ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
irem derici'nin karantinada güzelleşmesi
-
40 yıllık kamyoncuyum. o kadar makyajı bana yapsan ben de güzel olurum. ki bu arkadaş güzel değil.
(bkz: kime göre neye göre)
edit: çok soran oldu bari güzel bir resmimizi koyalım görsel
şehit eşinin çocuğunu düşürmesi
-
dogmamis bebegin ahi,her zaman yakanizda olsun insallah..
magandanın elini sıkan polisin açığa alınması
-
böyle şeyler olduğunda o kadar seviniyorum ki... böyle içim içime sığmıyor amk. ne de güzel olmuş.
edit: şimdi bakalım neyi sıkacaksın?
30 ağustos ordu ekolojik fındık kampı
-
müthiş inovatif bir amele bulma yöntemi. ayakta alkışlıyorum. bize böyle beyinler lazım.
yaran fıkralar
-
adamın birinin, hiç bir baltaya sap olamamış ebleh bi oğlu varmış. adam da zengin ya, oğluna paso iş kuruyormuş, oğlan da paso batırıyormuş işleri. adamcağız "bir defa daha şansımızı deneyelim bakalım" demiş, entegre et tesis kurmuş oğlu için. neyse fizibileteler hazırlanmış, fabrika, tesis, allah ne verdiyse kurulmuş, baba da oğlunu bir makinanın başına getirip anlatmaya başlamış:
"bak oğlum, bu makinanın bu tarafından ineği sokuyorsun, öbür taraftan sosis olarak çıkıyor. anladın dimi çocuum?!"
çocuk da ebleh ebleh sırıtıp:
"ehuaa! çok iyi yaa! peki babaa, burdan sosisi sokarsak öbür taraftan inek olarak çıkar mı?"
adamcağız derin bir iç geçirmiş ve cevap vermiş:
"hayır evladım. maalesef o teknoloji yalnızca ananda var..."
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
''istanbul'a gidiyorum babacım ben. bir hafta sonra gelicem.''
bunu söyledikten sonra tam iki yıl kendisinden haber alamamıştık. sonra bir gün aradı, dedi ki;
''kızım merhaba. nasılsın?''
ananın alnıyım çok afedersin.
siyah beyaz filmlerin boktan olması
-
(bkz: eksini verdim güzel karşim)
_____________________________________
madem bu entryi debeye soktunuz;
(bkz: oy verin gitsinler)
(bkz: oy vermeyeni siksinler)
ayrıca
(bkz: oy ve ötesi)
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
ibrahim tatlıses'in eline vermiştim vakti zamanında:
http://i201.photobucket.com/…stropos/photo-0123.jpg
boşanan koca işsiz de olsa nafaka ödeyecek
-
(bkz: #86442605)
okumaya üşenenler için emsal kararın özeti:
--- spoiler ---
erkek: boşanmada kusursuz
kadın: başka biriyle aşk yaşamış, gönül ilişkisine girmiş. dolayısıyla kusurlu.
erkek: işsiz
kadın: çalışıyor ve geliri var.
sonuç: aldatılan ve geliri olmayan erkek, aldatan ve çalıştığı için geliri olan karısına mahkeme sonuçlanıncaya kadar nafaka verecek.
--- spoiler ---
şu anda samimi olarak yazıyorum, aynı durumda ben olsam ve kendim işsizken, beni aldatan ve geliri olan eşime nafaka ödemek durumunda bırakılsam ben o nafakayı ödemem.
gerekirse hapse girer yine ödemem. e ben ödemeyince sürekli hapse gireceksem de bir süre sonra "la nasıl olsa hayatım kaymış, kadın zevkinde aleminde" diye düşünür kendi adaletimi kendim sağlarım.
kimse de bik bik etmesin bana.
dünyadaki her şeyin anlamını karşılayan kelime
oğlumu da kardeşinin şehit olduğu yere gönderirim
-
ancak bir babanın söyleyeceği söz. bir anneden böyle malca bir ifade duyamazsınız.
mcsorley's old ale house
-
1910 yılından beri duvara asılan hiçbir şey indirilmemiş. pubdan çok bir müze gibi. çeşitli hatıralık eşyalar da hala barda durmaktaymış. mesela houdini'nin kelepçeleri barın demirine takılmış vaziyette asılı durmakta. ayrıca birinci dünya savaşına giden askerlerin döndüklerinde almak üzere astıkları ama dönüp de alamadıkları lades kemikleri de hala barda durmakta.
1970 yılındaki mahkeme kararı sonrası kadınlara da hizmet vermek zorunda bırakılınca tuvaletlerini unisex yapmış. kadınlar için ayrı bir tuvalet yapmaları için 16 yıl geçmesi gerekmiş.
yukarda da yazıldığı gibi salon açıldığında adı, "the old house at home" imiş. mcsorley's uzun yıllardır kapılarını 1854 yılında açtığını iddia etmekte ama tarihi araştırmaların gösterdiğine göre mekan 1860 yılından 1861 yılına kadar boşmuş. mcsorley, 2012 yılında new york şehir merkezi koruma komisyonu tarafından oluşturulan aşağı doğu yakası tarihi bölgesi'nde yer alıyor. bölgenin atama raporunda, binanın yapım tarihi “c.1865” olarak verilmiş, ancak 'dolaylı kanıtlar parselde daha önce farklı bir yapı olabileceğine işaret ediyor olabilir' diye de not düşmüşler. bu parselin değerinin 1848-1856 arasında arttığı ama çevreleyen parsellerin değerinin artmadığı görülmüş. bu artış da kaydedilmemiş bir yapının varlığı ile açıklanabilir. 1861'deki vergi kayıtlarına göre parselde iki katlı bir bina varmış ve 1865 yılındaki kayıtlarda da mevcut beş katlı olanı görünüyor ama yıkılıp yenisi mi inşa edildi yoksa üzerine kat mı çıktılar bu bilinmiyor.
john french sloan'ın 1912'de yaptığı mcsorley's bar adlı resmi