hesabın var mı? giriş yap

  • dizinin bel kemiği şu diyalogtur:

    - neler oluyor?

    - şimdi anlatamam. bana inanmalısın. dediğimi yap zamanımız yok.

    karaterler arasında sıkça geçen bu konuşma aslında seyirci ve senaryo yazarları arasında da şu şekilde geçmektedir:

    - neler oluyor?

    -şimdi anlatamayız. bize inan çok güzel bağlayacağız. izlemeye devam et.

  • fransız ihtilalinden sonra kurulan ulusal konvansiyonun vendee'de ki birçok kiliseyi kapatmak ve devrimi korumak için çeşitli cephelerde savaşan orduya taze güç sağlamak için bölgeden 300.000 asker toplama kararı almasının ardından merkezi fransa'nın aksine derebeylik düzenine daha sadık olan köylülerin çeşitli soyluların etrafına toplanarak başlattıkları devrimden sonraki ilk büyük çaplı kralcı isyandır. vendee'deki çeşitli yerlerde küçük karışıklıklar çıkmasıyla ve cumhuriyet temsilcilerine saldırılmasıyla başlayan olaylar isyancı kalabalıkların birleşip büyümesi ve silahlanmasıyla kontrolden çıkar.kendilerine büyük katolik ordu diyen isyancıların askeri garnizonlara saldırması üzerine cumhuriyet hızlı bir tepki verir ve bölgeye 45.000 asker sevkeder ancak bölgenin ormanlık ve dağınık yapısı kesin ve çabuk bir zaferi imkansız hale getirir.1793 martından sonra çıkarılan levee en masse yasasınında yardımıyla bölgeye daha çok asker sevk edilmesiyle isyancı ordu ilk ciddi yenilgisini cholet'de alır. isyancıların granville'i ele geçirme çabasının sonuçsuz kalmasından ve cumhuriyet ordularının savenay'daki kesin zaferinden sonra ulusal konvansiyon 6000 isyancıyı giyotine göndererek isyanın son kıpırdanmalarını ezmiş olur. 1793-96 arasındaki bu süreçte toplam 800.000 olan vendee nüfusunun neredeyse yarısının öldüğü sanılmaktadır.

  • karavan (veya rv) denen araclar iki turludur. kamyonetin arkasina baglanip cekilenler, bir de otobus gibi tek bir aracta birlesmis olanlar.

    ilki: https://res.cloudinary.com/…starcraft_satellite.jpg

    ikincisi: https://res.cloudinary.com/…/thor_freedom_elite.jpg

    bunlarin ikisinin de surumu asiri derecede zordur. ozellikle otobus veya kamyon surme konusunda tecrubeniz yoksa karavanla gezmek size kolaylik ve keyiften cok zahmet verir. bunlarin surumu ayri dert, park edilmesi ayri dert, yakiti ayri dert, saymakla bitmez. bir de ilk siradaki karavan cesidini cekebilmek icin normal araba yetersiz kalir. turkiye'de cip denilen araba turleri (suv) bile bu karavanlari ikina ikina cekebilir ve yokuslu, tumsekli veya engebeli yollarda asiri derecede zorlanir. duz yolda da saatte 50-60 km hizla bile zar zor ceker. bu karavanlari hakkini vererek cekebilmek icin toyota hilux veya ford f-150 gibi pick up kamyonete ihtiyac duyulur.

    aslinda bunun guzel bir cozumu var, o da karavan ile araba arasinda olan "camper" adi verilen araclardir. camper'lar gunumuzde ortalama bir minivan'la ayni boyutlarda olan, arka koltuklarin yataga donustugu, catinin yukseldigi muhtesem araclardir. surmesi de, bakimi da, park etmesi de, kullanimi da normal karavanlara gore cok daha kolay ve hesaplidir. ayrica bir rv'ye gore ucte bir oraninda (bazen de yari yariya) daha az benzin yakar. camper arac turleri tam bir muhendislik ve dizayn harikasidir cunku ufacik bir alana cok fazla fonksiyon sigdirilir ve bunlari gordukce dizayn eden muhendislerin zekasina hayran kalirsiniz (asagidaki videolara bakabilirsiniz).

    bu konuda favori aracim volkswagen california. bu arac boyut olarak bir minibusten daha ufak ama aracin icinde bir rv'yi aratmayacak kadar ozellik var. bahsettigim arac sudur:

    https://i.ytimg.com/…/swtpoh-hzgy/maxresdefault.jpg

    aracin icinde ufak bir mutfak, ufak bir firin, dus seti, 2 tane cift kisilik yatak, elbise asmak icin ufak dolaplar, ufak bir buzdolabi ve dondurucu, katlanabilir masa ve sandalyeler bulunmakta.

