hesabın var mı? giriş yap

  • lozan'ı yad ederek doğru bir iş yapmıştır. lozan bu ülkenin tapusudur!

    o değilde alo fatih diyenlere kaç kere o fatih'in fatih altaylı olmadığını söylememiz gerekiyor? bu kadar gerizekalı mısınız?

  • annem.

    her anlamda başarılı. profesör. anneannemin vasiyeti imiş zamanında. kitaplarını üst üste koyunca benim boyumu geçiyor. altmış beş yaşında hala bilimsel makale yapayım, kitap yazayim derdinde. öğrencileri hayran, tanıyan hayran, imrenilecek bir saygı ve sevgi görüyorum insanların gözlerinde. çocukluğuma ait bir tablo; etime kazınmış, geceleri hep bilgisayar başında. bir o kadar da mütevazi. yeni biriyle tanıştığında eğitimciyim der geçer, ayrıntıya girmez gerekmedikçe. evde hala ya mutfakta ya da bilgisayar başındadır. nasıl temiz titiz bir kadın, nasıl hamarat. nasıl bir hamaratlıksa bu, fırında domates soslu somon yapsam; arkadaşlarım domates suyunu annenden aldın di mi, o yuzden çok güzel olmuş diyor:p yan tabaktaki mezeyi benim yaptığıma inandıramıyorum kimseyi. evime ilk kez gelen biri evin çok şeker, annen ile beraber mi döşediniz diye soruyor, gülümsüyorum ne yapayım: ) nasıl bir imaj, nasıl bir güven bırakıyorsa insanlarda artık. . . benim diyen ev hanımına taş çıkartacak kadar becerikli ve elinden her iş gelen bir kadın. örgü örer, dikiş diker, mutfakta harikalar yaratır, üretir, çoğaltır, çekip çevirir.. hiç boş kalmaz ki. ailecek hep gölgesinde kaldık, gölgesinde huzur ve güç bulduk.

    mükemmel insanlar, mükemmel dostluklar etrafında.. ve mükemmel bir evlilik. babamla muhabbet kuşu gibiler hala; huzur veren bir uyum ve bu uyumun mimarı, koçu annem.

    ona hayranım ve onunla gurur duyuyorum.

    çocukluktan beri en büyük korkum onu kaybetmek. biliyorum o gün geldiğinde darmadağın olacağım.

  • günün anlam ve önemine binali'yen:

    "yaa biz adamlara pedofiliyi anlatamıyoruz, atam gidip bunlara erzurum'da sivas'ta cumhuriyeti anlatmış nasıl ikna etti acaba aq ya"

  • her gün tavuk döner yiyen adama antrikot yapıyorsun da yalnız ben medium rare severim bu fazla pişmiş diyor gibi bir durum.

  • donanımhaber'de örgütlenip bu işi kovalayan çocuklara helal olsun. aylardır başlığı tepede tuttular, twitter'dan vekillere ulaştılar, organize oldular ve takip ettiler. valla helal olsun örgütlenmenin ve inanmanın ne demek olduğunu gösterdiler.

    bu kez ölücülükleri işe yaradı heheh

  • oksijen yoğunluğunun çok fazla olduğu bir dönem. kelebeklerin, haşerelerin kartal boyutuna yakın boyutlarda olmasına sebep olacak bir bolluk. tırtıllar yılanlar kadar.

    ağaçlar da güneşe ulaşma isteği yüzünden gittikçe uzuyor. fakat gövdelerinde esnekliği ve dayanıklılığı arttıracak bir yapıtaşı henüz gelişmemiş. bu yüzden rüzgarlarla ve ağırlığıyla devrilerek, canlılığını bu döngüde devam ettirdiler.

    daha sonra lignin adı verilen, ağaçlara esnekliği ve dayanıklılığı arttıracak yapıtaşı nihayet evrildi ve ağaçlar daha uzun ve daha dayanıklıydı. bu sefer sıra ayrıştırıcılarda.

    ayrıştırıcılar; lignin'i tanımadıkları için onu ayrıştıramadılar. ağaçlar da tam olarak ayrışmadan, bünyesindeki oksijeni havaya salarak, karbon molekülleriyle birlikte yer altına gömüldü.

    yaklaşık 50 milyon yıl sonra termit, lignini parçalayabilen ayrıştırıcı evrildi. fakat o zamana kadar milyonlarca ağaç yerin altına karbonlarla birlikte gömüldü ve metamorfik işlemlerle karbonları kömüre çevirmeye başladı.

    bugün sibirya olarak bildiğimiz bölgede, volkanik faaliyetler sonucunda, o ağaçlardan oluşan kömürler yanmaya, bu kömür dumanıyla birlikte; atmosfere karbondioksit ve yoğun metan ve sülfür gazı salmaya başlamıştır. radyoaktif kül parçaları da yüzeyde yükselmiştir.

    bu olay, iklimi bozdu, bozulan iklime çoğu canlı uyum sağlayamadı. sülfirik asit sisi dünya'ya güneş ışığının girmesini engelledi ve kaçınılmaz son; sıcaklıklar sıfırın altına düştü. mini bir buzul devri.

    püskürmeler bittikten sonra asit sisi yüzeye indi fakat karbondioksit gazı havada kalmaya devam etti ve küresel ısınmaya sebep oldu.

    küresel ısınma devam ettikçe okyanuslarda; dipteki sular ile yüzeydeki sular yavaşça karıştı. deniz zeminindeki soğuk sular ısınmaya başladı. (yavaşça çünkü bu olay hemen gerçekleşemez. suyun en yüksek yoğunluğu +4 santigrat derecededir. bu sıcaklık en diplerde görülür. (bkz: göllerde sıcaklık tabakalaşması) sular da iyi bir ısı ileticisi değildir, hiç iletmiyor anlamına gelmez. o yüzden bu olay yavaşça gerçekleşmiştir) çökeltilerde donmuş metan gazları da böylece çözünmüş oldu ve gaz fazına tekrar geçmeye başladı ve yüzeye yükselmeye devam etti.

    karbondioksitten daha fazla ısıyı absorplayabildiği için; salınan metan gazı ile ısınmış olan hava daha da ısındı ve ozon tabakası tahrip oldu.

    okyanusların dolaşım sistemi kapandı. dolaşım olmayan okyanuslarda, oksijen de tükendi. ve denizde canlılık çok ciddi derecede sekteye uğradı.

    bu anaerobik ortama, anaerobik yaşam türüne uygun canlılar uyum sağladı ve atık ürün olarak hidrojen sülfür zehirli gazını üretmeye başladılar.

    bu gaz da karadaki bütün bitkileri ve hayvanları öldürdü.

    the great dying

    edit: imla