hesabın var mı? giriş yap

  • dünyanın en basit şeyidir.

    dünyadaki tüm mayasız içkilerin temeli vodkadır.

    vodkaya anason eklersen rakı olur, meyve eklersen likör olur. yapacağın tek şey alkol oranını, aromayı filan ayarlamaktır.

    100 kilo patatesi damıtıp durduğunda elde ettiğin şeye etanol, bunu biraz sulandırırsan elde ettiğin şeye vodka, buna birşeyler eklediğinde de rakı, tekila, whiskey, vs. denir.

    bunun en kolay yolu hiç damıtmakla uğraşmamaktır.

    migrostan, tibbi malzeme satıcılardan patatesten, küspeden ya da neyden elde edilirse edilsin gıda kullanımına uygun etanol alınır.

    bu etanolün değeri 98-99 küsür derecedir.

    ancak bu alkoller ciddi derecede çiğ bir kokuya sahiptir. piyasadaki tüm vodkalar gibi kendine has aromalar eklenmediğinden biraz daha fazla çiğ kokarlar. o sebeple bu çiğliğin giderilmesi gerekir.

    neyse gerekli malzemeler :

    - yarım kilo aktif karbon

    - beş on adet filtre kahve filtresi

    - birkaç tane kesilmiş pet şişe

    - bir adet huni

    - yeterince etanol

    - fazla sert olmayan memba suyu.

    hazırlanışı :

    - iki 1.5 luk pet şişe ikiye kesilir. içlerine birer kahve filtresi konulur. içine bir miktar aktif karbon atılır.

    - bunlar üst üste yerleştilir en altına da malzemenin akacağı büyüklükte kap konur.

    - saf alkol yukarıdan verilir. alttan çıkan mamül iki kere filtre edilmiş olacağından o garip kokusu büyük oranda alınmış olur.

    - vakit varsa filtrasyon birkaç defa tekrarlanır.

    - çıkan mamül 98-99 oranında alkol içermektedir. haliyle sulandırmak gerekmektedir.

    - istenilen sertlik oranına göre su eklenir. piyasadaki vodkalar 40% olduğu için 1'e 1.5 su eklenir.

    - bir iki hafta dinlendirilir.

    - afiyetle içilir.

    eğer vodka likörü (kısaca likör) yapılmak isteniyorsa;

    - filtreden sonra bir kaba alınır.

    - kabın içine hangi meyvenin likörü yapılacaksa ondan atılır. (diri diri meyveleri atılacak, kabuklar ve çekirdekler çıkarılacak, acı yapar.)

    - bir iki hafta bekletilir.

    - aroma ve renk alındıktan sonra kahve filtresi ile birkaç kere tortu kalmayacak çekilde filtre edilir.

    - bu aşamada aktif karbon filre yapılmaz çünkü yaptığınız mamulü başlangıç haline döndürür.

    - sulandırılır. birkaç hafta dinlenmeye bırakılır.

    - afityetle içilir.

  • her lisanda ayrı, her kültürde farklıdır.

    hindular sağ ellerini, dışı muhataplarına, ayası kendilerine dönük olacak şekilde hafifçe yüzlerine yaklaştırırken uzakdoğulu her iki elini birleştirip öne doğru eğiliyor. batıda reverans varmış eskilerde, bizde temenna...tokalaşmak, sarılmak, el öpmek hâlâ geçerli...tazim için her nabza göre şerbet var, isteyene...söze bile gerek yok çoğu zaman, vücut dili yeterli.

    fakat yine de en güzeli, özlediğinin gözlerinin içine bakmak, taa içine...kuyunun sâdasını duyarmışcasına, kendi sâdanı onun kulağına fısıldarmışcasına...lisandan, hâlden, arzdan, beyandan azade "seni diledim geldin, beni diledin geldim" dercesine...

    ama insan her zaman gözünün gördüğünü özlemez. ya da her özlediği gözünün gördüğü değildir. işte belki o vakit, selamlaşırken, sağ el sol göğsün üstünde olabilir. pıt pıt atan kalbe "sakin ol, sakin ol, sakin ol" demek için...

  • bir gazetecinin "tek bir kitapla şair olunur mu?" sorusuna "tek bir kitapla peygamber olunuyor da şair niye olunmasın?" cevabını vermiştir.

  • anı silme özelliği. böyle bilgisayardan klasör siler gibi: "silmek istediğinize emin misiniz?", "evet eminim sil".
    vazgeçersem geri dönüşüm kutusuna girer alırım.

  • ileride sinema sektörüne balta vuracak tadda gelişmelere vesile olabilecek bir oyun. zaten hikaye, görüntü ve ses açısından film gibi... bir filme müdahale etmek de apayrı bir güzellik. *