hesabın var mı? giriş yap

  • eskilerden gelsin.

    başlık: fatih tekke paradoksu beylerrrrr

    1. beyler 12 senedir, ergenliğe girdiğimden beri bunun üzerinde düşünüyorum artık kafayı yicem bir de sizler bakın olm.

    şimdi bu yanına koduumunun evladının soyadı tekke diil mi? peki tekke kelimesinde kaç 'k' var, iki tane amk, yani çiftke olması gerekir, peki hadi çiftke yaptık admın soyadını diyelim, o zaman soyisminde kaç 'k' oluyor, tek k oluyor amk, yani tekke oluyor olm işte burda işler karışıyor ölümcül sonsuz döngüye giriyor cpu, mnskym gene çözemedim lan bi sigara yakcam

    okuyun lan piçler çok önemli bu.

  • yatacak yeri yok bu düzenbazların. oynanmış görüntü ve sesle gelip bunu gerçekmiş gibi lanse ediyor. bu adam en büyük haindir. alçak, şerefsiz ve namussuzdur.

    bakın bu montajın arkasında kimler var;
    “sosyal medyada araştırma yapınca bu montaj videoyu yayan hesabın "yekvücut"isimli hesap olduğu ortaya çıkıyor. peki, bu trol hesabı kim yönetiyor? sayfasına girildiğinde "yekvücut bir bosphorus global projesidir" ifadesi dikkat çekiyor. bosphorus global ne mi? pelikancılar denilen ve seçim boyunca yalan haberlerle ülkeyi karıştırarak provokasyon ortamı yaratmaya çalışan grubun merkezi”

    kaynak : http://www.yurtgazetesi.com.tr/…akiler-h130713.html

  • hiç konuşmadan birlikte saatlerce vakit geçirecek kadar ve hatta bundan tarifi zor bir haz duyacak kadar yakın olmak, benim için herhangi bir insan ilişkisinde ulaşılabilecek en son noktadır.

    tanıdığım onca insan içinde karşılıklı olarak bu kadar içten bir sevgi bağı kurduğum birkaç kişi var yalnızca. örneğin kendi kardeşlerimden bile sadece biriyle bu ölçüde derin bir ilişki kurabildim.

    bu durumun ne kadar özel bir lütuf olduğunu dün akşam daha bir iyi anladım. favori kardeşimle haliç'teki teknelerden birine binip kalabalık şehirden biraz uzakta, karanlık denizin içinde sessizce yol aldık bir süre. ilk o fark etti, anın tadını çıkarmak ve iletişim kurmak için konuşmak zorunda değildik. hatta bu sükunetin içinde sanki daha da iyi anlıyorduk birbirimizi. huzur tam da böyle bir şey demekti. sevdiğin ve seni sevdiğinden emin olduğun can dostunla yan yana oturup kelimeler olmadan anlaşmak...

  • enterensan olay.
    sebebi neymis ki?
    kriz mi var yoksa?

    edit : yahu gecen hafta turgut reisteydim. esnafin fiyatlari yine kol gibiydi. simdi sezlongu bedava yapmislar da bilmem ne. kardes 20 senedir bu isi yapiyorum diyorsun. umarim 20 senede kenara halktan aldiginiz fahis paralar karsiliginda biraz atmissindir. yoksa bu sene batar gidersin. ayrica kriz sana varsa, tatile gelen yazlikciya da var . tabi markete gider adam parasi yoksa virus ortaminda niye sana gelsin.

    gurbetci ya da yabanci turist meselesini de corona bitmeden ulkeyi acanlara soyle. ya da butun dunyayla kavga edip, biz gucluyuz diyenlere anlat.

  • hep gülesim geliyor lan... böyle o normal hallerini, o kayseri pastırması-erzincan tulumu-cağ kebabı-misis ayranı-adana şalgamı tadındaki konuşmalarını duyduğum "anneminen babamın" arkadaşlarımla tanışırken kibarlaşmasını, adeta bakingım sarayından yıllık izne çıkmış iki asilzade moduna geçmelerini gördükçe hep gülesim geliyor. aslında bu tavır, sanırım biraz evlada duyulan sevginin, biraz da tanışılan çocuğun ailesine "anne babası da çok kibar insanlar" şeklinde bir mesaj gönderme kaygısının sonucu. bir açıdan şaşırmamak gerek belki de: sonuçta yeni tanışılan insanlarla, hepimiz böyle bir "resmi" eda ile konuşuyoruz. mamafih, anne-babada bu "resmi" eda daha bi' komik duruyor gibi. yakından bakalım:

    aile içi yaşamdan gündelik bir kesit:

    - anne halı saha maçına gidecem, formam nerde?

    - cehennemin dibinde... yeteri bilirseniz yeterin galan. her işe ben koşuyorum, usandım be...

    - baba bende bozuk yok ya...para verir misin maç için?

