hesabın var mı? giriş yap

  • holding 2 milyar tl gibi, herhangi bir insanın hayatı boyunca çalışsa kazanamayacağı bir parayı bağışlamış ama yazar efendinin derdi bunun vergiden düşülüp düşülmediği.

    gerçekten adam olmazsınız siz. çok kötü insanlarsınız.

  • kızlar, aferin size.

    söyledikleriniz doğru olabilir, yanlış olabilir. gösterdiğiniz duruş ümitlendirdi beni.

    bir müslüman olarak ben de bu din tacirlerinden bıktım usandım.

    “müslüman mıyız”, “domuz eti tüketiyor muyuz” bilmem ne. terbiyesiz herif.

    senin tebliğine kaldık sanki. tebliğ ediyormuş. çeneni kapatıp, defolup gidersen müslüman sayısında yeterli artış olacaktır, merak etme sen, işine bak.

    aferin kızlar.

  • debe eki: debe'ye girmişiz hiç haber vermiyorsunuz. ayrıca sözlüğü şizofrenler basmış.

    ne olması? topiş mi? lise sonda dershanedeyiz. bir çocuk var böyle hareketler filan baya yumuşak, sürekli de kızlarla geziyor, onlar gibi konuşuyor. dershanedeki dallamalar da bu çocuğa gıcık, yanında güzel kızlar var sürekli falan. tabi "top ya, dövelim bunu" gibi şeyler söyleniyorlar ve koridorda buna "naber lan top!" diye takılıyorlar. top dedikleri adam bu üç kişiyi milletin gözü önünde evire çevire öyle bir dövüyor ki, en sonunda da "bir dahakine hepinizi gerçekten s.kerim kimmiş top görürsünüz" tehdidini atınca bu üç kişi dershane değiştirmek zorunda kalmıştı. eleman da boğaziçindeydi en son.

  • fransızlar tarafından “bronz adamlar” olarak tanımlanan, ve avrupaya jazz müziği getirenler olarak bilinen tarihin belkide en underrated savaş birliğidir(amerikan).

    1.dünya savaşında savaşan herhangi bir alaydan çok daha uzun süre savaşmalarına rağmen ( 191 gün) ve savaşın en cesur birliklerinden biri olmalarına rağmen ; harlem hellfighters hakkettikleri değeri 1920'lerin amerika'sının yıkıcı ve şiddetli ırkçılığı sebebiyle alamamışlardı tarihin önde gelen sayfalarında..

    aslında amerikan tarihi açısından, amerikalılar için oldukça utanç verici bir yer kaplayan dramatik bir olayın bir parçasıdır bu grup.. yaklaşık 370.000 afro-amerikan “dünyaya eşit vatandaşlık vermeyi reddeden demokrasi için , dünyayı güvence altına almak için savaşmış ve ölmüştü”. gerçekten de, linçlerin(kendi ırkına karşı) çok yaygın bir ölüm yolu olduğu bir ülke için , amerika için can vermişlerdi..

    işte bu dramatik senaryonun içinde az bilinen ama çok büyük bir hikayeydi harlem hellfighters... ilk olarak 15.new york alayı olarak bilinen fakat daha sonrasın da amerika'daki ırkçılık dalgası sonucu ve ordu komutanlarının bu siyahi grubu istememesi sonucu fransa cephelerine gönderilerek fransız ordusuna bağlı 369. piyade alayı ismini almışlardı..en sonunda ise “harlem hellfighters” olarak bilinen bir milli muhafız alayının hikayesi bu hikaye..

    savaştıkları ülke tarafından istenmeyen ve kendilerine yapılan bağnazlık kalmamasına rağmen kitlesel alman güçlerine karşı savaşın en ön saflarında yer alacak kadar cesur ve organize adamların hikayesi…

    bu birliği anlatırken 2 başlık üzerinden ( savaş ve müzik ) ve grubun iki ünlü ismi üzerinden gitmek uygun olacaktır sanırım..
    -----------------------------

