hesabın var mı? giriş yap

  • viktorya dönemi'nde annelerin hayatını kolaylaştırmak için "banjo şişesi" olarak adlandırılan ürünler piyasaya çıkarıldı. çocukların kendi kendini besleyebilmeleri fikri biberonları birçok kişi için çekici kıldı, ancak tam anlamıyla popüler olmalarını sağlayan bayan beaton oldu.
    görsel - görsel - görsel

    bayan beaton, bugünün tabiri ile "yaşam tarzı gurusu" (ya da yaşam koçu) olarak anılan biriydi. anneleri, bebeklerini emzirmek yerine biberonla beslemeleri için teşvik etmişti. 1861 yılında verdiği reklamlarda devrim olarak nitelendirdiği biberonla besleme için şunları yazdı:

    "biberon uçlarının, yenileri ile değiştirilene kadar çıkarılmasına ve temizlenmesine gerek yoktur. iki haftada bir, birden fazla kere değiştirmeleri oldukça nadirdir."

    görsel

    yaşam stili gurusunun biberon uçlarının iki hafta boyunca temizlenmesine gerek olmadığına dair tavsiyesinin ölümcül olduğu iş işten geçtikten sonra anlaşılmıştır.

    banjo (afrika kökenli telli bir çalgı türü) şeklindeki biberonlar seramik ve camdan üretildi. şişenin boyun kısmında ise kauçuk bir tüp mevcuttu.

    biberonların özel şekli ve kauçuk hortumu zaten temizlenmesini oldukça zorlaştırırken, bayan beaton'ın iki haftada bir temizleme önerisi ile birlikte, biberonlar bakteriler için ideal bir üreme alanına dönüşüyordu.

    zamanla şişede hayatı tehdit edecek miktarda bakteri ve mikrop birikiyordu. çocukların zayıf bağışıklık sistemi ve yaşlarının ufak olması ile birleştiğinde bu biberonların ölümcül olduğu ortaya çıktı.

    bu biberonlar, binlerce çocuğun ölümünden sorumlu oldukları ortaya çıkınca "cinayet şişesi" olarak alınmaya başlandılar ve piyasadan çekildiler.

    cinayet şişeleri, 10 çocuktan 2'sinin sadece 2 yaşına kadar hayatta kalabildiği viktorya dönemi bebek ölümlerinde belirleyici bir faktör olarak tarihteki yerlerini aldı.

    ayrıca viktorya döneminde süt içmek bile başlı başına ölüm sebeplerinden sebeplerinden biriydi. henüz pastörizasyon işlemleri kanun ile düzenlenmemiş ve gerektiği şekilde yapılmamıştır.

    doğru pastörizasyon yapılmadığı için insan vücuduna giren sığır tüberkülozu bakterileri, tüberküloza neden oluyor, iç organlarda ve omurgada ciddi hasara nedenoluyordu. bu dönemde sadece süt içmek birçok malformasyona neden oldu, ancak en çok çocuklar etkilendi. viktorya dönemi'nde sadece süt içtiği için ölen çocuk sayısının 500.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.

    kaynak

  • tiyatrosunu izleme fırsatı bulduğum, ellerini tutup "ne kadar güzel olduğunu anlatabildiğim" heyecandan bacaklarımı titreten çok, çok özel insan.

    çolpan hanım dediğimde "çolpan abla, çolpan abla" demişti gülerek.

    allah nur içinde yatırsın, en büyük aşkına kavuştu tekrar.

  • görüntüdeki tüp oksijen (o2) tüpü değil, azot(n2) tüpüdür. sanayide gaz altı kaynağında koruyucu gaz olarak kullanılır, ayrıca elektrik-elektronik sistemlerinin bulunduğu su ile söndürme yapılamayacak alanlarda söndürücü(boğucu) gaz olarak da kullanılır.

    tüpü taşıyan kişiler çelikçi/kaynakçı büyük ihtimalle kıyafetlerinden belli. azot gazının yangın söndürmede de kullanıldığını biliyorlar muhtemelen ancak açık havada işe yaramayacağını kestirememişler. eğer o tüp oksijen ile dolu olsaydı manzara çok daha şenlikli olurdu kesinlikle.

    kaldığınız yerden dalga geçmeye devam edebilirsiniz.

  • karaktelerin şirinlikleri ve yaşanan şiddetin ironisi sebebiyle 'gel sana çizgi film açayım' diye eve gelen uslanmaz misafir çozuklarını etkisiz hale getirmeye yarayan, pet society oyununun* ilham kaynağı, mükemmel ötesi çizgifilm.

  • bir program için 20bin lira alıyordu, gözleri doluyordu, ağlıyordu nihat hoca. bu kadar mal insanı bir arada ilk kez görüyordu bu sene de yolunu buluyordu. şeklinde hikayeler anlatacak muhteremin marifeti.

  • bir sünni olarak ve aklı başında biri olarak sıfır düşünceye sahip olup, dini siyasete alet eden birine oy vereceğime, en azından adam gibi bir adama oyumu veririm.

    siz önce g*tünüzü yıkamayı öğrenin derler adama.

  • allah'tan arada "öncelikle, türk insanı gerçekten de farkındalığı yüksek bir kitledir. " cümlesine rastladım hızlıca geçerken. yoksa bütün yazıyı okumak zorunda kalacaktım.

  • envai çeşit peynirlerin, zeytinlerin, jambonların, balın, kaymağın bulunduğu cağnım kahvaltı masasından sadece bir (rakamla 1) yudum portakal suyu hüpletip aceleyle işe-okula-her ne cehennemin dibineyse oraya gitmek. süper bi detay bence.