    - anne hizmetçi, baba uşak.. yiyin pezevenkler yiyin...

    ***

    anne babanın arkadaşla tanışma seramonisinden bir kesit:

    - anne bakın bu enver...

    - merhaba enver, nasılsın canım? annenler nasıl? bizim canip hep bahsederdi senden, tanışmak bugüne kısmetmiş... ne içersin enverciğim? pastayla çay güzel olur diye düşündüm ama?

    - baba, enver'ler de beşiktaşlı ailece...

    - ooo demek öyle enver'ciğim? muazzam bir duygu olsa gerek...

    ***

    tamam, bu "muazzam bir duygu olsa gerek" kısmını salladım... ama anlayın işte, bunun gibi böyle gündelik hayatta size söylendiğine pek şahit olmadığınız kibarlık şahikası şeyler... ne bileyim lan, bana komik geliyor valla...

  • gazino patronu, müstakbel kayınpederi ve kayınbiraderlerinden kaçarken sahneye fırlayan ve müşterilerin sesine hayran kaldığı apti şakrak'ın, gazinosunda sahne almasını ister. apti başta belediyeden kovulacağını belirterek teklifi reddeder ancak gazino patronu "belediyeden 1 yılda alacağın parayı biz burada 1 ayda veriyoruz" der ve ücreti artırıp gecelik 1.000 tl teklif eder. video

    peki bu paranın bugünkü karşılığı nedir?

    öncelikle, bahsi geçen gazinonun "bebek park gazinosu" diğer adıyla "bebek belediye park gazinosu" olduğunu belirtmemiz gerekiyor. bunu, apti'nin afişlerinin altında görüyoruz.
    görsel - görsel - görsel

    yaptığım minik bir araştırma sonucunda bebek park gazinosu'nda programların ast solistler için çarşamba ve pazar akşamları olmak üzere 2 matine olduğunu ancak apti şakrak'ın tarzına daha uygun olacak şekilde de her akşam fasıl programı olduğunu gördüm.

    apti'nin bir yılda kazanacağı paradan daha fazlasını 1 ayda kazanacağını düşününce her gece sahne alacağını varsayarak hesap yapmak daha doğru olacaktır.

    1 ayı 30 gün üzerinden hesapladığımızda apti şakrak'ın maaşının 30.000 tl olduğunu görüyoruz. filmin yayınlandığı 1978 yılında asgari ücretin brüt 3.300 tl, net 2.102 tl olduğunu biliyoruz. bu durumda da 2.102 tl x 12 = 25.224 tl hesabı ile apti'ye önerilen 30.000 tl'yi doğrulamış oluyoruz.

    maaşın bugünkü değerini, asgari ücret, enflasyon ve dolar olarak üç ayrı kalemde hesaplayacağız.

    1) enflasyon hesabını tcmb'nin enflasyon hesaplayıcısı ile yaptığımızda apti'nin maaşının aylık 36.365 tl olduğu bilgisine ulaşıyoruz.

    2) asgari ücret üzerinden hesaplarken yukarıda da belirtiğimiz net asgari ücret hesabını kullanacağız.

    30.000 tl, 2.102 tl'lik net asgari ücretin 14.27 katıdır. bugünkü 4.250 tl'lik net asgari ücret ile hesapladığımızda apti şakrak'ın maaşı 60.647 tl etmektedir.

    3) dolar üzerinden hesap yaparken 1978 yılı ortalama dolar kuru olan 25.00 tl'yi kullanacağız.

    30.000 tl'nin 1978 yılındaki karşılığı 1.200 usd yapmaktadır. dolar enflasyonunu da hesaba kattığımızda 1.2000 usd'nin bugünkü karşılığı ise 5.372 usd etmektedir.

    5.372 usd üzerinden hesapladığımızda apti şakrak'ın maaşının 78.860 tl olduğunu görüyoruz.

    ___
    tüm bu hesap bize resmi olarak açıklanan enflasyon verilerinin nasıl çarpıtıldığının da kanıtını sunuyor. açıklanan enflasyon verileri ile 36.365 tl olan paranın dolar üzerinden hesaplandığında karşılığı 78.860 tl çıkıyor. asgari ücret ile yapılan hesapta ise son 2 yıldır yapılan yüksek oranlı asgari ücret zamlarının etkisi ile daha az fakirleşme görülüyor.

    birçok hizmet ve ürünün dolara endeksli fiyatlandığını düşünürsek dolar karşısında aylık 18.213 tl yani bugünün 4.29 asgari ücreti kadar bir fakirleşme mevcut.

    benzer işler:
    ¦ çiçek abbas'ın, minibüsünü almak için tefeci nejdet'e ödediği paranın bugünkü karşılığı
    ¦ korkusuz korkak'taki mülayim sert'in umumi tuvalet sermayesinin bugünkü değeri
    ¦ şark bülbülü'nde şaban'ın patrondan dayak yemek için aldığı paranın bugünkü değeri