hesabın var mı? giriş yap

  • git kardeşim, maaşının yarısını kira adı altında zamanında gecekondusu olan kıroya verme.

    illa gezmeyi severim ben diyorsan ayda 2 kez istanbul'a gezmeye gel. zaten sürekli istanbul'da yaşadığında parasızlıktan ayda 3 kez çıkamıyorsun.

    istanbul'da yaşamaya mecbur değilsen git. nasılsa deprem olunca tayin isteyeceksin.

    edit: aslında konu memurların istanbul'da yaşama isteğinin anlamsızlığı üzerinedir. mecbur kalanlar, zorunlu görevde olanlar hariç tabi. onlar bitince gidebilirler sorun yok.

  • edit 1: yazımın sonunda belirttiğim gibi 13 katrilyon eski para ile. yeni para ile 13 milyar lira. eski ve yeni para ayrımını yapmakta zorlanmamak adına başlığı bu şekilde açtığımı belirtmek istiyorum. yolsuzluk yapılan paranın büyüklüğünü şöyle belirteyim. bu parayı istanbul'da yaşayan 16 milyon kişiye paylaşsanız kişi başı 812,5 tl yapar. biraz daha açmak gerekirse ortalama kişi başı o zamanki kur ile 250 dolarlık bir yolsuzluk. bugün 4 kişilik bir aileye 1000 dolar versek pandeminin en azından iki ayını ağrısız atlatırdık.

    edit 2: bizden adam olmaz yemin ediyorum. adam büyük bir yolsuzluk dosyası açıklıyor kamuoyu yaratmaya çalışıyor ama ne bir haber sitesi, ne twitter''da, ne youtube'da şu konuyu konuşabilen, gündemde tutabilen,sorgulayan kimse çıkmıyor. ekşi'de bile yeterince gündem olmuyor. değil milyar,katrilyon bizi kentilyon da soysalar yine uyumaya devam ederiz. bizler uyudukça vergilerimiz birilerinin lüx araçlarında pudra şekeri olmaya devam edecek.

    troller sevinçle gelmeden belirteyim, akp döneminde gerçekleşen ve imamoğlu'nun dün akşam yayında açıkladığı, şu ana kadar tespit edilen yolsuzluk miktarıdır. "imamoğlu hani bunlardan hesap soracaktı, hiç soruşturma yapılmıyor" diyen yumuşak muhaliflerin de dikkatle izlemelerini ve okumalarını tavsiye ediyorum.

    şu ana kadar açılan soruşturma sayısı 50. içişleri bakanlığı "ben daha iyi soruştururum" diyerek hemen dosyaların üzerine çöküyor tabii. imamoğlu'nun ifade ettiğine göre bu dosyaların birçoğu bakan seviyesinde olan siyasilere uzandığı için haber sitelerinden anında kaldırılıyor. muhtemelen ekşiden de kaldırırlar yakında. neyse.

    aslında imamoğlu'na gelen soru şu :
    "kürşat ayvatoğlu olayı hakkında ne düşünüyorsunuz? " tabii başkan topu göğsünde yumuşatıyor ve bu olayın nedenlerini açıklayan yolsuzluklardan bahsediyor. 7 ocak 2016 yılında başakşehir'de 78 bin metrekarelik arazi bir özel şirket tarafından 49 milyon liraya alınıp, 11 ocak 2016 yılında yani tam 4 gün sonra -burası çokomelli- 130 milyon liraya ibb'ye (kiptaş'a) satılıyor. yani 4 günde 80 milyon lira kâr. ekliyor başkan "üzerine pudra şekeri bile dökmene gerek yok." yetmiyor, akp ibb seçimlerini kaybeder kaybetmez bu arazi yeşil alan ilan ediliyor. yani fahiş bir fiyatla kiptaş'ın konut yapmak üzere aldığı hatta projesinin maketinin bile hazır olduğu arazi, seçimi kaybedince yeşil alan olarak ilan ediliyor. tabi başkan o maketi ibret olsun diye hala kaldırtmamış.

