hesabın var mı? giriş yap

  • filmdeki göndermeler:

    filmin afro-amerikan yönetmeni ryan coogler’ı ünlü eden iki filmi var: biri fruitvale station, diğeri ise rocky serisinin devamı olan creed. her iki film de tıpkı black panther gibi oakland’da başlayıp yine oakland’da bitiyor. oakland’ın önemi; coogler’ın doğup büyüdüğü yer olması dışında aynı zamanda black panther party’nin kurulduğu yer olması.

    ryan coogler’ın black panther dahil üç filminde de michael b. jordan önemli bir rolde karşımıza çıkıyor.

    michael b. jordan, chris evans ile birlikte daha önce human torch’u canlandırmış ve daha sonra marvel sinematik evrenine geçmiş ikinci koyuncu oldu.

    kral t’chaka’nın 90’lardaki gençliğini canlandıran oyuncu atandwa kani, yani kralın yaşlı halini canlandıran oyuncu john kani’nin oğlu.

    filmde bir back to the future göndermesi var: shuri’nin t’challa’ya verdiği ve babalarının favori filmindeki gibi yaptığını söylediği kendi kendine bağlanan ayakkabılar.

    filmde shuri’nin laboratuvarının ve vibranyum dağının ismi bashenga. bu isim çizgi romanlarda ise tarihteki ilk black panther’in ismi.

    black panther’in bir gergedanı devirme sahnesi de 1988’de yayınlanan serilerinden birinde var

    killmonger’ın t’challa’yı şelaleden aşağı atması ünlü black panther hikayesi panther’s rage’e bir gönderme.

    t’challa, ilk after credit sahnesinde “kriz zamanlarında akıllı liderler köprüler kurar, aptallar duvarlar örer.” benzeri bir şey söylemişti. elbette trump’ı kastettiğini anladınız değil mi?

    shuri, iyileştirilmesi için yanına getirilen ajan everett ross’u gördüğünde “harika, düzeltilecek bir beyaz adam daha.” dediğinde buck barnes’tan bahsediyordu.

    filmin after credits sahnesinde çocuklar bucky barnes’a white wolf diyorlardı. çizgi romanlarda white wolf kral t’chaka’nın evlat edindiği beyaz bir çocuktur. t’challa’dan biraz daha büyük olan hunter, belli bir yaşa gelince wakanda’nın gizli servisi olan hatut zeraze’ye katılmıştır.

  • bir kız çocuğunun hayatında ne kadar önemli olabileceğini gözümle gördüm. görmesem hadi len oradan derdim.

    ilayda'ya(7) ufak tefek çok hediye aldım bugüne kadar. sebepsiz yere. sadece canım istiyor diye aldım çoğunlukla.
    geçenlerde ablası ile oyun oynarken ablasından barbie bebeğini istedi. ablası da vermedi. tabii bu paylaşmama durumu beni rahatsız etti ve ablasına minik bir örnek ile sadece oyuncağını değil her şeyini herkesle paylaşması gerektiğini açıkladık falan neyse...
    sonra ilayda'nın barbie bebeğinin olmaması takıldı kafama.
    evet aç değil açıkta değil. ondan zor durumda olan binlerce çocuk var ama bir kız çocuğu için barbie bebek bi şeydir yahu yani bi şey işte, önemlidir.
    benim yoktu mesela. ha dert ettim mi? annemin dediğine göre hiç etmemişim.
    ama barbie'si olan arkadaşlarıma gıpta ettiğimi çok net hatırlıyorum. bunu net hatırlıyor olmam bana yetti zaten ertesi akşam ilayda'ya barbi bebek almak için...

    ufacık çocuk, babasının öldüğü gün 5 yaşında olan çocuk, o güne dair hemen hemen her detayı hatırlıyor...
    istiyorum ki çocukluğuna dair tek kötü anısı bu olsun...
    istiyorum ki gülerek hatırladığı şeyler daha çok, çok çok olsun.

    aldım hediyeyi. geldim eve. nasıl heyecanlıyım ama anlatamam. sanki daha önce onca hediye alan ben değilim gibi heyecanlıyım.
    sürpriz var dedim, verdim hediyeyi.

