hesabın var mı? giriş yap

  • milletin bir anda kahramanı olmuş, kızların hayatları boyunca bekledikleri prens, teyzelerin bir anda evlatlarıyla mukayese ettiği yiğit, amcaların ise bahçe işlerinde koşturmak istedikleri bir ırgat. artık o sade bir vatandaş değildir. üstündeki bayağılık gitmiş yerine pelerin, briyantili saçlar gelerek parıldayan bir kişilik gelmiştir.

  • ölen birini anmak ve onu seven diğer insanlarla birlikte üzüntünü paylaşmak için herhangi bir türden tanrıya inanmak gerektiğini varsayan saçma bir soru.

    meh.

  • milli piyango yilbasi haric donemlerde 5 tllik ceyrek bilet ve 600000 bilet ustunden oynanir.

    ortalama 7,5 tl desek maksimum 4-4.5 milyona tum biletler alinir. 10 gunde 1 cekilis olur yil boyu.

    yilbasi ikramiyesi bana ciksa yapacagim sey onumudeki hafta tum biletleri almak olur. boylece buyuk ikramiye olan 2 milyon tl yine bana cikacaktir, sonraki yaklasik 45-46 haftada da tum biletleri alirim. yil boyu her ay 6 milyon tlye yakin milli piyango sabit gelirim olur. (ki paranın 5de biri doğrudan amorti olarak geri dönecek ve ufak odullerle beraber gelir cok daha buyuk boyutta ama neyse)

    2016 yilbasinda da 1 yıl boyunca elde ettiğim tüm servetimi gömerek varolan tum biletleri alirim. (bi kaynakta 3 milyon bilet basildigini okudum. 50 tl ortalama alsan en fazla 150milyon eder. )

    boylece 2016 buyuk ikramiyesi de benim olur. boyle boyle milli piyango idaresini komple satin alirim 5-10 yil icinde.

    2025 cekilisinde herkese amorti dagitip milli piyango idaresini kapatirim.

  • bu gidişle ciddi ciddi gerçekleşeceğini düşündüğüm olay.

    sebebi insanların değişiminden ziyade oyunun negatif anlamda değişimi bence. oyunun giderek daha da karmaşıklaştırılması, filozof teknik adamların türemesi ve bunların saplantılı derecede taktiklerine bağımlı olması.

    bu durum özgür futbolcuları ve futbolun tadını bitirdi iyice.

    guardiola'nın eski yardımcısı juanma lillo'nun röportajından bazı kesitler okudum geçenlerde. 2008'lerden beri düşündüğüm şeyleri çok somut anlatmış. röportajdan örnekler verelim:

    - ben her zaman milli maçları izlemeyi kulüp maçlarını izlemeye tercih ettim. bana göre en iyi futbolcular uluslararası maçlarda bir araya geliyor ve bu maçlardaki etkileşim her zaman daha zengin oluyor. bununla ilgili 1950'den 1990'a kadar elimde terabaytlarca dosya var. en iyi oyuncular bu turnuvalarda bir araya geliyor ve tanrıya şükürler olsun ki teknik direktörler bu oyuncular bu oyuncuları etkileyemiyor. çünkü milli takımlarda taktiğe ayırılacak çok fazla zaman olmuyor.

    - biz teknik direktörler oyunun üzerinde çok fazla etki bırakıyoruz ve hepimizin bazı fikirleri var. bunu yaparken de insanlara oyunu daha iyi anlatmak istediğimizi söylüyoruz. ama bu tamamen saçmalık! oyunu anlaması gerekenler her zaman oyunculardır.

    - futbol çok fazla globalleşti. kulüp takımlarına baktığınızda norveç'teki bir kulüp ile güney afrika'daki bir kulübün aynı şekilde çalıştığını göreceksiniz. 'dışarda boşluk bul, içeri bak, şuraya pas ver, buraya pas ver'. çalım atan oyuncu kalmadı, bir tane bile göremiyorum. dünyanın her yerinde maçlar izledim ve sadece güney amerika'da akademilerden ziyade sokakta oynamaya alışmış oyuncular çalım yeteneklerini gösterebiliyor.

