ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uçak yolcusu çomarın yediği ibretlik dayak
-
bu mudur erkeklik? bu mudur delikanlılık? bir adama kaç kişi dalmışlar dövmüşler yuhhajajajjahhhahahaha
"nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" vecizesinin gerçekleştiği olay
edit: ilk satırlarda geçen "erkeklik" "delikanlılık" kelimelerinin bir üst entry ile daşşak geçmek için ironi içerdiğini anlamayan dallama yazarlara selam olsun...
dallamedit : içimin yağlarını eriten görüntülere sahne olan olay
ekşi itiraf
-
entry girerken bir sekme daha açıyor ve tekrar ekşi sözlük'e girerek kelimelerin yazılışlarını kontrol ediyorum. ve bunu yapan tek yazar olmadığıma adım gibi eminim.
ruhsar
-
güzel bir jenerik müziği vardı ve nakaratı çok güzel seslendirilmişti. kimin söylediğini hala merak ederim. cem davran diyen var ama benzetemedim ben pek.
sözlükçülerin ben de oradaydım dediği olaylar
fidan dikmek için 120 bin kişiyi işe almak
-
milyarlarca ağaç dikmişlerdi hani, o zaman niye böyle bir istihdam sağlamadılar 250 milyoncuk için 120bin kişiyi geçici işe alıyorlar.
demek ki milyarlarca ağaç diktik açıklaması yalandır.
(bkz: 6 milyar ağaç diktik)
(bkz: başbakanlığım döneminde 3 milyar ağaç diktik)
özlem tekin
-
trt de staj yaptıgım yıllarda kendisine çekim öncesi mikrofon takmaya calışmıştım. vucuduna dokunmamak için özen gösterirken bocaladım kablolar dolandı vs sonra aldı mikrofonun yakaya takılacak kısmını alttan sokup tshirt ünün içinden geçirip yakasına taktı "aha bukadar iki elinle bişeyi dogrultamadın amk çaylagı" der gibi yüzüme bakmıştı.
bir de şunu eklemek isterim, kendisiyle o gün 3 ayri mekanda çekim yapmiştik. gün boyunca nereye gitsek minübüsün en arkasında stajerlerle oturmustu. sanki okul arkadasimiz gibi muhabbet etmiştik. gördügüm kadariyla egolarindan arinmis ve çok alcak gönüllü bir insan o yüzden bu alemden elini etegini çekmeye karar vermis olabilir.
kalbimin tek sahibine
-
meleklerin ne yaptığını anlayamadığım şarkı.
galiba, "melekler kurs açmış beylik düzüne"...
einstein'in çözemediği matematik sorusu
-
asgri ücretin 949 lira, ortalama bir ev kirasının 800 lira olduğu türkiye'de insanlar bir ay neyle geçinir?
her şey dahil otellerde çalışan aşçının itirafları
-
çok da kötü gelmedi yav.. pasta türü şeyleri yeniden sunmaları filan...
ben de gittiğim insanlarla tartışırım genelde. onlar "yav bunlar dünden kalanları filan iteliyorlardır" dediklerinde ben de "sen evinde dünden kalanları yemiyor musun" cevabını verirdim. bir önceki gün ya da öğünden artanları belli hijyen kuralları çerçevesinde sunulmasına karşı değilim. ancak olmadık şeyler yediriyorlarsa ebelerinin amını tersten görsünler tez zamanda!!
zübeyde hanım'ın atatürk'ten para istemesi
-
hikayenin aslı şöyledir;
zübeyde hanım 5 kuruşunun kalmadığı bir gün ankara'ya telgraf çeker
paramız bitti oğlum diye sıkıntısını belirtir. bunun üzerine salih bozok, atatürk'ün yanına gelerek:
''elimizdeki mevcut paradan gönderelim mi'' diye sorar.
atatürk:
''zübeyde'ye 20-25 gibi gitmesi lazım" der, ve hemen telgraf çeker, "paraları sıfırladınız mı?".
başkası mıydı lan o yoksa???
hayata dair iç burkan detaylar
-
bu gün yeğenimle parka gittik.
top oynarken köşede öylece oturan 5-6 yaşlarında bir çocukla göz göze geldim.
isterse bize katılabileceğini söyledim ve çekingen bir şekilde katıldı.
adını sordum, söylemedi.
başka bir çocuk adının ahmet olduğunu söyledi sonra.
biraz daha bize katılsın diye sürekli topu ahmet' e attım, sonra dilinin o güzel bağı çözüldü.
yanımızdan bir süre ayrıldı.
biraz sonra başka bir arkadaşı:" onun annesi öldü..bu yüzden sabahtan akşama kadar hep parka geliyor. "
deyince sessizliğinin nedenini öğrenmiş oldum.
en son biz giderken: " ben , yarın sabah da burdayım..hep burdayım ." dedi.
küçücük bir çocuk..annesi yok, tüm gün parkta, hep parkta.
yarın sabah ben de parktayım ahmet.
hem de sadece seninle top oynamak için.
güncel bilgi; ahmet ve ikizini bu gün parkta bulamadım zira yağmurlu havada haliyle parka gelmemişler..ama ben peşlerindeyim,bir de akşam şansımı deneyeceğim.
son güncel bilgi; ahmet ve ikizine birkaç sürpriz hazırladım ama yağmurlu havalar sağolsun bir türlü yakalayamadım bu ikiliyi.
dünyanın en kısa mutluluk hikayesi
-
' 1 yeni mesaj alındı '
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
yer bursaray. hanim abla yanındaki erkeğe dönüp sessizce fisaldar;
"bindiğim metro bile erken bosaliyor."
son 3 dakikadır kahkaha ile gülüyorum.