hesabın var mı? giriş yap

  • klasik baba filan değildir. klasik babanın gömleğinin ya da tişörtünün cebinde her daim bir paket maltepe bulunur, elleri de sigara kokardı. nerede klasik amk bu jagler kokan babalar anlamıyorum. ben babamın bir defa diş fırçaladığını gördüm ömrümde, onda da 9 ay sonra kardeşim oldu amk.

  • kendisinden evvelki tüm mali sistemleri temelden sarsan büyüklükte ve dünyanın her ülkesinde hissedilen ekonomik bunalımdır. türkiye'de de cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte benimsenmeye çalışılan liberal ekomomik çalışmaların başarısız olmasında etkili olan bunalımdır. zira t.c. daha sonraki yıllarda devletçi ekonomik politika uygulamasına girişmiştir.1933 yılından itibaren 5 yıllık sanayi kalkınma planları uygulamasına geçilmiştir.

    peki bu 1929 dünya ekonomik bunalımın kökeni neredeydi? bu kadar etkili olmasının sebebi neydi?

    20. yy'ın başlarında a.b.d. maddi menfaatlere hizmet eden birçok merkez bankacılığı sistemini hayata geçirdi ve kaldırdı.o sıralarda bankacılık ve iş dünyasının önde gelen aileleri: rockefeller, morgan, warburg ve rothschild aileleriydi.1900'lü yılların başlarında bu aileler bir kez daha, yeni bir merkez bankasının kurulması için kanun çıkmasını istediler.ama biliyorlardı ki hem hükümet hem de halk, bu kurumlardan usanmıştı.bu yüzden kamuoyunu yönlendirmek için bir hadise yaratmaya ihtiyaç duydular.herkesin bir finans otoritesi olarak gördüğü j.p. morgan,güçlü nüfuzunu kullanarak, new york'ta çok ünlü bir bankanın iflas ettiği,battığı söylentilerini yaydı.bunun, diğer bankaları da etkileyecek bir histeri krizine neden olacağını biliyordu. nitekim oldu da. 1907 krizi.

    insanlar, birikimlerini kaybetme korkusuyla bütün paralarını çekmeye başladı.
    haliyle bankalar borçlarını tahsil etmek zorunda kaldı, borç alanlar ödeyebilmek için mallarını sattılar,ve sonuç olarak bir çok iflas,satış ve kargaşa meydana geldi. birkaç yıl sonra, parçaları yerlerine oturtan fredrik allen, lıfe dergisinde şunları yazdı. "morgan hisseleri kazanç sağladı... 1907 krizini hızlandırmak için onu kurnazca yönettiler."tezgahtan habersiz parlamento, "1907 krizi"hakkında ve banka kartelleriyle sıkı ilişkiler içinde bulunan ki daha sonra bir evlilikle de rockefeller ailesine katılan senatör nelson aldrich başkanlığında bir araştırma başlattı. aldrich'in komisyonu 1907 tarihindeki krizin tekrar yaşanmaması için,bir merkez bankası'nın kurulmasını önerdi.bu tam da uluslararası bankerlerin,planlarını uygulamak için ihtiyaç duydukları şeydi.1910'da, j.p. morgan'ın georgia sahili jekyll adası'ndaki konutunda bir toplantı yapıldı.burası, "federal rezerv kanunu" diye adlandırılan akdin imzalandığı yerdi. kanun bankerler tarafından yazılmıştı,hukukçular tarafından değil.görüşme hükümetten ve kamuoyundan o kadar gizliydi ki,katılan yaklaşık 10 kişi birbirlerine hitaben kullandıkları isimlerini sakladılar.akdi imzaladıktan sonra, siyasi arenadaki adamları senatör nelson aldrich'e verdiler ki o da bunu parlamentodan geçirdi.1913 yılında, bankerlerin de şiddetli desteği ile woodrow wilson başkan seçildi ve seçimlerdeki desteğin karşılığı olarak da"federal rezerv kanunu"nu imzalamayı kabul etti.noel'den iki gün önce, birçok milletvekili evlerinde aileleriyle birlikteyken,"federal rezerv kanunu" oylandı, ve wilson bunu yasa haline getirdi.

    kongre üyesi louis mcfadden da asıl gerçeği, tasarı kanunlaştıktan sonra söylemiştir: "burada bir dünya bankası sistemi kuruluyor, uluslararası bankerler tarafından kontrol edilen bir merkez.beraber hareket edip kendi ihtirasları için dünyayı köleleştiriyorlar. devlet, federal banka tarafından gasp ediliyor."

