ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kabataş yalancılarının kılıçdaroğlu'na dava açması
-
kemal kılıçdaroğlu'nun kabataş yalanına yönelik eleştirisine havuz medyasının popüler yancılarının başlattığı yine ortaklaşa bir harekat.
işte o isimler:
ahmet kekeç - star gazetesi
ardan zentürk - star gazetesi
halime kökçe - star gazetesi
murat çiçek - star gazetesi
saadet oruç - star gazetesi
ersoy dede - yeni akit gazetesi
kenan alpay - yeni akit gazetesi
fuat uğur - türkiye gazetesi
abdülhamit güler - sabah gazetesi
mahmut övür - sabah gazetesi
esra elönü - haber 7
abdülkadir selvi - yeni şafak gazetesi
kemal öztürk - yeni şafak gazetesi
merve şebnem oruç - yeni şafak gazetesi
yasin aktay - yeni şafak gazetesi
bu arada hatırlatmak gibi olmasın:
yargılanacaksınız
çorum'a 160 milyon liralık stadyum yapılması
-
doğrusu, çorum'da yandaşa 160 milyon lira aktarmak için yapılan stadyum olmalı.
13 kasım 2022 imamoğlu'nun yine ortadan kaybolması
-
üst edit: "yalancıyı sikmiyorlar ki" dedirten anlamsız ve ahlaksız bir iddia. zira kaybolsa ne olacak?
haber
görsel
benim dışımda kimse yazmasın. ahlaksızlar pirim görmesin.
ekleme: bizim insanımızın sorunu bu arkadaş işte. bir tane kansız burada trollük yapıyor, muhalifmiş gibi görünün alçaklar başlığa girdide bulunuyor, muhalifler de gelip sövüyor. sorarım, böylesi bir günde böyle bir başlığı açacak kadar aşağılık, vicdan yoksunu, alçak ve düşük zekalı birinin sözlerine argümanlarla cevap vermek kime ne fayda sağlar? bu gibi kansızların amacı zaten cevap almak değil, kansızlık yapmak. illa zor yoldan mı öğreneceksiniz yani?
ikinci girdide yazmışım işte, neyini uzatıp ite köpeğe prim verme derdindesiniz ki? iki fav kasmak için iki beğeni almak için bir tarafınızı yırtmanıza değer mi?
ekleme2: başlık gündeme girmiş... allah sizi ıslah etsin.*
sipariş verirken her üründen sonra istiyorum demek
-
kendini guclu hissetmeye ihtiyac duyan $ahislarin basit cafe, bakkal, pastane, lokanta tribidir. genellikle hatunlarda rastlanan bir trip olup tikky zihniyetle de normalin uzerinde bir alakasini ben saptadim, sizi bilmem. $imdi ne diyor bu adam diyorsunuz, haklisiniz. izah etmeye kasacagim.
bir cafeye, lokantaya gittin misal. garsona sipari$ verirsin degil mi? istedigin bir $ey olduguna gore de, kurdugun cumle veya cumleler icinde "istemek" fiilinin gecmesi kadar dogal bir olay yoktur. ama bir $artla, bakin nasil:
- merhaba hanimefendi buyrun, ne istemi$tiniz?
- bir nescafe istiyorum, sutlu olsun. bir tane acibadem istiyorum, bir tane de tramisu istiyorum.
- tamam hanfendi.
- cikarken de bir pasta istiyorum. franbuazli var mi acaba?
- evet efendim.
- o zaman bir tane de franbuazli pasta istiyorum.
burada sipari$ veren $ahis her istedigi "$ey" kadar istemek fiili kullanmi$tir.
- ho$geldiniz. ne alirdiniz?
- biz onden birer tane corba istiyoruz, birer tane icli kofte istiyoruz. canim cig kofte ister misin?
- olabilir.
- ortaya bir tane cig kofte istiyoruz. daha sonra ben bir tane adana istiyorum.
- hanfendi siz?
- ben iki tane lahmacun istiyorum. acisiz istiyorum lutfen.
- kunefe alir miydiniz?
- evet, iki tane de kunefe istiyoruz.
- anla$ildi.
- te$ekkur ederiz.
ne kadar nazik ve dogallar degil mi?
degil!
yukaridaki iki ornek sipari$ diyalogu, anlamda hic bir degi$im olmadan ve ayni nezaket ile ama cok daha "az" istemek fiili ile kurulabilirdi. peki fark ne?
$udur:
sanki bu tarz ki$iler bir $eyi vurgulamak ister gibidirler. bunu kasten yapmiyorlar. sadece farkinda olmadan "istemek" filli kullanirken "..... istiyorum." derken kendilerini iyi hissederler. o yuzden de haddinden cok kullanirlar. parasini verecekleri bir ortamdalar. tabi istediklerini alacaklar. ama her "- istiyorum..." ayni zamanda bir "- aliyorum, gucluyum, kiymetliyim..." demek sanki.
bakin cok basit bir sipari$ daha:
- bir paket marlboro lights istiyorum, bir tane kagit mendil istiyorum, bir de cikolata istiyorum...
$oyle olamaz mi?
