hesabın var mı? giriş yap

  • olumlu yönden bakmak lazım artık direkt 4 ile çarpabileceğiz. küsürat yok. büyük resmi görün.

  • kendisi ile duygusal ilişkiye girerseniz, en sonunda"eeeeeeeehhh eytere lannn, sen beni sev, sen benle ilgilen, sen benden özür dile, sen sırtımı sev, sen beni anla, sen bana yaltaklan, sen benden talep et, sen benden rica et, sen beni uyut, sen benim için yaz çiz, sen kendi hatalarının farkına var, sen pişman ol, sen bana güzel laflar et" diye yırtınarak cinnet geçirirsiniz. ama hayır, cinnet geçirme hakkı da sadece ondadır.

    kendine o kadar hayrandır ve gururu için yaşar ki, sizi hayran olunacak insan kıvamından çıkartır, gurursuz kılar.

    özetleyeyim; ailesi/çevresi/geçmişi/eğitimi tarafından törpülenmemiş ise, siz de onu törpüleyebilecek ayakoyunlarına fersahlarca mesafedeyseniz egonuzu ezer, üstünüze basar geçer.

    bir tanesiyle evliyim ben bunların " benim gözlerim güzel mi? diye sormuştum geçmişte gaflete düşüp, "benimkiler daha güzel" demişti. gözlerinizin güzel olduğunu unutursunuz. aman ha.

  • sinsi değildir. sorunun kulüpler ile değil şahıslar ile ilgili olduğunu bilecek kadar olgundur.

    beşiktaş'ın ceza almasına neden olanların hiçbiri şu an beşiktaş'ta değildir.

    oysa fenerbahçe'nin başında hâlâ aziz yıldırım bulunmaktadır.

    şenol güneş gibi düzgün insanlara bile, fanatizm yüzünden gözleri kör olmuşlar tarafından çamur atılması çok vahim...

    not: galatasaray

  • berat albayrak gerçekleri çarpıtma işini iyi yapıyor.
    o yüzden teorik olarak doğru bir açıklama ama şöyle ki;

    diyelim ki, eve tok geldiniz ama sofra kurulu, anneniz de yemeniz için ısrar ediyor. siz de ne yaparsınız çatalın ucuyla bir iki parça yer bırakırsınız.

    ama düşünün ki, tam o esnada, pencereden dışarı bir de baktınız ki, evsiz aç bir adam çöpten bulduğu bir yiyeceği, hapur hupur iştahla yiyor.
    dolayısıyla, teorik olarak sizden fazla yiyor.

    işte büyüme hızı da böyle bir şeydir.
    doyum ile ilgili bir şey.
    büyüme hızın ab ülkelerinden ileride olabilir ama hacmin onlar kadar değil. onlar büyüyeceği kadar büyümüş, dolayısıyla büyüme hızları yavaşlamış..
    kısaca;
    onlar doymuş ama sen açsın.

  • dünyanın çekirdeğini birebir gözlemleyemesek de hakkında çokça bilgiye sahibiz. sismoloji çalışmalarından, ses dalgalarının ölçümünden, nükleer test patlamalarından çıkan sonuçlara göre dünyanın çekirdeğinin eriyik olduğunu, evrendeki elementleri ve hangi koşullarda nasıl davrandıklarını bildiğimiz için yüksek basınç altında demir yoğunluklu olduğunu söyleyebiliyoruz.

    tüm bu veriler ışığında çekirdeğin sıcaklığının güneşin yüzey sıcaklığına yakın şekilde yaklaşık 6.000°c olduğu düşünülmektedir. dünyanın çekirdeği, yüzeyine sadece 3.000 km uzaklıktadır. güneşin dünyaya uzaklığı 3.000 km olsaydı bu dünyanın erimesine neden olurdur.

    peki bu koşullar altında dünyanın çekirdeği neden dünyayı eritmiyor?

    başlangıç olarak çekirdeğin etrafı yoğun ve katı kaya mantosu ile çevrilidir. üzerinde yaşadığımız kabuk bu manto üzerinde yüzer ve bize boş uzayın sağlayabileceğinden çok daha fazla koruma sağlar.

    ancak çekirdeğin bu şekilde bir erime sağlayamamasının asıl sebebi ısı ve sıcaklık arasındaki farklılıktır. kabaca açıklarsak ısı bir enerji türüdür. sıcaklık ise enerjinin yoğunluğudur. temel olarak belirli bir boyuta sığdırılan enerji miktarıdır.

    ısı ve enerji farkı hakkında detaylı bilgiyi buradan alabilirsiniz.

    bir maytaptan çıkan kıvılcım 1.500°c sıcaklığa ulaşabilir ancak bize gerçekten zarar veremez. öte yandan 100°c'de kaynayan su ile yapılacak bir banyo bizi öldürebilir. bunun nedeni kaynayan suyun daha fazla ısı enerjisi içermesidir.

    dünyayı eritmek için çekirdekteki ısıdan çok daha fazla enerjiye ihtiyaç vardır. güneş ise devasa boyutu nedeniyle bunu kolayca sağlayabilir. şanslıyız ki dünyamızdan 150.000.000 km uzaktadır.

    kaynak: science focus

  • 21 aralık 2017 fatih terim'in gelmesi ile o çocukluğumda tanju diye bağırdığım sarı kırmızılı camianın taraftarı değilim. isteyen devam edebilir ama bizi yarı yolda bırakanı, milli görev diyerek gitti milli takımda milyonlarca euro prim ve tazminat peşinde koşmaktan işini doğru düzgün yapamayan bir insanı buraya türlü oyunlarla getirmesini sindiremiyorum. size bol şans, ben yokum.

    not: artık sadece şehrimin ezilen takımı ankaragücü var.