    1) savaş

    bu başlıkta harlem hellfighers'tan önemli ve oldukça ünlü bir isim karşımıza çıkıyor ;
    henry johnson...

    henry johnson, fransa'da batı cephesi'nin ön cephesinde düşmana karşı yapılan harekatlar sırasında c grubu 369. piyade alayı, 93. bölüm, amerikan seferi kuvvetleri'nin bir üyesi olarak görev yaptı. gece nöbetçi görevindeyken, 15 mayıs 1918, johnson ve diğer bir asker (needham roberts,) en az 12 askerden oluşan bir alman grup tarafından sürpriz bir saldırıya uğradı.yoğun düşman ateşi altındayken ve önemli yaralar almasına rağmen, birkaç düşman zayiatıyla sonuçlanan cesur bir misilleme başlattı.diğer asker kötü bir şekilde yaralandığında, johnson onun alman kuvvetleri tarafından esir alınmasını engelledi.
    ayrıca bu mücadelesinde düşman bir askere savunmasız girme pozisyonundan ilerleyerek kendisini büyük bir tehlikeye maruz bıraktı. sadece bir bıçakla ve ciddi şekilde yaralanarak, savaşmaya devam etti... bolo bıçağını aldı ve bir düşman askerini kafasından bıçakladı.
    olayın temsili resmedilişi

    bu büyük cesareti sergileyen johnson, düşman kuvvetini geri çekilinceye kadar devam etti. düşman baskınının başarılı olmamasının nedeni, johnson ve yoldaşlarının cesareti ve direnişiydi. şiddetli mücadelelerinin etkisi, 369'uncu piyade alayı'nın artan saygınlığına ve güvenine katkı sağladı.

    savaş meydanı için johnson, fransa'nın valor için en yüksek ödülü olan fransız croix de guerre avec palme'ye layık görülen ilk amerikalılardan biri oldu.. johnson eve döndüğünde gidişindeki yalnızlığının aksine yüzbinlerce insan arasında new york sokaklarında karşılanmıştı.
    johnson 21 ciddi savaş yarası sebebiyle savaş öncesi pozisyonuna geri dönemedi ve karşılamada görmüş olduğu coşkunun dışında döndükten sonra da gerekli vefayı alamamış ve oldukça fakir bir şekilde 1929 yılında öldü.. virginia'daki arlington ulusal mezarlığı'na gömüldü.johnson,amerika devleti tarafından vefasını yıllar sonra alacaktı ;
    1996'da mor kalp ödülü ile ödüllendirilirken 2002'de seçkin hizmet haccı ile ödüllendirildi.. daha sonrasında amerika devletinin ilk afro amerikan başkanı obama’nın göreve gelmesiyle birlikte 2015 yılında “sana teşekkür etmek için asla geç değildir” sözleriyle ülkenin en büyük övgü göstergesi olan medal of honor ‘a layık görülmüştür.
    ----------------------------------

    2)müzik

    harlem hellfighters’ ın bir diğer önemli başlığı tabii ki de müzikti. öyle ki kendileri bir çok kaynakta avrupa’yı jazz müziğiyle tanıştıran grup olarak bilinirler.. bu başlıkta da karşımıza aynı birlikte görev almış bir isim çıkıyor ; teğmen james reese europeya da kısaca jim europe. 1918 yılında, jim europe alayı ile birlikte fransız toprağına ayak basan ilk afrikalı-amerikan savaş birliğindendi ve inişe geçtiklerinde, grup, fransa'nın ulusal marşı olan “marsellaise” adlı bir melodiyi vurdu. jim orkestra şefiydi(ilgili resim)...