    durmuyor başkan bir dosya daha açıklıyor. 2017 yılında fatih vatan caddesi'nde özel bir şirket tarafından 25 milyon liraya alınan yeşil alana daha sonra imar izni veriliyor ve yine özel şirket tarafından ibb'ye tam 430 milyon liraya satılıyor. 405 milyon lira kâr. güzel para. başkan asıl değeri 10 milyon dolar olan arazinin 116 milyon dolara ibb'ye geçirildiğini, pardon satıldığını söylüyor. yetmiyor. bu arazi de akp seçimi kaybeder kaybetmez yeşil alan ilan ediliyor.

    buna benzer tam 50 dosya!
    13 katrilyon, yeni para ile 13 milyar lira...
    bu arada dosyalar savcılıkta, akp dosyaların üzerine çöküp kapatmaya çalışsa da, ibb dosyaların asıllarını tutuyor ve peşine düşmeye devam ediyor.

    başkan akp çocuklarının pudra şekeri parasının nerden geldiğini güzel anlatmış. anlayacağınız pudra şekerini alan biziz. yine bize girmiş.

    2:18:30 sonrasını izleyerek detaylı öğrenebilirsiniz.

    https://youtu.be/crzaopicc3m

  • cam şişedeki coca-cola'nın tadının, plastik şişe ya da alüminyum kutudakine göre daha güzel olmasının sebebinin psikolojik olduğunu savunanlar olduğu gibi ambalajdaki polimerlerin tada etkisi olduğunu söyleyenler de mevcuttur.

    coca-cola yetkililerine göre "coca-cola'nın formulü ve tadı içerisinde bulunduğu kabın ne tür olduğundan bağımsız olarak aynıdır." ve "insanların coca-cola'dan zevk almak için seçtikleri ritüeller tat algılarını etkileyebilir."

    cam şişede servis edilen coca-cola'nın filmler ve reklamlar aracılığı ile zihnimize kazındığını ve bunun da psikolojik olarak aldığımız keyfi etkilediği savunanlar, ambalaj içerisindeki polimerlerin tadı etkilemeyecek kadar düşük olduğunu belirtir.

    gıda kimyacısı ve gıda teknologları enstitüsü üyesi sara risch'e göre; "ambalaj ve gıda şirketleri paket ve gıda arasındaki etkileşimi engellemeye çalışsalar da bu tip etkileşimler meydana gelebilir.

    örneğin, alüminyum kutuları kaplayan polimerler coca-cola içerisinden az miktar aromayı emebilir. pet şişelerdeki asetaldehit ise cola içerisinde çözünebilir. fda, bu tür potansiyel temasları düzenlese de, izin verilen küçük miktarlar dahi tadı etkileyebilir.

    coca-cola'nın en saf ve değişmemiş tadını almak için yapılacak en iyi şey, ambalaj seçeneklerinden en inert (tepkimeye girmeyen) malzeme olan cam şişeden içmektir.

    tadı etkileyen bir diğer şey ise şirket tarafından kabul edilmiştir. üretim, dünya çapındaki tüm fabrikalarda birbiriyle aynı şekilde yapılsa da güneş ışığına maruz kalma ve ürünün rafta geçirdiği süre de tadı etkilemektedir.

    aslında firmanın kabul ettiği bu süreç de kimyasal tepkimeyi hızlandırdığı için yetkililerinin ambalajın tada etkisi olmadığı iddiasını çürütmektedir. plastik şişe ya da alüminyum şişe içerisindeki cola, güneş ışığına maruz kalınca eser miktarda izin verilen etkileşimin oranı da artacak ve tat daha çok etkilenecektir.

    kaynak: popular science, science focus

  • gelin: allahım bana " aşkım orası değil yaaa " dedirtme, amin.

    damat: allahım erkenden gelmek istediğim tek yer senin yanın, amin.

  • pop müzik listelerini sarsacak yeni hit parça.

    nakaratı şöyle:

    yazgımla kanlı bıçaklı
    hükümet hep alacaklı
    hayalim üç kelime
    o da şöyle vali mutlu tutuklu

  • brezilya'nın alamanya karşısıdaki tarihi çaresizliğini gördükten sonra, sanıyorum iki takım da sahaya mutlak mağlubiyet için çıkacaktır.