hesabın var mı? giriş yap

  • hamile bi fizik hocamız, namı diğer sallabaş, bacaklarını açmış, yayılmış bir vaziyette sandalyede oturuyo, artık hamileliğin son günleri, zor oturup zor kalkıyo haliyle.. bi ara etekleri de baya açılmıştı, bizim arkadaşlardan biri de güzelce uyardı hocayı: "hocam bebeğiniz gözüküyo.." (bkz: kocaeli anadolu lisesi)

  • doğma büyüme ankaralıyım. istanbul'a yerleşeli beş yıl bitti geçen hafta. daha eve elektrik bağlatmadan gittim kombine aldım. işten güçten sezonda 2-3 maça gidebilsem bile stad yıkılana kadar da her sezon aldım. inönü'den hatıra kalan kombine kolduğum da evin balkonunda duruyor hala. beşiktaş dergisine de aboneyim, hem de iki tane. kart1903 de almıştım, arada kulüpten arıyorlar, saat al havlu al kahve fincanı al ıvır al diye, hiçbirini geri çevirmedim.

    yirmi yıllık iki üye onaylı üyelik formumu kulübe vereli aylar yıllar geçti, hala bir dönüş yok ama. neyi beklettiklerini bir söyleseler de; kendimi bildim bileli hayatımın bir parçası olan bu kulübe niye üye olamadığımı, benim sevdamın kimin keyfiyetine bağlı kaldığını öğrensem.

    başka sözüm yok hakim bey.

  • 24 yaşında 4 çocuk babası. çocuğun elinde silah geziyor. harika bir doğal seçilim örneği.

    edit: herkes çocuğun silahı kaldıramayacağından bahsetmiş. doğrudur lakin bu olayın yaşanması için gereken tek şey tetiğin çekilmesi. çocuğun silahı alıp tek başına kafaya nişan alabilmesini beklemeyin zaten.

  • sabah cise giderken goz ucuyla bakilan saatin 7'yi gostermesine ragmen, mutfaktan gelen tikirtilarin akibetini anlamak icin tirsa tirsa ilerleyisin sonundaki, "ne bakiyosun oglum? bu sabah da derse gidelim dedik. erkenden kalkip kahvalti hazirladik." diyen iki adet sakalli ev arkadasi ve kahvalti masasinin uzerindeki sut, tereyagi, bal, kaymak, dilimlenmis ekmek, sucuklu yumurta, radikal gazetesi'nden olusan bir manzara.

  • hakkı devrim'in arada kaynamış bombasına şahit olduğumuz program...
    ahu tuğba: e ben gideyim o zaman...
    okan: ya hayır, bayılıyoruz biz sana
    ahu tuğba: e ben de sana bayılıyorum !!!
    hakkı devrim: e biz gidelim o zaman :)

  • "kariyerindeki en başarılı olduğu iş; azeri kızı günel'in klibinde "oy didem'i" oynamış olması" demiş hakkında ahmet hakan.

    ahmet hakan ile aynı safta durmamı sağlayan hatun kişidir.

  • ingilizce wikipedia'daki pek çok uzman görüşüne, araştırmaya ve kaynağa dayandırılarak yazılan geniş makaleye göre genel olarak kaplanın çok daha üstün durumda olduğu karşılaştırma.

    her şeyden önce, cüsse olarak kaplan aslandan daha büyük bir hayvandır. hele ki bir sibirya kaplanı, bir afrika aslanından çok daha büyük bir hayvandır.

    ikincisi, fotoda ve bu fotoda görüldüğü üzere kaplanın dişleri daha sivri, iri ve keskin yapıdadır. ilgili makalede belirtilen araştırmaya göre kaplanın ısırma gücü skoru da 127'ye 112 aslandan daha fazladır.

    üçüncüsü, kaplanın pençe kuvveti aslanınkinden daha fazladır. öyle ki yine ilgili makaleye göre, tek bir agresif bengal kaplanı pençesi bir aslanın kafatasını kırmaya yetebilir.

    dördüncüsü, araştırmalara ve gözlemlere göre kaplan genel olarak aslandan daha agresif, saldırgan ve kavgayı seven bir hayvandır. hele ki bir bengal kaplanının yanında bir afrika aslanı "uysal" kalır.

    beşincisi, beyin boyutu olarak, kaplanın beyni aslanınkinden çok daha büyüktür ilgili makaleye göre. bu da uzmanları, kaplanın genel olarak daha zeki bir hayvan olduğu görüşüne yönlendirir. (vücut büyüklüğü beyin büyüklüğü oranı şeklinde hesaplanıyor bildiğim kadarıyla) dolayısıyla aslanların daha sosyal takılmaları, kaplandan daha zeki oldukları manasına gelmiyor. zaten kaplan tercihen yalnız gezse de gerektiğinde sosyal bir canlı da olabiliyor.

    altıncısı, tarihte çeşitli kaynaklara ve yaşanılan çarpışmalara göre bir kaplanın aslana galip gelme sayısı, tersine oranla çok çok daha fazladır. bu yine ilgili makalede kaynaklara dayandırılmıştır.

    yedincisi, kaplan aslandan daha kuvvetli olduğu kadar daha çevik ve hızlıdır da. öyle ki aslan 2 pençe atana kadar kaplan üç pençe darbesini rahatlıkla indirebiliyor.

    ancak bize esas düşen "kavga etse hangisi yener"den ziyade bu iki güzel ve doğa harikası canlıyı, insanoğlunun vahşetine karşı nasıl koruyabileceğimizin hesabını yapmaktır.

  • insanları uyarmak da suç oldu yemin ederim. ne kadar aptalca bir paylaşım, nasıl bir saçmalık? neymiş anneymiş. öldükten sonra annelik göreviniz devam etmiyor. gidip binalarınızı depreme dayanıklı mı kontrol ettirin? asıl annelik görevi budur.

  • jüpiter'dir. hayvani çekim gücü sayesinde dünya istikametine doğru gelmekte olan binlerce asteroid, meteor vb gök çöpünü ya ivme kazandırarak sistem dışına fırlatır, ya da içine alıp atmosferine katar. kardeşini koruyan bir abi gibidir anlayacağınız. ayrıca ameliyat iziymişçesine duran lekesi kendisini pek karizmatik yapar.

  • mutluluk ve üzüntüyü bir arada hissettiren insanlardır. yemeyen yaşamıyor mu sanki yaşıyor işte hem de bayağı mutlu gözüküyor adamlar ama bu işte bir terslik olduğunu bilmek ve belki bunun da bir parçası olmak ve ne yapabilirim sorusuna bir cevap da bulamamak düşündürüyor insanı. belki bir dahaki sefere alırken fairtrade logosuna bakmak sadece akla gelen o da ne kadar güvenilirse artık (m.na kodunuz yepisyeni dünyanın)

    https://www.youtube.com/watch?v=zen4hczuto0

    not: altyazılar maalesef ingilizce.