hesabın var mı? giriş yap

  • genellikle; öğretmen, aşık kız, hafif aptal kadın, sevecen anne veya teyze gibi iyi rollerde görmeye alıştığımız adile naşit'in nadir de olsa oynadığı kötü karakterler mevcuttur.

    bana hala garip geliyor olsa da bu adile naşit'in güçlü oyunculuğu sebebiyle kötü rolde oynasa da bunu hissettirmediği bir özelliğidir.

    siz de "hangi kötü rolde oynadı acaba?" diye bir an sorguladınız sanırım? ben de o yüzden oturdum filmlerini tek tek tarayarak arşiv oluşturdum:

    (bkz: sakar şakir): 3 kağıtçı bakkalın kötü niyetli karısı. imdb
    (bkz: çapkın hırsız): dolanrıcı teyze. imdb
    (bkz: işte hayat): kızı için ünlü birini zorla, tehditle alıkoyan anne. imdb
    (bkz: ne umduk ne bulduk): kızını zengin birine kakalamaya çalışan anne. imdb
    (bkz: ibişo) kadın satıcısı. imdb *
    (bkz: namuslu): kötü niyetli kayınvalide. imdb
    (bkz: kibar feyzo): kötü huylu kayınvalide. imdb

  • http://www.youtube.com/…ure=fvwp&v=gpr84xf7n5s&nr=1

    cumhurbaşkanının ingiltere kraliçesi ile buluşması.

    millet kavga ederken gelen yorum;

    "here is a little misunderstanding. that first lady and president are not from turkey(istanbul, raki, kebab, bosphorus). they are from sincan(xinjiang) region of china. they are president and first? lady of uygurs! please do not confuse with turkey-turks.
    ps: yukarı parmağa(beğen) basın destek verin ibneler. ihaleyi uygur türklerine yıkalım."

  • kumaşını gösteren iyi koç, clippers koçu. kafasız blake griffin (detroit'e gitti adam oldu), işe yaramaz oğlu ve deandre jordan gevşeği gidince herkesin rolünün cetvelle çizildiği bir sistemle bu sezonu nadasta geçirmesi beklenen los angeles clippers'ı playoffa soktu. ve eşleşme şansına göre daha da ilerisi hayal olmayabilir.

    bu adamdan hareketle şunu da yazmak istiyorum, bu sene playoffa kalan takımların hepsinin koçu iyi. kalburüstü bile değil, iyi bak. (belki bir tek billy donovan hariç, o da kalburüstü) bu sene en ucundan playoff görecek orlando'nun koçu/miami'nin koçu da en rahat şekilde playoff gören takımların koçu da tartışmasız iyi. nba koçlarını avrupa'ya göre ciddi anlamda zayıf bulurum ama nba'de koçların seviyeleri birbirine çok yaklaştı, steve clifford'ından mile budenholzer'ına, igor kokoskov'undan david fizdale'ine kadar los angeles lakers haricindeki her takımın koçu iyi (minnesota'nın da kötüydü ama kovdular). artık mike brown, jason kidd, tyronn lue gibi işe yaramazların iş bulması çok zor, ancak lakers (ya da minnesota, yeni koçlarına göre parantezi silerim) gibi bir enayi bulmaları lazım. her takım resmen birbirini ileriye itiyor, böyle kümülatif bir ilerlemenin daha önce hiçbir ligde gerçekleşmediğine de eminim. 2010-2013 arasını kasıp kavuran tom thibodeau bir daha koç olamayabilir mesela, halbuki hangi spor olursa olsun bir antrenör bir ligde bir döneme damga vurduysa o ligde illa bir şekilde tutunur. ama şu an nba'de koç bazında böyle bir şey yok, her an oyun dışı kalabilirler. koç havuzu ciddi anlamda dar olmasına rağmen, koç arayanın başkasının yardımcı koçuna dilenmesi gibi bir durum olmasına rağmen kimsenin işi garanti değil ve bu inanılmaz pozitif bir durum.

    bu özellikle küçük pazar takımlarını daha dişli ve yarışmacı hale getiriyor bence. çünkü milwaukee gibi takımlar jason kidd gibi matematik özürlü akılsız koçlardan kurtulup iyi koçlar getirdikçe daha üst sıralara tırmanıyorlar ve serbest piyasadaki oyuncuların da dikkatini çekiyorlar. son iki senedir indiana pacers'ta, los angeles clippers'ta, denver nuggets'ta yakalanan takım havası ciddi anlamda daha önceden olmayan bir şey. nba'deki media day olayını inanılmaz samimiyetsiz bulurum ama indiana pacers'ın media day'i gerçekten samimiydi. adamların gerçekten kenetlendiği ortadaydı. bunda koçların çok ciddi payı var, 2017 playoffunda batıran koç nate mcmillan 2018 playoffunda elenmesine rağmen başarılı denilebilecek bir sezon geçirdi ve ondan sonra bu tabloyu yakaladı indiana pacers.