    - yediğimiz haltın farkında bile değiliz. bu oyunu globalleştiren bizleriz. kamerun-brezilya maçına bir bakın. devre arasında oyuncular formalarını değiştirse farkı anlamazdık bile. oyundaki her şey 'iki dokunuş' üzerinden gidiyor artık çünkü biz bunu öğretiyoruz. bu metodların öncüsü bir antrenör olarak şunu söyleyebilirim ki; pişmanlık duyan bir baba gibi hissediyorum.

    - herkesin şu günlerde saha içi bloklardan bahsetmesi çok komik. benim bildiğim tek blok apartman blokları, belki garajı olan bir blok. bu anlayışı yenmek her geçen gün zorlaşıyor ve boşluk vermemek üzerine oynayan takımları yenmek için artık gerçekten çok yetenekli oyuncularınız olmalı. dünya kupası'ndaki en iyi takımı söyleyemem çünkü hepsi aynı oyunu oynuyor. artık kötü oyuncular yok denecek kadar az ancak fark yaratacak oyuncular tamamen silinmiş durumda. kötü adamları öldürmek isterken iyi adamları da öldürmüş olduk.

    işte anahtar kelime bu sevgili sözlük. istisnai futbolcular, sihirbazlar, doğuştan yetenekliler, kutsanmışlar, kahramanlar artık futbolda barınamıyor. iyi bir yerlere gelse de bu filozof teknik direktörler onları farklı yapan bu özellikleri budayarak yahut kullanmalarına izin vermeyerek onları da "pası al, hemen boştaki arkadaşına ver" topçusu haline getiriyor. işte 1-2 yıl içerisinde ne messi ne ronaldo ve hatta belki neymar kalmayacak. sonra ne olacak bakalım.

    kusura bakılmasın da şimdi ronaldinho, rivaldo, maradona vb +50 oyuncu gelse koşmuyor, tekte oynamıyor diye oynatmayacak modern futbolun allah belasını versin.

    savunma oyunun ana hedefi haline gelmiş durumda. her şey istatistiğe boğulmuş. sayısız istatistik.

    brezilya bile bu yola girdi. artık kendilerine sambacılar demeleri bile bana komik geliyor.

    eskiden futbolun bir ruhu vardı. şimdi oynayanlar da oynatanlar da robotlardan ve para babalarından ibaret. tek amaç çin'de biraz daha forma satmak, üç reklam anlaşması daha imzalamak.

    işte bu yüzden hala örneğin 98 dünya kupasının açıp tekrarını izlemek, yeni dünya kupalarından daha çok keyif veriyor bana.

    maça bakıyorum, %60 topla oynamış, 630 küsür pas yapmış takımın kaleyi tutan 2 şutu var. kusura bakmayın da allah belasını versin böyle modern futbolun da, pas istatistiğinin de, topa sahip olmanın da.

    yunanistan, barcelona, ispanya ve bunların birbirinden farklı olsa da futbolun katline ilham olan ve dünyaya yayılan sistemleri... hadi barcelona'nın elinde xavi, iniesta vs vardı 1000 pas yapsa bile 3-5 dakika da güzel şeyler görülebiliyordu 90 dakika içerisinde. bir de bu sistemleri kazma futbolcularla deneyip maç başına 600 yan pas yapıp bir kere ciddi atak yapamayan takımlarla doldu ortalık.

    bu işkence 90 dakika izelenebilir gibi değil. keyifli değil. kimse deha teknik adamlardan, taktiklerden, tanjant kotanjantlardan, uzay matematiğinden bahsetmesin. zevkli değil.

    ama biliyorum çareyi gene öze dönüşte değil, yeni kuşağa yönelik saçmalıklarda arayacaklar. belki maçları 60 dakikaya düşürecekler, belki avrupa süper ligi kuracaklar vb. bilemiyorum.

  • mekan: iddaa bayisi

    - lan naci namaza başlamışsın diolar doğru mu?

    - he valla başladık abi, hakkımızda hayırlısı..

    - 5 mi la?