    https://images.honestjohn.co.uk/…california~(7).jpg

    https://res.cloudinary.com/…jltkentcdtbpdjnuim3.jpg

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…hhvwf0svgy0pnpp

    https://www.campervantastic.com/…3a0f9_dsc_2442.jpg

    bu kadar ufak bir alana bu kadar sey sigdirmak tam bir tasarim harikasidir. adamlar bildigin bir rv'nin yari veya ucte biri boyutundaki bir araca bir rv kadar sey sigdirmislar (tuvalet haric). aractaki her sey katlanarak baska seylere donusuyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=6fb2ejskhyy

    su abimiz aracin altini ustune getirerek tum ozelliklerini uygulamali olarak gostermis: https://www.youtube.com/watch?v=swtpoh-hzgy

    mutlaka izleyin derim.

    bu hatun da surekli camper'iyla geziyor ve seyahat konulu guzel bir youtube kanali var. su videoda gezdigi camper'i tanitmis: https://www.youtube.com/watch?v=eoxinbjqg1a

    aslinda camper'lar 1960'lardan beri bilinen bir konsept. mesela yan komsumda cok eski model bir camper var ve hala kullaniyor. yine de eskiden mercedes, volkswagen, toyota gibi firmalar camper isine epeyce yatirim yaptiktan sonra bir sure boyunca pek yatirim yapmamislar ve yenilikten uzak durmuslar. son 5-6 senedir de yeniden bu alanda yatirimlar yapilmaya baslanmis ve araclar yeniden guzellesmis ve yeni inovasyonlar kazanmis. son yillarda instagram gibi uygulamalar sayesinde insanlar daha fazla seyahat edip kamp yapmaya baslayinca ve benim gibi rv ve karavan surmekten nefret eden bir suru insan olunca bu alanda daha da cok yatirim yapilmis.

    mesela su video'da 1996'dan kalma bir camper tanitiliyor: https://www.youtube.com/watch?v=72qi7ll5-qu

  • yazmazsam ölürüm.

    bizim bir tanıdık aracıyla çevreyolu diye tabir edilebilecek bir yolda göbeğe yaklaşıyor. 4. vitesle giderken " ne gerek var şimdi frene bas 3. vitese düş sonra tekrar gaza bas 4. vitese çık boşu boşuna yakıt gidecek" deyip göbeğe hız kesmeden giriyor.

    sonuç : araba virajı alamayıp kaldırımın üzerinde yan duruyor. 4000 tl masraf.

  • eril ile dişili gözetmek yerine, kalifiyelik ve içi dolu metinler barındıran yazıları yazanları yazar olarak alma ve tutma yoluna gitmesi gerekenlerin boş işleri.

  • achilles ve kaplumbağanın yarışını konu alan paradokslar. (bkz: cevaplamasi zor sorular/4)'te bir tanesi ele alınmış. bu paradoksun basitleştirilmiş iki versiyonu şöyledir:
    1- amacımız a noktasından b noktasına gitmek olsun. bu yolu tamamlamak için önce yolun yarısını hele bi katedelim. geri kalan yolu yeni gorev olarak ele alalım ve aynı yaklaşımla hele bir yarısını gidelim bakalım.. bir süre bu şekilde devam edelim. sonra birden anlayalım ki, ne kadar gidersek gidelim, bu yol hiç bitmez, çünkü sonradan mutlaka gidecek bir "öteki yarı" kalır.

    2- aynı problemi ele alalım. a'dan b'ye gitmek için öncelikle mesafenin yarısını "hele bi" katetmek gerekiyor. peki bu "yarım" mesafeyi aslında katedebilmek için öncelikle onun da yarısını katetmemiz gerekmiyor mu? hayhay, edelim fakat bu "çeyrek" mesafenin de öncelikle ilk yarısını bitirmemiz gerekmiyor mu ki sonradan diğer yarısını düşünelim? aaa ilk paradoksta anlatılan "hedefe ulaşamamak" şöyle dursun, yerimizden bile kıpırdıyamıyormuşuz demek ki.

    zenon sanırım burda sapıtıyordu, lafı "hareket yoktur" demeye getiriyordu. örnek olarak da şöyle bir paradoksla çıkagelmişti.

