hesabın var mı? giriş yap

  • okurken öyle dalmışım ki 4 saat 20 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadım dedirten olay.

    paramız yoktu okumadım.

  • lager biralarla şekillenmiş damaklara sahip bizler için kolaylıkla sevilemeyecek bira çeşididir. acılık değerleri alt sınırda olanları belki bir nebze olsa sevilebilir fakat ibu (international bitterness unit) değeri 30'dan yüksek olanları -ki ipa için 40 ibu hafif bir başlangıçtır- damakta bıraktığı ve hiç gitmeyecek gibi asılı kalan portakal - greyfurt kabuğu acılığı yüzünden bezdirebilir. bu yüzden dengesini tutturmak zordur. dengeli bir ipa sevilir. yani ipa illaki acı olmak zorunda değildir, dengeli bir acılık ipanın can damarıdır. seveni sever, sevmeye çalışanı sevemez.

  • 1835 - 1905. kayseri rumlarından teodor kasap 1870'de osmanlı'nın ilk mizah dergisi diyojen'i çıkarmasının yanısıra çıngıraklı tatar, kudunatos *, hayal ve momos * gibi dergilerin ve istikbal adlı günlük siyasi gazetenin de yayıncısıydı; ii. abdülhamid sansürüyle bu yayınların bir kısmı kapatıldı, kendi de hapis cezasına çarptırıldı. kaçtığı italya'dan affedilerek döndü ve yıldız sarayı kütüphanesinde ölümüne kadar çalıştı. ahmet vefik paşa gibi moliere uyarlamaları yapan kasap'ın paris'te okuduğu sırada alexandre dumas'ya asistanlık yaptığı söylenir. kasap'ın istanbul'a dönüşü baba dumas'nın öldüğü 1870 tarihiyse de oğul dumas'ya da asiste etmiş olabilir. konuyu bir dumas uzmanı olan umberto eco'ya havale ediyorum. abi bi bakar mısın?

  • khk ile ihraç edilip ardından temize çıkan ama nedense işe iadeleri gerçekleşmeyen on binlerin olduğunu bilmeyenler bu ne iş diyor.

    doktor'un ataması akrabası khk'lı diye yapılmıyor ama şaban dişli elçi, adil öksüz'ün yeğeni belediye başkanı, kavakçı ailesi maaile devlet görevlisi, bekir pakdemirli bakan olabiliyor.

    edit: doktor değil öğretmenmiş.

  • -hımm gövdeli bir tadı var.
    -tam ağzınıza layık.
    -meşe mi bu?
    -evet efendim hem de budaklısından.
    -fazla ıslatmışsınız sanıyorum.

  • türkiye’de hergün yüzlerce adamın düştüğü tezgaha düşen gencin veryansını. olay tanıdık ama gerçekten artık katlanamadığım 2 durum var:

    1) bu polisler ne iş yapar? yani şikayet için gelen adamı, bir şey çıkmaz uğraşma diye telkin edip göndermek mi bu adamların işi? kamelyada çay içip geleni terslemek mi? adam haklıdır haksızdır, şikayetçiyse gereğini yapacaksın. bir şey çıkar çıkmaz onu zaman gösterir. sanki sözleşmiş gibi hepsi aynı tavırda hepsi aman iş çıkmasın kafasında.

    2) ülkenin en haysiyetsiz, namussuz insanları bile ülkenin bugunu bulmuş, ‘seni fetöcü diye ihbar ederim.’ tehditini kullanıyor ve bundan sadece ahlaklı ve namuslu insanlar korkuyor. bu paradoks ne zaman bitecek?

  • şu başlıktan anladığım: bizim millet etnik köken nedir bilmiyor. selanik göçmeni, bulgaristan göçmeni, kafkas göçmeni, balkan göçmeni, vs bunlar etnik tanımlar değildir. alevi, sünni, şii, budist, bogomil vs bunlar da değildir. ukalalık gibi olacak ama kavramları bilin yahu.