ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
son öpüşmenin üzerinden geçen zaman
-
0 sn
hiç öpüşmeyince en son öpüşmenin üzerinden hiç zaman geçmemiş oluyor.
geç gelen debedit: ya arkadaş ders çalışmak için seçtiğim güne lanet olsun, insan ilk debe'sini böyle kaçırır mı ya la?! aylardır sözlüğe girmediğim tek günü mü seçtiniz beni debe'ye sokmak için bre allahsızlar? neyse bi arkadaş rica etmiş, geç de olsa yerine getirmek gerekir: (bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası)
abi kardeş diyalogları
-
abi onüç yaş büyüktür. kızkardeş dört yaşlarındadır.
baba ölür. ağabey küçük kızın gözünde dev gibi kocaman görünmektedir.
küçük kız
-abiiii
-he güzelim
-abiiiiiiiiiiiiiii
-he bir tanem
-babam öldü ya , ben artık sana baba desem olur dimiii ?
-olmaz ben senin abinim bana baba diyemezsin..
küçük kız gider arka odada saatlerce ağlar. babasız kaldığını o anda anlamıştır çünkü.
yıllar sonra öğrenir ki ağabey de tuvalete gidip gizli gizli ağlamıştır.
birbirlerine o günü anlattıkları zaman herşey yeniden yaşanır. o zaman yapmaları gereken şeyi bu kez yaparlar. birbirlerine sarılıp ağlarlar...
kıllı kol tekniği
-
daha bilgisayar öncesi zamanlarda icat edilmiş ve pozisyonu sebebiyle otoriteye sahip kişilerin işinize burunlarını sokmalarını önlemek için geliştirilmiş bir teknik bu.
joe adında bir tasarımcı keşfetmiş bunu, müşteriler yapılan tasarımda kendilerinin de payının olduğunu hissetmek için grafikere illa ki şunu değiştirelim, bunu büyütelim gibi taleplerde bulunuyormuş.
joe abimiz bakmış bu böyle olmayacak, reklam tasarımını müşteriye sunarken kendi kıllı kolunu da afişin bir tarafına koymaya başlamış. tabi müşteri kıllı kolu fark eder etmez bu kol burada ne arıyor, bu böyle olmaz diyormuş, joe da özür dileyip çok haklısınız efendim, sizin de gözünüzden hiç bir şey kaçmıyor, bir önceki hayatınızda sanatçıydınız herhalde ayağı çekip sözlerini "o kıllı kolu çıkarıp baskıya geçelim o zaman" ile bitiriyormuş. müşteri bu sayede kendisini işin başında hissediyormuş ve projeye katkısını sağladığı için başka bir şeye karışmıyormuş.
işte bu yüzden bu tekniğin adı kıllı kol tekniği olarak biliniyor.
siz tabi kendinizi kıllı kol ile kısıtlanmış hissetmeyin, kendi durumunuza göre uyarlayınız.
babaların boğulur gibi yüz yıkaması
-
genelde haftasonları denk gelinen bi hadise.
banyonun kapısında beklerken içerden önce tazyikli bi su sesi, sonra haşır huşur yüze su çarpma sesi ve akabinde boğulur gibi sesler yükselir.
noluyo lan diye korkuyla kapıyı aralayınca pederin eliyle çenesindeki suyu sızması ve omzundaki havlu gözükür.
adam sadece yüzünü yıkıyomuş amk.
69364
-
kürtaj yasağı olsa idi, yetimhanelere verilecek olan çocuk sayısıydı. iyi ki varsın kürtaj.
yeni neslin terbiyesiz olması
-
metro kapıları açılır açılmaz içeriye dalmaya çalışan arsız yaşlıları gördükçe tersini düşünmeye başladığım iddia.
tübitak'ın o yapmamıştır diye öğrenciyi reddetmesi
-
öğrencinin ne yaptığını anlayamamış olmalarından kaynaklı olabilir. seviye üstü demişler reddetme sebebine. tamam da, kimin seviyesinin üstü?
sizin mi, çocuğun mu?
balık yedikten sonra helva yemek
-
ülkemizde yaygın olarak gerçekleştirilen eylemdir. balık lezzetini tamamlayıcı olmasının yanı sıra, balığın öldüğünü anlaması açısından önemlidir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
iskoçlar akşam 10 dan sabah 8 e 4.200.000 oyu sayamazken bizim 3-4 saatte 50 milyon oyu saymamız heraldi gelişmişlik göstergemiz...
ilk buluşmayı 4 kelime ile mahvet
-
bir dakika eşim arıyor.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bazıları güldürürken düşündürür:
"ateistlerin dindarlara, doğanın, ağacın önemini kuran ayetleriyle anlatmaya çalıştığı paranormal bir ülke burası"
celebrity worship syndrome
-
ünlüye tapma sendromu (cws).
ünlü birinin kişisel, profesyonel hayatının detayları ile aşırı obsesif bir bağımlılık kurmayı içeren bozukluk. özellikle instagram, twitter gibi sosyal medya araçları ile ünlülerin kişisel hayatına ister istemez dahil olunuyor, ve aşırıya kaçılırsa takıntı derecesine kadar ilerleyebiliyor bu minik stalklar. psikolojide adı yeni konulmuş denilebilir, ve aşağıdaki gibi kategorilere bile ayrılmış.
simple obsessional
love obsessional
erotomanic
entertainment-social
ıntense-personal
borderline-pathologica
tabi her şey ünlülerle ilgili değil bu bozukluğu sahip kişiler düşük özgüven, toplumdan kendini ayrıştırma, hayal kurmaya yatkınlıkla, hatta daha ileri versiyonları şizofreni ile ilişkilendirilmiş.
bu sendromu, yunan tanrılarının yerine konulacak boşluğun, önce politik liderlerle sonra ünlülerle dolduğundan dolayı oluştuğu ile ilgili görüşler de var, özellikle medyanın katkılarıyla oluşan "karizmatik lider"lerin biz garibanlarda yarattığı etki de benzer bir durum. aynı şekilde kendi jenerasyonum için 90'lar ünlülerinin bu derece bir hayranlık duygusu oluşturulacak şekilde pazarlandığı görüşündeyim. şu an z jenerasyonu kimlere hayran olmakla meşgul bilmiyorum, bts ve benzeri koreli gruplar olabilir, kime hayransanız hemen o hayranlığı yere indirin ve bir an önce özgüveninizi geliştirmeye bakın derim.