hesabın var mı? giriş yap

  • sektorun icinden bildiriyorum, evden calisma arac kullanimini ve leasing firmalarini cok vurdu.

    bu trendin devam etmesi teslanin uzun vadeli arac satis hacmini ve dolayisi ile hisse senedi fiyatlarini vs. baltalayacaktir.

    adam ulasim sektorune calisiyor, tabi ki herkesin her gun oradan buraya seyahat etmesini isteyecek.

    buyuk resim mode off.

  • doğrusu oğlunun spermiyle değil, oğlunun sperminin döllediği yumurtaya taşıyıcı annelik yaparak hamile kalan kadındır. oğlunun spermiyle deyince sanki kadının yumurtasını oğlu döllemiş gibi oluyor (gerçi bu başlığı atanların amacı da bu zaten)

  • havacılık sektöründen bildiriyorum bunun ana nedeni yaşanan 11 eylül olayı ve sonrasında uçağa likit patlayıcı sokma eyleminin olmasıdır.

    laptop ve tabletlerde de laptop içinde bomba düzeneği sokmaya çalışlmasından dolayı kısıtlamalar getirildi.

    reçeteli ilaç, uçuş süresince yetecek bebek maması gibi istisnalar var.
    diğer taraftan 100 ml'lik kaplarda 1 lt'ye kadar sıvı sokulabilir.

    havalimanında ikinci kontrol noktasından sonra alınan suyun uçağa sokulma nedeni ise bunları getiren firmanın akredite olması, faturasının olması veya fabrikadan mühürlü araçla gelmesi ve x-ray taramasından geçmesidir.

    bu uygulama elbette ki havalimanı içinde ikinci kontrol noktasından sonra su satan firmaların veya pegasus gibi ikramdan ciddi gelir elde eden firmaların da işine gelmektedir ama hiç bir zaman ana neden bu olmamıştır.

  • kazıdayız. yaz vakti. 20 tane öğrenci, kazı evinde kalıyoruz. gündüz ne kadar yoğun çalışıyorsak, geceleri de aynı oranda içiyoruz. bozkırın ortasındaki kazı evinde, içki içmek için alternatifler belli... bazıları eski bir ilkokuldan bozma kazı evinin merdivenlerinde içiyor, bazıları bahçe duvarında, bazıları laboratuvarda, bazıları mutfakta.

    hepimiz rock dinliyoruz. kazıya iron maiden külliyatını getiren de var, teoman dinlerken kafa sallayıp kendisini metalci sayan da var. o sene, kazı uzadıkça uzadı. hoca "haftaya bitiriyoruz!" diyor, bir sonraki hafta, tekrar bir hafta uzatıyor kazıyı. yorgunluk artıyor. akşamları içerken neşelenenler, yavaştan hasrete düşüyor.

    çarşamba günleri izinliyiz. kazı evindeki müzik seti bozulmuş. sadece kasetçaları çalışıyor. birkaç kaset bakalım diye bir müzik markete giriyoruz arkadaşımla. raflarda, neşet ertaş'ın ondan fazla kasetinden oluşan best of serisi var.

    "neşet baba alsak iyi olur ama hangi birini alacağız!" diyorum.
    "para dayanmaz o kadar kasete." diyor arkadaşım.
    tezgahtar gençten bir eleman...
    "abi" diyor, "siz istediğiniz şarkıları seçin, ben size karışık bir kaset çekeyim."

    karışık kaset lafını duyunca yaşadığım nostaljiyi anlatamam. karışık kaset çekenlerin nesli tükendi sanıyordum ben. tarih öncesinden çıkagelen bir dinozora bakar gibi hayranlıkla bakıyorum kasetçiye. alıyoruz kağıdı kalemi...
    "çek baba bize bunları!" diyoruz.
    3 saat sonra uğrayıp alıyoruz kaseti.
    doksanlık, önlü arkalı neşet ertaş külliyatı.

    akşam kazı evindeyiz. diğerlerinden mutfağı bize bırakmalarını rica ediyoruz arkadaşla.
    "niye?" diyorlar.
    "biz neşet baba dinleyeceğiz." diyoruz.
    gülüyorlar bize.
    "sizin olsun mutfak.” diyorlar.