    örneğin, 1914-1919 yılları arasında federal banka piyasaya para arzını neredeyse %100 arttırdı. küçük bankalara büyük borçlar verildi. sonra 1920 yılında, federal banka büyük miktarda parayı piyasadan geri çekti, dolayısıyla kredi veren bankalar büyük miktarda borcu geri istedi, ve tıpkı 1907'deki gibi bankalara hücum,batık ve iflas yaşandı.

    federal rezerv sistemi dışında kalan 5400 rakip banka iflas etti. tekel iyice bu bir grup uluslararası bankerin eline geçti. halbuki 1920'deki kriz sadece ısınma turuydu. 1921-1929 yılları arası federal banka para arzını yine yükseltti.halka ve bankalara yine büyük borçlar verdi.o sırada borsada marj kredisi denen yeni bir kredi tipi vardı. basitçe, bir yatırımcı bir hisse senedine değerinin sadece %10'unu ödeyip ona sahip oluyordu, kalan %90'ı için broker'a borçlanılıyordu.bir başka deyişle, bir kişi $1000 dolarlık hisseyi $100 dolar ile alabiliyordu.

    bu yöntem 1920'lerde çok popülerdi. sanki herkes borsada para kazanmaya başlamıştı.ama bu kredi tipinin bir handikabı vardı.parayı her an geri isteyebilirlerdi,ve 24 saat içinde ödemek zorundaydınız. buna “marj çağrısı” denirdi ve marj çağrısı sonucunda genellikle,borca girerek aldığınız hisseyi satmak zorunda kalırdınız.ekim 1929'dan birkaç ay önce,j.d. rockefeller, bernhard barack ve diğer simsarlar sessizce borsadan çekildi,ve 24 ekim 1929'da, marj kredisi vermiş new york'lu finansçılar alelacele paralarını geri istemeye başladılar.bu borsada inanılmaz büyük bir tasfiye satışına neden oldu,çünkü herkes faizlerden korkarak marj borçlarını ödemek istiyordu. bu da bankalara akın başlattı ve sonuç olarak 16.000'in üzerinde banka iflas etti,ve aralarında anlaşan uluslararası bankerler rakip bankaları ucuza satın almakla kalmadı,aynı zamanda koca şirketleri de üç beş kuruşa satın aldılar.bu amerikan tarihindeki en büyük soygundu.ama burada bitmedi.federal banka para arzını arttırıp bu ekonomik çöküşe son vereceğine,hiçbir şey yapmadı ve insanlık tarihinin en büyük buhranına ön ayak oldu.

  • euro ile aldıysan euro ile ödeyeceksin. herkes aptal bir sen mi akıllısın mk? o zaman depozitoyu tl ile alsaydın. ver mahkemeye uğraşsın dursun.

  • şimdiden oldukça güzel bir yarışma olacağa benziyor.

    - fransa gerçekten güzel bir şarkı gönderiyor. ilk 10'a çok rahat girecektir. slimane gerçekten güçlü bir sese sahip.

    - italya'da ise çok güçlü adaylar var. daha önce yarışmaya hak kazanan 4 isim var.
    diodato; kendisi çok iyi bir şarkıyla 2020'ye katılmış ama ne yazık ki yarışma pandemi yüzünden iptal olmuştu.
    mahmood; 2019 ve 2022'de temsil etmiş çok iyi dereceler elde etmişti.
    il volo; 2015 eurovision'a damga vurmuştu zaten.
    emma; 2014'te çok iyi bir derece elde edemediyse de güçlü bir sese sahip.
    bunlar dışında da annalisa, alessandra amorosso gibi çok popüler kişiler de var. hatta ismi belli olup yarışmaya aday 27 kişi de gerçekten iyi. ondandır ki italya bahislerde bir anda yükselişe geçti. kimi firmalar favori dahi gösteriyor.

    litvanya da bahislerde arkalarda kalırken the roop'un elemelere gireceğini duyurmasıyla bir anda ilk 10'da gösterilmeye başlandı. muhtemelen de the roop temsil edecektir. ilk 5 dahi mümkün. kendileri çok sevilen popüler bir grup. ben de çok severim.

    ukrayna adayları da belli oldu. bahislerde ilk iki gibi görülse de pek ihtimal vermiyorum. yarışmaya daha önce katılan melovin tekrar şansını deneyecek. onun dışında jerry heil de katılacak elemelere. kendisi özellikle yeni nesilde popüler. eğer ki ukrayna'yı temsil ederse iyi bir derece elde edecektir.

    hollanda bahislerde biraz yükseldi. bunun sebebi ama tabii ki de karsu değil. karsu'yu sevsem de eurovision'da pek şans vermem. hollanda'nın bahislerde yükselmesinin sebebi ilse delange'nin yarışmaya dönebileceği dedikoduları. zira 2014'te waylon ile beraber hollanda'yı ikinci yapmıştı. hatta tekrar waylon ile beraber katılsalar birinci olma şansları bile olur.

    isveç gene her zamanki gibi güçlü adaylarla şansını denecek. eğer ki dotter katılırsa gerçekten iyi bir derece alırlar. aynı şekilde smash into pieces da rahat ilk beşe sokar isveç'i. tabii diğer adaylar da gerçekten iyi.

    muhtemelen geçen seneden çok daha keyifli bir yarışma bizi bekliyor.