    - ne 5 mi abi tabi 5 vakit alla allaaa

    - sistem 4-5 yap lan naci bi vakit kaçırsan da günlük sevabı kurtarıyon tek vakitten yatma bak!

    kompil bayii : tehaha tehahahaa vir eyle kahkahatül tufaaaan!

  • ortadoğunun ortasında abd menşeili bir devlet kurulacak, terör örgütü ypg/pyd'ye yani pkk'ya binlerce tır silah ışid ile savaş örtüsü altından yollanacak, bu duruma da ortadoğunun büyük devletleri sessiz kalacak. oldu canım başka ? güneydoğuyu da verelim mi ? doğu anadoluyu da ister misiniz tatlı niyetine ?

    olay kısaca şudur:

    orta doğuda abd destekli bir devlet kurulmak isteniyor. bu devlet kuzey suriye ve ikby topraklarını kapsıyor. türkiye'nin güney doğudaki tek sınır komşusunun bu ülke olmasıyla birlikte türkiye'nin ortadoğuyla bağlantısının kesilmesi isteniyor. otorite eksikliği sebebiyle varlığını sürdüren terör örgütlerine müdahalelerde bulunan ve sınır ötesi operasyonlar düzenleyen türkiye de bu devlet kurulursa hem içişlerine müdahalede bulunulduğu, hem de toprak bütünlüğünü tehdit eden operasyonel hamlelerden ötürü uluslararası alanda suçlanacak. terör örgütleri varlıklarını sürdürecek hem de bunu abd eliyle resmi yollardan yapacak.

    gelelim kısa ve uzun vadeli amaçlara:

    bu durum ortadoğu ülkelerinin ve çıkarlarına tamamen terstir. böyle bir devletin türkiye, suriye, ırak ve iranın tam ortasına yerleştirmek, ortadoğuya atılacak bir atom bombasından daha tehlikelidir.
    kuzey ırak ve kuzey suriye petrolleri abd'nin eline geçecek ve suriyeden alınan limanlarla ihraç edilecek, terör örgütleri ışidle savaş sonucunda vaad edilen topraklara kavuşacak, suriye ve ırak hem resmen bölünecek hem de petrol kaynaklarından arındırılacak. abd dolaylı olarak bu devlet üzerinden ortadoğuda söz sahibi olacak hem de bu devlet abd için bir ileri karakol görevi görecek. ayrıca on yıllardır her fırsatta sıcak sulara inmeye çalışan rusyaya set çekilmiş olacak ve amerikan himayesindeki bir ülkeyi işgal edemeyeceği için rusya'nın sıcak sular için tek şansı türkiye olacak. ( bu arada devletler, özellikle rusya, kendi çıkarları için herşeyi yapabilirler. uluslararası arenada duygusal düşünmek cahilliktir.)

    yapılanlara bakalım:

    iran ve türkiye aradaki soğukluklara rağmen büyük resmi gördükleri için( hani şu dalga geçilen büyük resim var ya, o !) aradaki husumetleri bir kenara bırakmışlar ve ortak çıkarları uğruna, ortadoğudaki yeni oluşumu engellemek için bir araya geliyorlar.
    ırak da bu bölünmenin başrol oyuncusu olarak el mahkum türkiye-iran koalisyonuna katılacak.
    suriyeyi rusya-türkiye-suriye üçgeninde değerlendirmek gerekir çünkü esad yönetimi ve rusyanın yakınlığını sağır sultan duydu. türkiye de 4 milyon suriyeliye ev sahipliği yapıyor ve en uzun kara sınırını paylaştığımız ülke. buradaki durumda rusya, suriyeyi bir ileri karakol olarak kullanmak isteyecektir. suriyenin bölünmesi, deniz kıyılarının azalması ve kuzey sınırında türkiye cumhuriyeti yerine abd ileri karakolu bulunması rusyanın en son isteyeceği şeydir. türkiye için durumlar rusyadan daha büyük önem arz ediyor. suriye 877 km ile en uzun kara sınırına sahip olduğumuz ülke. doğal olarak suriye'de oluşan her türlü olay bizi doğrudan yada dolaylı olarak etkiliyor. bu ülke yerine kürdistanın gelmesi türkiyenin bu sınırının tamamiyle güvensiz bir hale gelmesine sebep olacaktır.

