hesabın var mı? giriş yap

  • 10 dakika önce kapı çalındı. 70'li yaşlarda olan apartman yöneticisi amca.
    ''tabak ver bi tane, tatlı koyayım'' dedi.
    ''hayırdır amca, bir şey mi kutluyoruz?'' dedim.
    ''evlilik yıldönümüz bugün, 51 yıl oldu'' dedi.

    tabağı alıp aşağı indim amcayı yormamak için. apartmanın yarısı, amcaların kapının önünde, herkesin elinde bir tabak. eşi gülümseyerek tatlı dağıtıyor herkese.

    10 dakikadır tatlı yiyorum gülümseyerek.
    inşallah 51 yıl daha birlikte gülümsersiniz be kemal amca ve beyhan teyze.

  • ilk entryden itibaren baktım ve daha evvel pek değinilmediğini gördüğümden birincil sebebini şu şekilde özetleyeceğim basit olaydır.
    yunan yarımadasının en eski halkı akalardır. m.ö. 1300'lerden itibaren avrupa anakarasında baş gösteren kıtlık nedeniyle önce iliryalılar doğu avrupa'dan güneyde italya civarına ve balkanlar'dan da dorlar, güneyde yunan yarımadasına göç hareketi başlatır. batıdan doğuya başlayan 200 yılı aşkın geniş çaplı göç hareketiyle birlikte gerek akalar, gerek dorlar ve gerekse egedeki ada uygarlıkları egenin karşı tarafına yayılım gösterirler. akalar dorlara göre daha az savaşçı olan ve özgür düşüncenin egemen olduğu, düzenli orduları olmayan polis(şehir devleti)lerden ibarettirler ve ege kıyılarında antik dönemin en güzel şehirlerini inşa ederler, anfi tiyatrolar kurarlar. ve günümüze güzel tarihi miraslar bırakırlar. lakin bu ege şehirlerinin önemli bir kısmı da yine dorlar ve çeşitli ada uygarlıkları tarafından kurulurlar.

    bu arada az evvel bahsettiğim göç dalgası o dönemde bilinen dünyanın neredeyse 1/5'ini kapsar ve olay hititler'in zayıflayıp yıkılmasına değin sürer. bu devasa kavimler göçü kitabi bilgi olarak dor istilası, ege göçleri veya deniz kavimleri göçü olarak geçer. yeni yaşam kaynakları bulma çabasındaki bu hareket yalnızca 2 asır içerisinde tarihe şu kilometre taşlarını hazırlar.
    doğuya ve güneye gerilemek zorunda olan hititler'in ramses ile savaşı ( mö 1274'te kadeş savaşı), ardından 100 yıl içerisinde zayıflayarak yıkılması, okur yazar oranının düşmesi ve yazının kullanımının azalmasıyla başlayan karanlık çağ.

    akaların komşu ülkelerine yayılmasının bir sonucu olarak truva savaşı, yunan mitolojisinin gelişmesi.

    ilerleyerek mısır'a kadar giden deniz kavimlerinin m.ö. 1225'lerde mısır önlerine kadar gelerek en sonunda firavun merneptah tarafından mağlup edilmeleri. merneptah'ın bu savaş anısına yaptırdığı bir zafer steli yaptırır ve stelin son iki satırında, önceden kenan'da(filistin toprakları), aralarında aşkelon, gezer, yanoam ve israil halklarının da bulunduğu birçok halka karşı kazanılan zafer aktarılmıştır. ilk kez siyasi bir güç olarak israil adı tarihe yansır.

  • tarihinde tek maçlığına giyilmiş efsane birkaç formayı/kombini buraya not edeyim istedim. hemen akla gelen buz mavisi, altın sarısı, uzaylı grisi, mor formalar birden fazla kez giyildiği için buraya almadım.

    1- 74/75 beyaz forma: formanın beyaz olması, yakası ve kollarının sarı kırmızı çizgiler içermesi dışında, en büyük olayı beyaz forma altına mavi şort ve sarı çorap giymiş olmamız. yani, rakibin beyaz şort giymesi ve bizim mecburen antrenman şortu olan maviyi giymemiz yüzünden, fenerbahçe kombini olsa sırıtmayacak bir kombinle maça çıkmamız. omuza çıkan da erman toroğlu.

