ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cılız bitkinin asfaltı delebilmesi
-
muhtemelen bir şekilde kırılan asfalttan kendine uygun yerleri bulup kuvvetle değil uyumla oradan fırlayan bitkinin yaptığı iştir. nitekim azim bile körü körüne yapılmamalı, yöntemlerle gerçekleştirilmelidir.
yaşanmak istenen film ilişkisi tipi
-
cast away'de tom reyis ile wilsın reyis tipidir benim için. öyle bağlanmak istiyorum işte.
edit:
bilmeyenler için söyleyelim yanlış anlaşılmasın. tom reyis erkek wilsın reyiz toptur.
edit2: tekrar düzeltelim. wilson reyiz gerçekten toptur. voleybol topu.
kaygısızlar
-
hala unutamadığım repliklere sahip absürd komedi dizisidir.
sabriye: komser bey kocam memnun kayboldu.
komser: peki hanfendi kocanızı arkadaşlara tarif edin robot resmini çizsinler.
sabriye: gerek yok komserim bende resmi var zaten.
komser: yok kardeşim robot resmini çizmemiz lazım, kanunlar böyle biz ne yapalım.
bursa'da araçla kovalanan aile
-
çomaristan deyince de kızıyorlar. başka nasıl ifade edeceksin bu olayı. hasta nakil aracıyla adam kovala, yetmedi birde in aşağı silah çek.
ek 2: çomarların araçları (bkz: hbs özel diyaliz) kurumuna aitmiş. çaylak bir arkadaş bildirdi.
ek 1: araç plakası 16 sh 411 miş bu arada. gören olursa bildirsin.
ricardo allah var
sözlük üzerinden evlilik teklifinde bulunmak
-
(bkz: ver gitsin sedat)
starbucks'ın üşüyen köpeği kovması
-
herhangi bir istismar (şiddet, zehirleme, zarar verme vb.) yoksa rezalet puanım 0/10.
2 haftada bir 20 kilo çorbalık tavuk ve sınırsız bayat ekmekle mama hazırlayıp köpek besleyen bir hayvan manyağıyım. böyle saçma duyar görmedim.
birçok starbucks ın ısıtıcılı bahçesinde uyuyan köpekler olur, kimse bir şey demez. biz hayvanseverlerin kalpleri de erir.
bazen içeride de olur. örn, bahçeşehir üni. starbucks'ta bir eşşek var içeri girip koltukta sırtüstü yatıyor avznı yediğim. ancak, içeride olması gıda güvenliği açısından risklidir. buna da dikkat etmek gerekir. duyarın bokunu çıkartmayalım lütfen.
31 ağustos 2006 litvanya türkiye basketbol maçı
-
bu maçın son yarım dakikasını ne ben anlatabilirim ne de görmeden siz anlayabilirsiniz.
12 baronun tsk operasyonuna karşı bildirisi
şapırdatarak yiyip höpürdeterek içen insan
-
babam. bir bardak soğuk suyu bile içerken höpürdetir. bu yaşta sinirden saçlarım döküldü.
çin'in 21 ton'luk uzay aracının dünyaya düşmesi
-
damat kadar demistik bu biraz fazla olmadi mi?
pasaportların artık 38 sayfa olması
-
eskiden 60 sayfa olarak basılan pasaportlar artık yeni pasaportlarda 38 sayfa olarak basılıyor. ya pasaport sayfasından da kısmazsın be arkadaş. ne olacak diyebilirsiniz fakat 10 yıllık pasaport için 38 sayfa çok yetersizdir. sürekli iş için yurtdışına seyahat eden biriyseniz, giriş çıkış damgaları, vizeler kısa sürede sayfaları tüketirsiniz. işin ilginç tarafı sayfalarınız bittiğinde ve yeniden pasaport almak istediğinizde asıl kabus orada başlıyor. öncelikle sistem pasaportunuzun süresi dolmadığı için randevu vermiyor ve direk nüfus müdürlüğüne sizi yönlendiriyor. oradaki memur böyle bir hizmetimiz yok yeni pasaport alamazsınız diyor. oradan soluğu nüfus müdürünün odasında alıyorsunuz ve ona dakikalarca dil döküyorsunuz, yok neden seyahat ediyormuşum, yok gerçekten gereklimiymiş. lan sana ne ben hakkım olan pasaportu istiyorum aq. o da gönlünden koparsa a4 kağıdı bağışlamanız sureti ile size yeşil ışık yakıyor. işim için kullanmam gereken bu pasaport, sayfa sayılarının 38e düşmesi ile daha çok başıma bela olacak sözlük.