    gelelim yapılacaklara:
    önce kurulmak istenen devlet hakkında kısa bir bilgilendirme:
    ırak'ın kuzeyinde kurulmak istenen kürt devleti land-locked olduğu için ( deniz kıyısı olmayan devletlere denir. dünyada bu durumda olan 44 küsür ülke vardır. komşu devletlerin sınırlarını açıp açmamasına bağlı olarak bu devletin statüsü doubly landlocked olabilir bu durumda olan da 2 ülke vardır.)petrol kaynaklarının aktarımı ve amerikayla lojistik ağ hava yoluyla sağlanacak, dolayısıyla hem abd- kürt devleti arasındaki lojistik bağlantı diğer ülkeler tarafından izlenebilecek, hem de maliyet ciddi oranda artacak. bunun sebebi uçaklar farklı ülkelerin hava sahasını kullanmak zorunda kalacak hatta bu hava sahası içerisindeyken uçaklara zorla müdahale ihtimali bile olabilir fakat uluslararası sular kullanılarak kurulacak bir lojistik hattı hem takip edilemez hem de izlenemez. dolayısıyla illegal hatlara oldukça müsahit. dolayısıyla bu ileri karakol devletin deniz bağlantısı olması çok önemli. bu durum da ancak suriyenin kuzeyinin alınmasıyla sağlanabilir.

    yapılacaklara, daha doğrusu yapılabilceklere gelirsek:
    1) rusya, esad yönetiminin garantörü olacak ve suriyedeki iç savaş; türkiye, rusya belki iran garantörlüğünde çözülecek.
    2) ırak'taki problemler türkiye ve iran garantörlüğünde çözülecek; kalıcı ve dominant bir kuzey ırak'ın temelleri atılacak.
    3) terör örgütleri tamamen temizlenecek ve stabil bir ortam yaratılacak.

    tabi bunlar temennim ve 5 ile 10 senelik bir periyotta gerçekleşebilecek gelişmeler.

    sonuç olarak:
    orta doğudaki güçlü devletlerin bölgesel sorunlara el atması uluslararası oyuncuları saf dışı bırakıyor. bu durum amerika gibi oyuncuları rahatsız ediyor çünkü aslan payını alacakken bu gidişte koca bir nah alacaklar. bu sebeple de ellerine geçen tüm kozları kullanıyorlar.

    edit: bilgi düzenleme

  • endişe verici gelişmedir. endişe veren şey atatürk'e hareket edenlerin olması değil, bizzat atatürk'ün kurduğu bir devletin resmi yayın organında bu hainlere yer verilmesidir. atatürk düşmanları 1923'ten beri bu topraklarda var oldu ve olmaya da devam edecek. 1 kasa dolusu şeftalide 1-2 tanesinin çürük olması gibi bir durum bu, adetullahtandır. lakin kadir mısıroğlu gibi, osman yüksel serdengeçti gibi vatanın kurucusuna hakaretler yağdıran adamlara trt'de yer verilmesi anlam verilemeyen, insanı endişelere gark eden gelişmelerdendir.

    debe editi: mustafa kemal; asırlardır islam'a hizmet etmiş, onun koruyuculuğunu yapmış anadolu halkına allah'ın bir lütfudur. islam'a birçok hizmetleri dokunmuş bir milletin tarumar edilmesine yaradan'ın gönlü razı olmamıştır ve m. kemal'i muvaffak eylemiştir. ifade özgürlüğüymüş. annesine babasına tecavüz eden, onları bakım evine göndererek evlerinde kedi-köpek besleyen batı'yı ve onun kavramlarını bir kenara bırak. meseleye böyle bak sevgili kardeşim. bir milletin millet olabilmesi için ortak değerleri olmalı, tarih bilinci olmalı. atatürk bu toprakların ortak değeridir. atatürk sevgisi ise bu milleti bir arada tutan bir yapışkandır. kadir geceniz hayırlı olsun, bu topraklara hizmet etmiş iyi kötü bildiğiniz herkes için ufak bir duayı çok görmeyin.