    harlem hellfighters’ın sergilemiş olduğu müzik fransızlar arasında büyük şaşkınlık yaratmıştı… hatta müziğe tanık olan bir muhabir müziği tanımlamak için “ bandın trompetlerinde sanki ses bir sıvı gibi akıyor ve sonra dalgalanıyor..sonra ise bir tür boğulma hissi var daha sonrasında ise gelen zonklama ve son olarak yarım inilti , yarım hallelujah…” tarzı kendilerine gerçekten çok enteresan geldiğini ifade eden bu karmaşık sözleri kullanmıştı..

    jim europe'un şimdinin harlem hellfighters olarak bilinen alaydan gelen grubu paris'te prestijli tiyatro des champs'ta konserler verdi..
    fransız garde republicain’in lideri ve müzisyenlerinden bazıları kendi avrupalı öğrencilerine grubun çaldığı enstrümanları incelemelerini istediler. onlardan aldıkları seslere inanamadılar. yine grupla ilgili bir tarihçinin “ bu grup makineli tüfeklerden sonra b-düz tramponlarla fransa’da her yeri jazz ile dolduruyordu” sözleri vardır. harlem savaşçılarıın dağılmasından sonra jim en yakın arkadaşı noble sissle ile müzik yapmaya ve avrupa turnelerine devam etmiştir..

    müzik başlığıyla ilgili dönem örnekleri ;

    jim europe's 369th ınfantry '' hellfighters '' band memphıs blues

    jim europe "jazz baby" 369th
    ----------------------------------------

    işte böyle bir grupmuş , harlem hellfighters. amerika’nın ünlü new york ulusal muhafızları'nın vedahası “gökkuşağı bölümü” olarak bilinen şehrin veda törenine katılmaya davet edilmediler.
    o zamanki liderleri hayward’ın ifadesine göre “ gökkuşağında siyah renk yok ki !” diyerek davet edilmemelerine rağmen ve ayrıca ülkesinde kendi renklerinden olan insanlara karşı ölümcül linçlere rağmen kahramanca ülkeleri için savaşmış ve gönderilişlerindeki sessizliğe rağmen milyon kadar insanla karşılanmışlardı..her ne kadar döndüklerinden sonra ırkçı saldırılar devam etse de günümüzde her renkten amerika'lının büyük bir vefayla andığı bir gruptur ..

    ilgili belgeseller ;

    harlem hellfighters -369th ınfantry new york national guard -african american soldiers

    wnet harlem hellfighters

    ve kısaca ;

    the harlem hellfighters | history

  • 17 yaşında iken babannesini ameliyat eden doktorun hata yaptığından emin olarak (tıp fakültesi bitirmiş sanırım) bir doktoru öldürmüş.

    insan öldüren akıl yoksunu müptezel bir soytarıyı 7 yıl sonra dışarı salarsanız yapacağı da bu olur.

    bu müptezel soytarıyı çıkartmış bir de anlattıklarına gülüyorsanız
    buna gülenin bunun kadar aklı yoktur.

    bu pespayeyi çıkartıp konuşturan armağan çağlayan umarım utanıp bu videoyu siler.

    şanzel misin, nesin! bir insanı öldürmüş sonraları bir kaçını da yaralamış ve anlatırken gülüyorsan, bir gün böyle bir şiddete sen veya yakının maruz kalırsan anlarsın konunun ciddiyetini.

    edit: entryi sinirle yazdığım için son kısmı biraz ağır kaçmıştı, o yüzden editledim.

  • iş güvenliği uzmanı a.b. sanki olayın sorumlusu gibi çoktan gözaltına alınıp tutuklanmış bile. ilgili savcı ve hakim 6331 sayılı kanunu açsın okusun; işletmelerde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmasından "işveren sorumludur". daha işveren ifade bile vermemiş deniliyor. işin ciddiyetine bakar mısınız?

    adamın sahibi olduğu fabrikada deprem etkisi yapan bir patlama oluyor, insanlar ölüyor ama daha ifadesi bile alınmamış.. bu nasıl bir hukuk sistemidir, nasıl bir adalettir acaba? bu kişinin dokunulmazlığı mı var?