  • witcher, orta çağ fantazyası türünde en sevdiğim yaratı. ama aynı olumlu duyguları, yaratıcısı andrzej sapkowski için paylaşamıyorum. kendisi hakkındaki izlenimim, hayatla ve kendisiyle barışık olmayan, iki yüzlü huysuz bir adam olduğu yönünde. eserler ve yaratıcılarını ayrı değerlendirmek gerek...
    eserin oyun haklarını tamamen yasal ve sorunsuz olarak satın alan genç ve hevesli oyun yapımcılarına demediğini bırakmamıştır. ki o gençler witcher oyunlarını sapkowski'nin romanlarına bir aşk mektubu gibi yazmış, oyunların başarısı üzerine yapmalarına gerek olmadığı halde sapkowski'ye fazladan para vermeyi teklif etmişlerdir. sapkowski bunu önce reddetmiş, sonra dava açarak para istemiştir. gençler gene efendiliklerini bozmamış ve ödeme yapmaktan mutlu olacaklarını dile getirmişlerdir.
    george r. r. martin gibi pozitif, fanlarıyla arası iyi, dizi olsun oyun olsun eserinin her türlü multimedya uyarlamasına tam destek veren kafa bir adam olması şart değil. ama bari alan moore gibi sarsılmaz bir duruşa sahip olsun. moore, eserlerinin film uyarlamalarıyla çok güzel para kazanabilecekken sklemez bir tavırla bu uyarlamalardan gelecek parayı reddetmiş ve isminin filmlere eklenmesini yasaklamıştır. tutumunu fazla agresif bulsam da kararlılığı ve idealizmi için saygı duyuyorum.
    oysa ki sapkowski, iyi para aldığı boktan witcher netflix dizi uyarlaması için methiyeler düzmekten geri kalmamıştır. o zaman cd projekt red'in günahı neydi? tek sorun sapkowski'nin zamanında oyun haklarını ucuza satması ve ödemeyi satışlardan elde edilecek kara göre değil tek seferde sabit tutar olarak istemesiydi. ki ekonomist bu adam güya.
    eserine bu derece tutku ve sadakatle yaklaşacak uyarlamalar her yazarın rüyasıyken, sapkowski geçmişteki tamamen kendi hatası olan kararın gölgesinde yaşayan aksi bir ihtiyar olmayı tercih etmiş, her daim parayı ön planda tutmuş, eserinin onore edilmesini hiç umursamamış ve bu tutumuyla kendi saygınlığına kalıcı bir zarar vermiştir.

    edit: parası mı bitti, hevesi mi geçti bilinmez, artık netflix dizisine de sallamaya başlamıştır. *

  • yüksek maaş alıyor diye sınıf atladığını sanan bir grubun içler acısı hali. görünen o ki zenginliğin tanımını bilmeyenler var etrafta.

    yönetici müdür direktör ne olursan ol o maaşla zengin olamayacak ve zengin gibi yaşayamayacaksın. "bizim site çok nezih" diyorsan hala zengin değilsindir emin ol. o site kelimesinden bi kurtulman lazım. bana hiç "metrobüs çok zaman kazandırıyor"larla, "bazı günler arabayı almıyorum"larla gelme, hala bir ayağın metrobüsten kesilmediyse zengin değilsin. kaliteli diye gittiğin spor salonlarında et ete spor yapıyorsan zengin değilsin. bebek'teki kafelerde sıraya yazılıp kısa mesaj gelince içeri girebiliyorsan, kusura bakma daha çok yolun var.

    ha sen iyi yaşarsın, görece iyi yaşarsın. ama zengin değilsin. zengin olduğunu sanma. etrafında gördüğün şovmenleri de zengin sanma.

    ne zaman ki günlük hayatta karşıma çıkmazsın, o zaman şüphelenirim işte. zengin falan mı oldun da ortalarda görünmüyorsun diye.

    edit:
    zengin sevici değilim
    zengin düşmanı değilim
    zengin hiç değilim....
    zengin taklidi yapanlara gıcığım biraz. neysen osun lan.
    bu ülkede üç evi bir yazlığı olana zengin denildiği için bunlar türedi işte.
    zengin kimdir biliyor musun? bak şu haberde var. türkiye'de hem de.

  • " sadece annemlerin tanıdığı bir elalem var: sorumluluk sahibi, başarılı, becerikli. kimdir bunlar, nerede yaşarlar anlamadım gitti. "