hesabın var mı? giriş yap

  • burak yilmaz has been playing in galatasaray for 3 years and doing great job in the team. he is the hero of the team. many times, he saved his team most of the games by scoring in impossible position. he is also one of the favourite team-mate of sneijder. sneijer says always " playing with burak is a great opportunity for me to improve my scoring skills. this guy has unlimited power, he is everywhere on the pitch during 90minutes.his ball control is unbelievable. " we, galatasaray fans, are so luckly to have a scorer like him. ıf he goes to uk, it will be a big lose for galatasaray.

    (bkz: beyler caktirmiyoruz)

  • efes pilsen 'in piyasadaki hakim durumunu daha da güçlendireceği gerekçesiyle danıştay tarafından anadolu grubu 'na devri durdurulmuş nostaljik bira. halbuki efesçiler büyük reklamlarla, büyük tanıtım toplantıları, hediyeler ve bol biralı gecelerle, çok hevesle tanıtımını yapmışlardı bu biranın. büyük yatırımlar yapıldı, ciddi paralar harcandı, üretim, dağıtım yapılmaya başlandı, şimdi durdurma kararıyla birlikte sadece üretilen bira değil, onun yanında şişeler, kapaklar, ambalajlar, hatta hediyelik anahtarlıklar, şemsiyeler, çantalar, bardaklar, herşey ellerinde kaldı. geçmiş olsun.

  • - cecelist
    - ölümüne rte
    - no dm
    - babasının prensesi
    - anasının amı
    - 15.08.2017 tanışma
    - 26.10.2017 ilk el ele tutuşma
    - 12.12.2017 gülhane parkına intikal
    - 18.09.2018 recep ve binalinin annesi

    liste uzar gider ama yazmaya üşendim.

  • dolores o'riordan'ın bir röportajında şarkının hikayesini anlatırken hala titrediği parça.
    hikaye şu: 1993 yılında bir gün, anne ve küçük oğlu londra’da bir marketten alışveriş yaptıkları sırada marketin önünde bulunan bir çöp bidonu içindeki bombayı fark edemezler. ira (irlanda cumhuriyetçi ordusu) adlı yasadışı örgütün bıraktığı sanılan bomba tam anne ve oğul market kapısındayken büyük bir gürültüyle patlar ve hedef daha ne olup bittiğini anlamayan ufaklık olur. bu lanetli durumun sebebi, irlanda’nın güneyi ve ingiltere arasında bitmek bilmeyen politik savaştır. o’riordan, haberlerde defalarca izlediği bu görüntüye dayanamaz ve yazmaya başlar. “1916’dan beri sürüyor bu…” dediği mısralarda, dublin’de çıkan ve çok kan döken paskalya ayaklanması'nı refere eder. (beş gün süren ayaklanmayı bastırmak için ingiltere, kenti tanınmaz hale getirmiş ve devrimcileri kurşuna dizmişti.) o’riordan o günleri unutturmayacak satırlarıyla günümüzde bile sürmekte olan savaşlara, ölümlere ve adaletsizliklere atıfta bulunur.

  • işim sebebiyle bir devlet kurumuna iletilmiş evrakın akıbetini sormak için kurumu aramak zorunda kaldım. başka işler sebebiyle gidemedim zaten telefondan bilgi almak yeterliydi. tam 5 gün çeşitli saatlerde aradım. santral açıyor yönlendirdiği kişi açmıyor ve telefon kapanıyor. sonraki hafta işlerimi ayarladım ve kuruma bizzat gittim. haliyle genel evrak bölümüne uğradım. içerde bir kadın az sonra ilgili gelecek dedi bekledim. kadın yanında bir çocukla geldi. oturdu. çay koydu çayını yudumladı. evrakı sordum falanca hanıma git bak yukarda dedi eyvallah dedim. falanca hanım diğer hanımlarla sohbet halindeydi. ben bilmiyorum yanda filanca bey var dedi gittim. filanca bey çay içiyordu o da bilmiyormuş evrak bulunamadı. hepsine diyorum ki telefon ettim kaç kere. cevap aynı ayy çok yoğunuz!!!

    evraktaki hanıma tekrar gittim. işi zaten gelen evrakları bilgisayara girmek. yani kimde nerde bulunması “ara” sekmesine iki kelime yazmasında bitiyor. offf puff dedi monitörü açtı(!) tam o sırada yanındaki çocuk kadına sordu: yaptığın iş zor mu diye. kadın da evet çok zor dedi. çocuk bir kaç saniye baktı ne var bunda ben de yaparım dedi. ben güldüm. kadın göz ucuyla bana baktı mahçup mahçup güldü. sonra bulamadı evrakı. siz şurayı arayın bi dedi. aradım. orası da yardımcı olmadı. bakın dedim fazla zamanım yok çok oyalandım. bu evrak burda biliyorum. çıkmam lazım telefon ediyorum açılmıyor buna bir çözüm bulalım. kadın tamam dedi dahili numara veriyorum. bir kağıda yazdı verdi. tam çıkarken bir baktım falanca hanımla filanca beyin dahili numarası. eee dedim buranın yok mu? offlaya pufflaya iliştiriverdi. çünkü ya onu ararsam?!

    bu abla ve diğerleri memur. akşam 5e kadar çalışıyorlar. pandemi kısıtlamaları vardı hatta muhtemelen erken çıkıyorlardır o dönemde. yaptığı işin zor olduğunu düşünüyor. hani angarya falan değil dümdüz zor olduğunu düşünüyor yani gelen evrakı bilgisayara girmeyi. birçok özel sektör çalışanından fazla maaş alıyor ve işveren faktörü yok çünkü devlet çalışanı. oradan ayrılsa bu performansla özelde iş bulması imkansız. oraya girip çalışmak için deliler gibi uğraşanlar var ama o abla mutsuz. çünkü zormuş:( gerçi uğraşıp başkası gelse o da belki ablamıza benzeyecek. mevzu sadece işverende bitmiyor yani. öyle olsa devlet kurumlarımız falan en azından canavar gibi çalışırdı.

    işini layıkıyla severek yapan herkesi tenzih ediyorum. öyle insanlar da varlar. keşke fazla olsalar. kimse kendisinin işini ne kadar iyi yaptığına bakmadan hep karşıya gömüyor. bu sebeple doğru önerme ve nasıl çözülür bilinmez.