hesabın var mı? giriş yap

  • paradoks olmaktan cikali 90 sene falan oldu. hala paradoks diye aniyor olusumuz, sanirim henrich olbers ve almanligina duydugumuz saygidan oturu.

    olbers; evreninin degismeyen, sonsuz ve yildizlarin duzgun olarak serpistirildigini varsayarak, yildizlarin isiklarini birbirine sonsuz kere ekledigini ve nihayetinde sonsuz bir isik kaynagi oldugunu dusundu. sonra da "madem sonsuz isik var, gece niye karanlik" diye sordu ve yok yere paradoks sahibi olduk.

    yildizlarin evrende duzgun sekilde bulunmadiklari bir yana, evren surekli genisledigi icin, uzaktaki yildizlarin isigi bize gelinceye kadar zayifliyor ve etkisi ya az oluyor ya da hic olmuyor. ayrica yildizlar da insanlar gibi doguyor, buyuyor, yaslaniyor ve oluyor. yani yildizlar olbers'in ongordugu sekilde sonsuz bir evrende duzgun sekilde bulunsalar dahi, sonsuz bir isik kaynagi yaratmalari olanaksiz.

    tabi olbers bunlari 18.yy teknolojisi ile dusundugu icin paradoks olmustu kacinilmaz olarak. simdi yildizlarin omurlerini, hubble sabitini, evrenin triplerini bildigimiz icin paradoks olmadigini rahatca soyleyebiliyoruz. olbers'e de bu yuzden saygi duyuyoruz. zaten bunlari donemine gore degerlendirmezsek m.o 590'da dunya'nin disk seklinde oldugunu iddia eden tales'e, m.o 560'da dunya'nin yuzeyini duz bir silindir olarak tanimlayan anaximender'e, m.o 530'da dunya'nin evrenin merkezinde oldugunu one suren pitagor'a, dunya'yi kusursuz bir kure olarak tanimlayan platon'a, gunes merkezli evreni reddeden pitolemi'ye de haksizlik yapmis oluruz ki, bu buyuk aptallik olur.

  • eger 0,74 gibi bir faiz orani yakalarsaniz, kredi ile ev almak diyorum. 1500 tl lik bir evde kiraci oldugunuzu ve kiraniza yilda ortalama yuzde 12 zam geldigini farz edelim. 15 yilin sonunda 671.000 tl odeme yapmis oluyorsunuz.

    yuzde 10 pesinatla 365.000 tl lik ev icin 15 yilda, pesinat dahil odeyeceginiz miktar 635.000 tl. yani 36.000 tl kar ediyorsunuz birde mulk sahibi oluyorsunuz.

  • hangi akla hizmet yapılan, hangi akla hizmet belediyelerce izin verilen ya da inşa edilen kaldırımlar olduğunu anlamadığım lanet olası kaldırımlardır.

    hiç mi bir mühendislik hesabınız yok? hiç ki aklınız kesmiyor yaparken? kurak ülkelerde filan yaşıyorsunuz da yağışla pek işiniz mi olmuyor?

    sabah maslak'taki bir binanın önünde jilet gibi kaygan bir malzemeyle inşa edilmiş ve karın da âdeta bir buz pateni haline çevirmiş olduğu kaldırımda bir kadın düştü ve muhtemelen kalça kemiği kırıldı ya da zedelendi, kalkamadı yerinden uzun süre. ben de elimi uzatıp kalkmasına yardım ederken kendim de jet gibi kaydım. kadıncağız topallaya topallaya işine gitti.

    illa birilerinin kolu bacağı mı kırılmalı bu boktan kaldırımları yapma fikrinden vazgeçmeniz için? başka türlü bir mühendislik hesabıyla kestiremiyor musunuz önceden? belediyeler neye göre nasıl onay veriyor? estetik mi insan sağlığı mı önemli?

    her 5 yılda bir yeniliyorsunuz, öngörüleriniz sadece 5 yıla yetiyor ama bari insan sağlığını düşünün!

    edit: şuraya hırsla gelip ciddi bir konuya parmak basmışım alay etmişsiniz teessüf ediyorum yani. tamam zemin değil yüzey ama bu entry girmekle yaşadığım olay arasında 5 dk. vardı düşünün yani.

    edit: imdat! tamam ekvator'da da yağış olur. ben şu yağmur su almayan afrika ülkeleri, arabistan gibi kurak iklimlerin yaşandığı yeri kastettim. hani çok yağmaz filan. keserim kendimi gelmeyin üstüme.

  • yıllarca posterleri odamın duvarlarını süsledi...

    yok yahu dinlediğimden falan değil. aklım sıra dalga geçmek için. ben ağır metalciydim. elimde gitarım, saçlar belime kadar, aman da ne karizmatiktim. ama o öyle miydi? bıyıklı bi kıronun tekiydi gözümde. beni ziyarete gelenler "bu posterler ne lan? hahahah" falan derdi. bakıp bakıp gülerdik o komik resimlere. aykırıydım ya ben, espiri anlayışım da aykırı olmalıydı... eh kendi çapımda çok ekmeğini yedim bu salaklıkların itiraf etmeliyim.

    şimdi şu adamın alçak gönüllülüğüne bakıyorum, belki de o zamanlar odamın halini görse en çok kendi güler, posterleri imzalardı. yorumculuğuna bakıyorum, ulan allahına kadar okuyor. hoşgörüsüne bakıyorum, evliya mübarek...

    kusura bakma müslüm baba. bir cahillik ettik. kusura bakma...

  • yaş ortalamasının 75, gurbetçi oranının %90 olduğu anadolu jet amsterdam uçağında, uçak amsterdama vardığında, yolcuların alkışlaması üzerine, teyzelerden birinin feci olay çıkarması, "bizi buraya getiren cenab-ı hak, siz niye pilotu alkışlıyonouzz" diye bağrınması..

    aynı uçuşta, yanımda oturan teyzenin "nereye gidiyounn" demesi ayrı bir tuhaflık..