    2- metin oktay anma forması: metin oktay'ın trafik kazası sebebiyle ani vefatı yüzünden galatasaray'ın akşamdan sabaha hazırlanan ve sadece futbol takımına yetecek kadar dikilen siyah forması. 10 numarasızdır. tek devre giyilmiştir.

    3- 92-93 fenerbahçe maçı forması: o sezon, fenerbahçe'ye 2-0 kaybedilince bir daha giyilmeyen kırmızı çizgili sarı forma. altına kırmızı şort ile güzel kombin olabilecekken maalesef yok oldu.

    4- sade-yakalı beyaz: galatasaray tarihinin efsane beyaz formalarından birisi olan bu forma sion maçında giyildi. yakasındaki sarı-kırmızı çizgi dışında bembeyaz forma, avrupa maçı olması sebebiyle yazı ve reklam puntolarının da küçük olduğu bir dizayna sahipti. sadeliği ve gündelik hayatta giyilebilir gibi tasarımı ile mükemmeldi.

    5- deprem siyahı: 2003'te meydana gelen bingöl depreminden 2 gün sonra maça çıkan galatasaray'ın siyah forması. altına giyilen şort, çubuklunun şortu olsa da siyahla uymuştu. tek maç giyilip, öyle kaldı.

    6- efsane forma: hikayesini az çok biliyorsunuz. neuchatel deplasmanında terör örgütü sempatizanlarının sahaya girmesi, simovic'e polisin köpek saldırtması ve diğer psikolojik etmenler yüzünden galatasaray ve türkiye'nin bu olayı bir milli mesele haline getirmesi, galatasaray'ın bunun üzerine sarı-kırmızıyı değil de milli takım için tasarlandığı söylenen ama kullanılmamış olan kırmızı-beyaz formaları giymesi. tek maçlıktır. öyle de kalması iyi olmuştur.

  • babası o güne ait 112 komuta merkeziyle ambulans şoförünün konuşmasını bulmuş, kendi imkanıyla devletin yapması gerekeni bir baba olarak yapıyor. bu babaya karşı ben vicdanen borçlu hissediyorum. elimizden gelen tek şey, ki şu an mahkemelerden de değerli aslında, sosyal medya aracılığıyla kamuoyu oluşturmak. lütfen görmezden gelmeyelim, unutmayalım, bu baba için bu küçücük kız için bunu yapalım, gündemden düşmesin bu olay. babasının tweeti

  • eğer üniversitedeyseniz, ertesi gün de aynı kıyafetleri giyersiniz. kız görmemiştir nasılsa, farklı giyinmeye gerek yok.

  • mahkeme; heykel yasal değil kararı almış. onlarca panzer helikopter yüzlerce asker gitmiş uygulamış.
    mahkeme; aoç'deki başbakanlık binası yasal değil demiş. adam gel taşşaklarıma üfle demiş
    mahkeme; bakırköy'deki gökdelen yasal değil demiş, ağaoğlu ağzına vercem emer misin demiş?
    mahkeme; süzer'e yuh bu kadar da olmaz tümden yasadışı demiş, süzer bokumu ye sen demiş.

    evet türkiye bölünmez ama güzel sömürülür.

    dağılın hipneler.

  • oturduğum evde yan komşuyla ortak tek bir duvar var ve ne konuşsalar yanımda konuşuyorlar hissine kapılıyorum.

    üst kat komşusuna asansörde denk geldim gece 12 den sonra televizyonu biraz kısar mısınız dedim adam televizyon sesi bir kat yukarıdan geliyor dedi.

    tanım : katıldığım ve sebebini merak ettiğim önerme

  • benim de başıma gelmek üzereyken son anda kurtulduğum durumdur. bisikletle gelen bir çocuk sizi bir şeyler isteyerek oyalarken, diğer taraftan başka bir tanesi takılıp düşme, boş şişe alma gibi bahanelerle iyice dibinize girip telefon-cüzdan çalmaya çalışıyor. benim telefonumu aldı ancak tam bisikletine binerken bir anda farkedip peşinden koştum. ya yakalanmamak için attı ya da aceleden dolayı yere düşürdü. dikkatli olmakta fayda var.