hesabın var mı? giriş yap

  • arkadaşlar, hazır siz türkiye'dekiler de bu aşıyı olmaya başlamışken deneyimlerimi ve etrafımdakilerin deneyimlerini sizinle paylaşayım.

    pfizer-biontech'in aşısının ilk dozunu bir ay önce ikinci dozunuysa bir hafta önce oldum* *. öncelikle sağlam yan etkilere hazırlıklı olun.

    ilk dozu vurulduğumda gün sabahtı. akşamına hafif bir grip tarzı kırıklık ve ateşle geceyi geçirdim. ancak asıl eğlence ikinci dozda yaşandı. önce üşüme, sonrasında 39 derece ateş sabaha kadar devam etti. tylenol (acetiminophen) alarak bu belayı atlattım. tabi ki her türlü covid olmaktan iyidir diye diye geceyi sabah ettim.
    sabah iyiydim. tüm gün güzel geçti derken 2. gece yine ateşim yükseldi. bu defa tylenol kesmedi, olabilecek en sık şekilde ateş düşürücüyü alıp sabahı ettim. 3. geceden de korkuyordum ama artık bir şey kalmadı o zamana kadar. birçok arkadaşım da bu yan etkileri az ya da çok yaşadılar. hatta bir tanesi bir hafta boyunca işinden izin alıp yatmak zorunda kaldı. bu bahsettiğim kişi de 45-50 yaşlarında. söylediğim gibi, toplanan data da ikinci dozun yan etkisinin ilkine göre daha yüksek olduğunu söylüyor. yine de hiç yan etki yaşamayan insan da çok var.

    yalnız bu yan etkiler çok sorun değil. bünyenizin iyi durumda olduğunu gösteriyormuş. yaşlılarda yan etkilerin az olmasının sebebi onların bağışıklık sisteminin gençler kadar güçlü olmamasıymış. ne kadar gençseniz yan etkiler o kadar sert vurabilir diyorlar. ki gerçekten de öyle. etrafımda 20-22 yaşında gençler de var bu asıyı olan. etkilerini çok daha yoğun yaşamışlar.

    bir de son olarak uyarı. yan etkileri var diye önden ateş düşürücü ilaç kullanmamak gerek. cdc özellikle bunun için uyarı yayınladı abd'de. aşının asıl amacı zaten bağışıklık sisteminin tepki vermesi. vücut tepki verecek ki covid için bağışıklık kazanacak. ateş düşürücüyle bunu bastırmamanız gerekiyormuş. öte yandan ya ben aşıyı oldum, hiç yan etki olmadı, bende aşı çalışmadı mı sorularının cevabı da şöyle ki; hayır, tabi ki de aşı yine aynı bağışıklığı size kazandırıyor. sadece herkeste aynı derecede etkiler gözlemlenmiyor.

    umarım yazdıklarım okuyanlara yardımcı olur. aşıyla birlikte endişe, anksiyete seviyeniz de fazlaca düşecek. yüzdük, kuyruğuna geldik. umarım hepimiz ve sevdiklerimiz bu illetten en kısa sürede kurtuluruz.

    edit: soranlar oldu. hayır, risk grubunda değilim. sadece bulunduğum yerde çabuk sıra geldi.

    aynı zamanda, katılmasam da, türklerin aşı güvensizliğini de anlıyorum. abd'de eğitim oranı düşük zencilerde de bu durum var. 70'lerde üzerlerinde deney yapılan bu demografi aşıya ikna edilemiyor. bir de tabi yaşlı, trump destekçisi amcalar aşı olmuyormuş. abd'deki her furya bize de geldiği için şaşırmıyorum tabii.

    öte yandan buradakileri okuyunca bir de aşı üzerinden elitizm çıkaranlar var. hele onların topluma hiç faydası yok. aşının faydasına inanıyorsan söylemen gereken şey belli. yok pfizer bulmuşsunuz kesin olun ya da sinovac daha güvenilir gibi tartışmaların halk sağlığına faydası sıfır. dünyanın her yerinde sağlık uzmanları erişebiliyor olduğunuz aşıyı olun diyor. buradan mağrurluk ya da mağdurluk çıkarmanın lüzumu nedir hiç anlamıyorum.