    3- havaya bir ok attığınızı düşünün. bu ok size hareket ediyormuş gibi gelebilir, sebebi x süre içinde y kadar mesafe gitmesidir. x'i küçük aralıklara bölün, birer saniye mesela, o zaman diyebilirsiniz ki birinci saniye boyunca ok şu kadar gitti, 2. saniyede şu kadar, bunları topladım y'yi verdi. zaman aralıklarını daha da küçültelim, hatta öyle küçük olsunlar ki, bir daha bölünemesinler, buna "an" diyelim. şimdi bakalım bu ok "an" sürede ne kadar mesafe gider? hiç gitmez. (okun fotoğrafını çektiğinizi düşünün, ok fotoğrafta durmaktadır değil mi?) e her "an" 0 mesafe giden bir ok nasıl olur da hareket eder?

    zenon'un devrinde büyük ihtimalle infial yaratan bu paradokslar yıllar sonra limitin, sonsuz toplamın vesairenin devreye girmesiyle çözülüvermiştir.

  • doğru bir iddia. tıpkı dolar'ın euro'nun yuan'ın ya da altın'ın gerçek bir karşılığının olmaması gibi bitcoin'in de insanların ona olan inancı dışında bir karşılığı yoktur.

    kavramsal olarak para dediğimiz şey 60 yıl öncesine kadar altındı. banknotlar altın karşılığı düzenlenmiş bir borç senediydi sadece. altın ise karın doyurmayan, silah olarak işlenemeyecek kadar yumuşak, iyi bir iletken olmasına rağmen bu alanda son 50 yıla kadar pek kullanılmayan, az olmasının dışında tek özelliği bozulmaması (soy metal, paslanmaz vs.) olan bir maddeydi.

    amerika kıtasının keşfinden sonra manyak gibi altın çıkarmaya giden binlerce kişiyi (gold rush) westernlerde az çok görmüşsünüzdür. adamlar bildiğin dünyanın öbür ucuna saçma sapan bir metali çıkartıp zengin olmaya gittiler ve sağ kalıp dönenler ilginç bir biçimde zengin de oldular. kimse kardeşim sen bu altını neyin karşılığında çıkardın demedi. neden?

    nedeni basit, para sadece bir konsensustur. para ticareti kolaylaştırmak için kullandığımız ve inandığımız bir araçtır. neye inanırsak onu kullanırız. bu altın da olabilir, kağıt da olabilir, bir hisse senedi de olabilir, eğer internet yeterince yaygınlaşırsa her an her cihaz internete bağlı olursa doğrulanabilen dijital bir veri de olabilir. (bu veri bitcoin olmak zorunda değil tabi ki, ama bitcoin buraya talip) hangisi kolayımıza gelirse, hangisini kalpazanlar rahat basamazsa, hangisi güvenilirse vs...

    son 60 yıla damgasını vuran dolara gelecek olursak, doğduğumuz dünya parayı güçlü olan devlet basar, basabilir buna hakkı vardır gibi bir yanılgı oluşturuyor. halbuki devletlerin karşılıksız para basarak paranızın değerini emmesi değil, vergi toplayarak bütçelerini idame ettirmesi gerekir. (hatta osmanlı abd'nin aksine en güçlü olduğu dönemde bile altın nedenli mali kriz yaşamıştır.) bu sadece ikinci dünya savaşından sonra abd özelinde ortaya çıkan bir durum. savaşı atom bombası ile kazanan mutlak galibi ekonomik üstünlüğünü globalizmin de verdiği avantajla perçinledi. karşılıksız bastığı bu değerle sınırsız borçlanabilmenin önünü açtı. kimsenin de bu mutlak galibe karşı sesi çıkmadı. ama farketmiyor musunuz gelişen çin'in rusya'nın hatta hatta avrupa'nın sınırsız dolar basılmasından rahatsız olduğunu. dolar'ın arkasında sanıldığı gibi amerikan ekonomisi filan da yoktur, dolar basit bir konsensus haline gelmiştir sadece. çin ekonomisi abd'nin yüzde 60'ı olmuşken hayatınızda kaç defa yuan gördünüz?

    mesele dolar olmadığı için çok uzatmaya gerek yok. bitcoin gelişim aşamasında bir proje; tutabilir, ya da tutmayabilir. benim konuyla ilgili görüşlerim (bkz: bitcoin) başlığında. size göre ponzi (piramit/titan saadet zinciri vs.) ise* bu bitcoinlerin karşılığı yoksa bu dolandırıcılığa bulaşmamanızdan ötürü kendinizi kutlayabilir ve bulaşan insanların başına geleceğini düşündüğünüz felaketten dolayı onlara acımaya devam edebilirsiniz.