    ışıkları söndürüp kuruluyoruz mutfak masasına. biralarımızı açıp basıyoruz play tuşuna. uzatmayayım... iki saat içinde, kazı evindeki tüm öğrenciler yavaş yavaş toplanıyorlar mutfağa. kaseti birkaç defa dinledikten sonra, bir tarafın ilk şarkısı olan ah şu yalancı dünya'yı sürekli başa sararak tekrar tekrar dinlemeye başlıyoruz.

    iki kişi içmeye başladığımız mutfakta yirmi kişi oluyoruz.
    masaların üzerindeki boş bira şişelerinin üzerine mumlar dikiliyor.
    herkes teslim olmuş müziğe, kimse konuşmuyor.
    bazıları başını masaya dayamış, ağladığını göstermeden usulca ağlıyor.

    bozkırın çocuğu vuruyor sazın teline... o sazın teli, bozkırdaki çocukların yüreğine dokunuyor.

  • kek hamuru kabarmaz. hamurun içindeki gaz ısınınca genleşir. amacımız bol gazlı bir hamur hazırlamaktır.
    bol gazlı hamur yapmanın bir kaç yolu vardır.

    çarpma
    un koymadan önceki sıvı karışımı mikser ile karıştırmak her zaman iyi sonuç vermez. çünkü çoğunlukla yaptığınız şey, sıvıyı kabın içerisinde döndürmekten ibarettir. bunun yerine bir kepçe ile çarpmak daha iyi sonuç verir. kaseyi sol kolunuzla vücudunuz arasında sabitleyin, sağ elinizle kepçe ile havada büyük d harfi çizin. tam çember değil. yaptığınız şey, bir miktar sıvıyı karışımdan uzaklaştırıp, sonra hızla geri döndürerek, araya havanın sıkısmasını sağlamak.

    aslında aynı karıştırma mantığı mayonez yaparken de geçerlidir. karışım hava ile ne kadar çok temas ederse, o kadar hızlı katılaşır. bu yüzden mikserle mayonez tutturmak beklenenin aksine daha zordur.

    limon suyu- karbonat karışımı: bu ikisi siz hamuru karıstırırken tepkimeye girer ve karbondioksit gazı ortaya çıkar. ama hamurun kıvamı yüksek olduğu için gaz dısarı kaçamaz.

    ondan sonra kimya niye zorunlu ders

    hayatın kendisi kimya yahu.

  • 10 yıl kadar önce; o zaman 80 yaşında annem. bastonuyla yürüyor her sabah. cübbeli genç bir kopil anneme yaklaşıyor.
    -namazınızı kıldınız mı?
    - (anneciğim gözleri görmüyor net, mahallenin hocası sanıyor) kıldım efendim.
    (mütedeyyindir anacım, her sabah kılar-dı)
    -neden başınızı örtmüyorsunuz?
    - (annemde şafak atıyor tabii) bana bak!!!@!@!@!
    baş örtmek ne zaman moda oldu? !?
    bastonuyla da kovalıyor adamı...
    sonradan öğreniyor o namazı soranın da genç bir delikanlı olduğunu, cübbe içinde adam sanıyor kendini gerzek...

  • haftalık not yazılabilecek masa takvimleri çok işlevseldir. eşim emekli olduğunda da bu takvimleri çok kullandı. dün kendisini toprağa verdikten sonra kullandığı 2016 yılına ait takvimde bir sayfaya bakmam gerekti. takvimin başına söyle bir not düşmüş : "takvimin umut olduğunu öğrendim. geleceğe bir bilet gibi. okşadım. son yaprağını görmeyi,kullanmayı diledim. bu umudu bana maral (maral erol) getirdi. birlikte görmeği diledim. "

    ve eşim son yaprağını kullanamadı ise de gördü.takvimde yazılandan habersiz ben de ölümünü facebook'tan bildireyim diye söyle yazdım " 2017 yılını gördü. o çok sevdiği kokinaları da gördü.rahat uyu artık yoldaşım"

    takvimler bir anlamda tertip düzen yapma anlamı da taşır.hatta ahsen-i takvim ,
    en güzel tertip ve şekil yani mecazen insan demektir.

    evet takvim umuttur.

    not : eşimin ölümü nedeniyle yazan,mesaj gönderen tüm sözlük arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.