- bir paket marlboro lights, bir kagit mendil bir de cikolata alabilir miyim lutfen?
ne degi$ti?
birinde nezaket dahilinde de olsa conan girdi bakkala, istedigini aldi, oyle hissetti, siradan bir $eyi ozel hissetti, oburunde ise ricaci bir adam!
bu gozlemi yaptigimda daha cok genctim. onceleri fazla kullanilmiyordu. sonra ozellikle kadinlarda cok yogun kullanimini gorur oldum. burada kadinlar bir de bu "istiyorum"u ozel bir tonlama ile soylerler. hic bir harfi yutmadan, bazen sonunu "istiyorroaam..." falan gibi gevrek tamamlarlar. sevimlilik tribi yaparlar... sanki... bak sanki diyorum.
bir sipari$ veriyorsun. tabi ki istiyorsun. bunu bu kadar vurgulamak neyi gosterir? bir $eyleri gosterir gibi. istedigini alma garantisi olmayan ortamlarda istedigini alamayanlar, istediklerini alacaklarini bildikleri ortamlarda habire isterler. cunku isteyip "almaya" ihtiyaclari vardir onlarin. sanki bir tur "odunleme".
sipari$ vermede bu formatin hic boyle du$unulmeden, begenildigi icin kabul edildiginin ve tabi ki "- ezikler boyle yapiyor abi..." demedigimi ozellikle anlatmak isterim. dedigim $u: bu format boyle adamlar tarafindan, anlattigim hisleri yaratarak kullanildi, sonra boyle olmayanlar tarafindan "sevimli" bulundu, yayildi, icindeki "afyon" onlari da etkisi altina aldi ve boyle bir gozlem oluverdi.
izah edebildigmi du$unuyorum. onda pek $uphem yok. $uphe duydugum $udur ki, acaba sizde "- harbiden lan, boyle habire isteyip isteyip duran tipler var, ben hic boyle du$unmemi$tim..." dedirtebildim mi?
not: bu entry kotulenmesin istiyorum, bir salem lights istiyorum, bir tane de toyota corolla istiyorum, 1.4 terra klimali olsun istiyorum.
15 nisan 2022 egm basın açıklaması
-
(bkz: genç bir kadının mülteci isyanı)
sayın egm bu da mı provokasyon? bu kız ve arkasında video çeken yaratık da mı fetöcü?
yeter artık ya valla yeter. kendimi yakacağım artık sinirimden bu ülkede.
babayı tv'de aziz yıldırım'ı omuzlarken görmek
-
tenis maçı seyretmek için tv'yi açmış ergenin halet-i ruhiyesini parçalayan olay.
"sharapova servis mi kıracak acaba?" diye bakarken cart diye "flaş gelişme!!!" giriyor ekrana. aziz tahliye edilmiş, çağlayan karışmış falan. taraftar başkanını omuzlara almış, ağlayanlar var. o sol taraftaki adam... lan?!
freddie mercury'nin mi bemol majör sevdası
-
son derece açık, freddie'nin kompozisyon dehası sayesinde kulaklara bayram ettiren sevdadır.
yazdığı şarkıların genel tonu mi bemol majör olmasa dahi bir şekilde bu tona uğruyor bu adam (örneğin it's a hard life'ın si bemol majör olup soloda mi bemol majör'e dönmesi gibi). bunun istisnası az sayılabilir.
bohemian rhapsody, killer queen, good old fashioned lover boy, my melancholy blues genel tonu mi bemol majör olan şarkılarından bazıları.
bu yüzden kendisi büyük çoğunlukla değiştirici işaret olarak bemol alan tonaliteleri kullanıyor ki uyumsuz bir armoni yaratmadan mi bemol majör'e geçebilsin. do minör, si bemol majör, fa minör, la bemol majör, fa majör, re minör gibi.
elbette ki istisna şarkılar var diyezli tonalitede, fakat bunların aldığı değiştirici işaret de 3'ü geçmiyor, mi bemol majör'de olduğu gibi.(march of the black queen, dead on two legs, flick of the wrist örnek olarak, zaten march of the black queen tondan tona atlıyor)
fakat bu kurallar oturup piyanoda yazdığı şarkılar için geçerli. mesela crazy little thing called love'ı gitarda yazdığı için tonu re majör.
ek olarak, bunların geçerli olduğu dönem ''özellikle'' 73-80, queen ve freddie'nin kendini synth'e kaptırmadığı yıllar.
mi bemol majör genel anlamda klasik - romantik dönem bestecilerinin en sevdiği tonlardan biridir. ilgili minörünün do minör olması, do minör'e tapan besteciler için büyük avantajdır(do minöre de tapılır yani, o ne güzel tondur!!). ilgili minörüyle birlikte en sevilen ikili tonlardan biri. insanın içini açıyor. şüphesiz freddie de klasik müziğe olan hayranlığına denk olarak bu tona bayılıyor.
(bkz: tespit sıçtığı için mutlu olmak)
galatasaray'ın 6 günde 465.000 bileklik satması
-
mersin idmanyurdu maçını kazansaydı tff'den alacağı para daha fazlaydı.