    öyle lance stephenson gevşeğinin basketinde 6 kişi yerlerde sürününce takımdaşlık, rajon rondo'yu köşede üçlükte bekletince koçluk olmuyor yani. her ne kadar golden state warriors basketbol anlamında büyük bir devrim yapmış olsa da koçlar da nba'de kendileri için önemli bir devrim yaptılar, kenny atkinson'dan doc rivers'a kadar herkesin bu çorbada tuzu var. umarım çağdışı kalan takımlar (öhö öhö los angeles lakers ve minnesota timberwolves) da bu adamlardan ders alır da daha da fazla çekilme yaşanır.

  • ben bunların kafasını anlamıyorum. eğer bim, şok, a101 fiyat şişiriyorsa olması gereken fiyata ürün satan marketler hangileri?
    bu marketlerden ucuzu yok ki amk. en ucuz marketleri enflasyonun sebebi olarak görüyorlar.

  • şöförler ya uyuyakalıyor, ya dikkatsiz sürüyor ve hız yapıyor. ülkenin temel sorunu insan yetiştirme. yetiştiremiyoruz, eğitilemiyoruz. önünü arkasını düşünmeden hareket eden insanlara canımızı emanet ediyoruz sonra.

  • dizüstü bilgisayar alacağınıza, dizaltı çorap alın 300-400 tane. denişik denişik giyersiniz ne güzel.

    yazar olduğum için çok şanslısınız sizi gidi köftehorlar..

  • elinin hamile kalacağından korktuğu için liseli genci son derece haklı bulduğum hareket.

  • 2 sene önce istanbul-stockholm arasıydı benimki. uçuş boyunca en korktuğum an tuvalette işimi hallettikten sonra sifona benzeyen bir şeye basmam sonrası kopan gürültüydü. o kadar derinden, o kadar dehşet vericiydi ki "uçağı düşür düğmesine mi bastım lan!!!?" diye sırtımdan kıçımın arasına doğru anında bir ter süzülmüştü. gürültünün sürdüğü o 5,6 saniye içerisinde national geographic'deki "uçak kazası raporu" programının bizim uçağın düşüşünü konu alan bölümünü bile kafamda canlandırmıştım. hem bok yoluna gidecek, hem de uçağı benim düşürdüğüm ortaya çıkınca "dünyanın en gerzek uçak yolcusu" olarak anılacaktım. sesler kesildiğinde yanlış bir şey yapmadığımı anlayıp, 40 yıllık uçak yolcusu gibi gözüm kapalı sifona basabildiğim için övündüm kendimle. tuvaletten çıkıp koltuğuma doğru yürürken de herkesin suratına "işte bu iş böyle yapılır. tuvaleti yaptıysan sifonu çekecen abi." gibisinden bakarak gururlu bir tavır takındım.

  • anne babalık evlilikle bağlantılı olmadığı için çocuğuyla ilgilenmek zorundadır. ona zorunda değil buna zorunda değil diye diye insanın ahlakı olmadığında sadece akılla hayvandan hallice olacağını unutmamak gerekir. kişi çocuğuyla her koşul altında ilgilenmeyecekse, baba olmayı sikinin keyfine bir durum olarak görüyorsa o zaman hiç bir şekilde baba olmamalıdır.

  • inanılmaz olay. çetiner çetin adlı şahıs "ukraynalı kadınlar kocalarını bırakıp kaçıyor. türkiye'de hiçbir kadın kocasını bırakıp kaçmaz'" diyor. stüdyoda da kimse tepki göstermiyor. dahası hülya hökenek denen şahıs da başını sallayıp onaylıyor bu iğrenç sözleri.

    oğlum savaş olağanüstü haldir. ne yaşayacağınızı ya da yapacağınızı önceden bilemezsiniz. kimseyi yargılama aptallığı yapmayın bu durumlarda. aklınız fikriniz ukraynalı kadınlarda. biraz şeref, haysiyet olur lan insanda.

    https://twitter.com/…?t=xwzlu6fdkollwqcxbod85w&s=19

  • bu yaratığın düşüncesi şuan tam olarak şöyledir

    bana yan bakan herifi iki kere yere vurdum adam hastanelik oldu yoğun bakımda ölümle cebelleşiyor ama devletimiz beni saldı demek ki haklıyım öyle abartıldığı gibi de bişi olmuyormuş karakola gittim geldim bu kadar, namımda yayıldı artık kimse bana yan bakamaz bakarsa hastanelik ederim problem yok bi karakola uğrar çay içer çıkarım.