  • herkesin çok mutlu mesut bir şekilde çok ucuza siparişler verdiği yıllar. sonra akp bu millet niye mutlu lan diyerek vergi getirdi.

  • karşıyaka belediyesi doğal afet kitapçığını okumuş ve okuduğu kitaplar listesine yazmış. başka sözüm yok.

  • buraya entry girmek icin de calisma vaktinden calarak ramazan ruhuna aykiri hareket eden insanin goygoyu.

    katiliyorum goze soka soka icilmesin yenmesin ancak ozellikle son yillarda sizden olmayana ne saygi gosterdiniz ki saygi bekliyorsunuz.

    her sene geleneksel ramazan dayaklarini okuya okuya geldigimiz nokta bu maalesef.

  • ferrari'nin sahibinin ismi henüz öğrenilememişmişmişmiş.

    yav he he.

    yeni düzen türkiye sınırları içerisinde, "çankaya köşkü'nün önünde ferrari'yle cinayet işleyen birisi kesin sağlam taşaklıdır. tadımız kaçmasın ali rıza bey, susalım." şeklinde düşünmüyorlarsa cümle alem siksin.

    medya böyle bir şey işte. kimisinin borazanlığını, kimisinin tetikçiliğini, kimisinin de dilsiz uşaklığını yapar.

    t: mağdur taksicidir.

    edit: tanım

    edit 2: neudugubelirsizolan'a teşekkürler. ferrari'nin sürücüsü bulundu ama polis tarafından değil; toplum tarafından.

    instagram adresi: ismail arıkan
    bu da ferrari'sini terk eden bilgenin fotoğrafı: 06 ar 5000

    edit 3: trikocum'a bilgilendirme için teşekkürler. taksiciyi öldüren katil ismail arıkan teslim olmuş. korktuğu için kaçmışmışmış. yoksa haşa alkol filan ne gezer.

    kaynak

  • türk emeklilere 3500 tl maaşı reva gören adamın sözü.

    asgari ücret 8500 tl iken türk öğretmenlere 9bin tl (pardon 11 bin tl oldu müthiş arttı) maaşı reva gören şahsın sözü.

    asgari ücret 8500 tl olurken okumuş eğitim almış ve tonla sınavı başarıyla geçmiş türk memurlara 10bin tl maaşı reva gören adamın sözü.

    inşaat patronlarından vergi silerken, akşam üstü bir içki içeyim diyen türk vatandaşına %400 vergi kitleyen şahsın sözü.

    iyi kötü bir maaşım var araba alıp ulaşımımı kolaylaştırayım diyen türk'e, önce bana iki araba al sonra kendine bir araba alırsın diyen kişi.

    ülkeye 10 milyon tane vasıfsız arap kişiyi doldurup onlar 50 milyar dolar harcarken, türkleri yok sayan kişinin sözüdür.

  • gans, 2014'te (bkz: ıan goodfellow) ve silah arkadaslari tarafindan su paper ile tanitildi. mimarinin icinde 2 farkli model var generator ve discriminator, generator surekli yeni data uretmeye calisir, discriminator ise generator tarafindan uretilen datanin gercek olup olmadigina bakar. zamanla generator sahte data uretmekte uzamanlasirken discriminator ise sahteyi gercekten ayrimakta uzmanlasir. genelde kalpazan-polis ornegi verilir konuyu high level anlatmak icin. sonucta boyle, boyle ve soyle cok guzel uygulamalar ortaya cikar.

  • bundan yıllaar önce ilkokula giden iki velet arasında geçmiştir. şimdi koca eşek olduklarından isimleri gizlenmektedir.

    edi (8) büdü (8)

    edi erkektir. ders zili çalar ve sırasına oturur. büdü hanıkızımız öğretmen geldiğinde edi beye bir kağıt uzatır. üzerinde
    "beni sever misin" yazmaktadır

    ke duygulu edi bey daha o zamanlardan zerafetini ve centilmenliğini belli ederek kızcağızı geri çevirmez ve "evet" yazarak kağıdı geri verir.

    yazışma ders boyunca sürer. zilin çalmasına az kalmıştır. büdü kağıdı edi'ye uzatır.
    "ya şimdi öğretmen kızar bize, ayrılalım en iyisi"

    edi kağıda "olur" yazar ve geri verir.

    işte bir aşk daha böyle bitmiştir.