

    zirai ilaç ve herhangi bir hormon kullanılmadığı için gönül rahatlığı ve manavda aldığınızdan çok daha lezzetli olmasının yanı sıra kendi emeğinizin karşılığı olduğunu düşünürseniz müthiş bir keyif. yorucu iş temposundan zaman ayırabilecek ve benim gibi kendi yeri olmasa bile uğraşacak yer bulabileceklere kesinlikle tavsiye edebilirim. yetersiz geldiğiniz anlarda internete girip ilgili ürünler için yetiştirme ve sulama teknikleri öğrenilebiliyor tecrübe ise daha sonra.

    edit: takip eden hafta sonunda toplanan fasulye, biber ve domateslerle kış için 15 kavanoz daha dolduruldu. tatmak isteyen olursa karşılıksız olarak kargo bedeli de tarafımdan karşılanmak üzere mesaj atabilirsiniz.

  • ücret beklentiniz ne?
    * siz hiç ikea'ya gittiniz mi?
    -?? hayır gitmedim..
    *hadi ya gittim deseydiniz çok güzel şey yapacaktım. bir şey dicektim.

    sonuç: kapı nerede?

  • istisnasız her defasında geri itileyerek tepki koydugum durum.. özellikle taksim metrosunda girenleri geri iten 1.85 boylarında biri görürseniz muhtemelen benimdir.

  • tamamı, "hanım 3 saattir ağlıyor, kendisi alman ama hiç burayı terk edesi yok" olan bir gurbetçi sözü.

    video: https://twitter.com/…ber/status/1425828266737168389

    hanımını da al gel kardeşim buraya o zaman. madem kendisi alman olmasına rağmen türkiye'de yaşamak için ağlıyor, yerleş buraya o zaman. o bindiğin mercedes s500'ü orada satıp aynı paraya burada bir tane fiat egea al bindir hanımını da göreyim seni. bakalım kaç gün dayanabiliyor enflasyona, mültecilere, teröre, kaosa, hukuk darbelerine vb.?

  • ilk kornerini bize karsi ilk maçta kullanan san marino'nun ilk puaninida bizden aldigi müsabaka. san marino tarihinde önemli bir yeri olan ama türk futbol tarihinde ise hatirlanmak dahi istenmeyen maç.

  • hollanda ve scilly adaları arasında tam 335 yıl boyunca (30 mart 1651 - 17 nisan 1986) devam eden ancak can kaybının yaşanmadığı, dünyanın bilinen en uzun savaşıdır.

    1986 yılında scily adaları konsey başkanı ve tarihçi olan roy duncan'ın halen savaşta olduklarına dair efsaneyi bitirmek üzere hollanda'nın londra büyükelçisine yazdığı mektupta elçiyi scilly adalarına barış antlaşması imzalamak üzere davet etmiş ve daveti kabul edilmiştir. 17 nisan 1986'da ise barış antlaşması imzalanmıştır.

    elçi barış anlaşmasının imzalanması sırasında "scilly adaları halkının her an saldırabileceğimizi bilerek yaşaması korkutucu olmalı." şeklinde bir espri yapmıştır.

    işin özeti scilly adası'nı tehdit olarak görmeyip unutmuşlar ve 335 yıl sonra mektupla hatırlatılması üzerine "lan böyle bir yer vardı değil mi?" diyerek gönülleri olsun diye antlaşma imzalamışlardır.

  • biten sözleşme için nasıl yürütmeyi durdurma veriliyor yani? mahkeme kendi insiyatifiyle yeni sözleşme mi imzalamış belediye adına?