    ve işte o an...
    bugüne kadar aldığım hediyeleri ona verdiğimde bana hiç teşekkür etmeyen çocuk, barbie'yi görünce nasıl kocaman gülümsedi ve nasıl kocaman teşekkür etti, size anlatamam sevgili okur.
    annesi de ben de şok olduk.
    ilayda teşekkür etmişti.
    "oha çocuğa daha teşekkür etmeyi bile öğretmemişsiniz" diyenleriniz olacaktır.
    açıklayayım.
    ilayda babasını kaybettikten sonra içine kapandı.
    iletişimi çok zayıf.
    korkuyor. utanıyor. vs...
    daha önceki hediye verişlerimde yüzündeki müteşekkir ve mutlu ifadeyi görüyor olmam yetiyordu bana.
    en azından ahlakı, maneviyatı yerinde çocuğun diyordum.
    sadece bunu kelimelere dökemiyor diyordum.
    ama barbie bebek ile o zinciri de kırmış olduk.

    teşekkürler barbie...

    dipnot: bilen bilir... en büyük hayallerimden birisi, çok param olsun ve edebildiğim kadar çok çocuğu mutlu edeyim istiyorum. imkanım el verdikçe yapıyorum ilayda'dan başka çocuklara da. ama yetmiyor işte... o kadar çok muhtaç çocuk var ki

  • "günde 5 saat çalışıp 2.750 tl maaş alan imamın görevi; günde 10-12 saat çalışıp 1300tl alacak olan asgari ücretlilere şükretmesini ögretmek!"

    (bkz: yılmaz özdil)

  • zamanında bir deney yapılmış; kadınlara guzellestirici etkisi %100 olduğu söylenen bir ilacı her gün kullanmaları ve 15 gün sonra guzellesmenin başlayacağı 1.ayin sonunda da bilmemkaç oranında daha güzel olunacaği söylenir. kadınlar tam da bahsedilen günlerden sonra artık daha güzel olduklarından emindirler. bunun adı plasebo etkisidir.
    hayatlarında biri olmayan kadınların kendilerini çirkin bulmlarinin en büyük sebebi onlara "çok güzelsin" diyen birilerinin olmamasıdır.

  • en üst edit: "hocam merhaba lütfen entryne edit yaparak öğrencilerinin mağduriyetini de ekleyebilir mısın? bugün sadece bir anatomi kitabı 300 lira iken öğrencilerin şahsi eşyaları bilgisayarları gibi bir çok şey yurtta kaldı. evine giymis olanlarin neredeyse herşeyi orada kaldı ve o.an orada olanlar apar topar çıkarıldıkları için hiç bir şey alamadılar yanlarına neredeyse.
    o yurtlarda cebinde 10 lirası olmayan kızlar kalıyor yazıktır günahtır kimse muhattap bulamıyor yapacak bişey yok gitti diyorlar"

    üst edit: devletimiz ankara'da ve konya'da olmak üzere 10 bin kişiye yakın umreci vatandaşları kyk yurtlarında karantina altına almış.

    kaynak

    üst edit: sadece umreden dönenler değil yurtdışından gelenler de zorla karantina altına alınmalı. her başlıkta bir art niyet aramayın. umreden gelenlere kin beslediğim falan yok.

    artık olması gerekendir. 21 bin kişi devlet zoruyla karantina altına alınmalıdır. vatandaşlara 14 gün evde oturun demenin hiçbir anlamı yok. yasak getirilmeli ve ağır yaptırım uygulanmalı. bu işin şakası yok.

    (bkz: 14 gün kuralına uymayanın ceza alması gerekliliği)

    üst edit: devletimiz ankara'da ve konya'da olmak üzere 10 bin kişiye yakın umreci vatandaşları kyk yurtlarında karantina altına almış.

    kaynak

    üst edit: sadece umreden dönenler değil yurtdışından gelenler de zorla karantina altına alınmalı. her başlıkta bir art niyet aramayın. umreden gelenlere kin beslediğim falan yok.

    artık olması gerekendir. 21 bin kişi devlet zoruyla karantina altına alınmalıdır. vatandaşlara 14 gün evde oturun demenin hiçbir anlamı yok. yasak getirilmeli ve ağır yaptırım uygulanmalı. bu işin şakası yok.

    (bkz: 14 gün kuralına uymayanın ceza alması gerekliliği)