hesabın var mı? giriş yap

  • babamla aramızda şu diyalogun gectigi mac.. ki ben o sırada sozlukte spiker hakkında yapılan yorumların etkisinde kalmısım

    pipicik: spiker macı ne kadar kötü anlatıyor de mi baba
    baba: ...
    pipicik: ne kaddar da kötü de mi baba.... de mi baba, hae de mi..
    baba: spikerden bize ne mna koduum

  • sadece başlığa göre entry yazanları göstermiş haber.

    adamlar erasmus programı sırasında hamile kalmışlar demiyor, bu sayede tanışıp evlenmişler diyor. ayrıca iş bulmaları da daha kolay oluyormuş bu programa katılanların.

    edit: ayrıca doğum kontrol tekniklerini de biliyorlardır emin olun. akıllara gelene bak ya. evet millet erasmus'a gidip hamile kalıp okulunu falan bırakıyor, bir siz akıllısınız amk.

  • türkiye'nin en uzun süren ve belki de en sevilen dizisi bizimkiler'de cemil içerdi.

    benim adım cemil kimse bana karışamaz diye de bağırırdı camdan.
    ah cemil amca ah... bırak senin birana artık nelere karışılıyo buralarda.

    ne güzelmiş o günler. öyle ya da böyle mutluymuş insanlar.

  • 11.000 bina orada yıkılmaz zaten. ama farz edelim oldu yetişemezler, ama esas soru şu 11.000 bina a.b.d de yıkılsa amerika birleşik devletleri başkanına ne olur?

  • çoğunlukla klasik gitar ve 12 telli gitar eşliğinde, fadista tarafından yorumlanır. portekiz'de salt fado dinlemek üzere gidilen mekanları vardır. raconda; fado dinlerken birşey yenmez. zaten kimse de yemek servisi yapmaz. porto şarabı eşliğinde dinlenilmesi ve o melankolik havaya girilmesi farz değilse de vaciptir. bir fadista asla mikrofon kullanmaz kullanana da iyi gözle bakmaz. bu yüzden mekanda gürlütü yapan, sesli ağlayan olursa kara listeye alınır.

  • son on aydır oturduğum evdir. önceden ben de çok fazla kuşkuya sahiptim ama gözlemlerim şöyle:

    1. belki iyi bir firmanın yeni inşaatı olduğu için izolasyon çok iyi. kışın ev hamam gibiydi, kazak giymeye, yorgan örtmeye hasret kaldık. alt katta ısınan hava yukarı yükseliyor, bu da daha önce oturduğumuz ince uzun dairelere kıyasla daha iyi bir ısınma sağlıyor. maksimum doğal gaz faturası olarak 200 tl gördük ki, geçen senelerde eski evimizde kışın 600 görüp yine de battaniye altından kurtulamamıştık. toprak sahibinin müteahhidin gırtlağına basarak taktırdığı villa boyu yoğuşmalı kombi sanırım şansımız oldu, bize kalsa daha mütevazı bir şey alırdık.

    2. ve fakat yazın üst kat fırın gibi. en kısa zamanda multi split klima almak gerekecek, sıcak günlerde nefes alınmıyor, uyku uyunmuyor. bunun nedeni izolasyonun zayıflığı değil, geniş teras kapısı ve pencereler nedeniyle oluşan sera etkisi, zira üst kat müthiş güneş alıyor. genel olarak her türlü hava durumunun etkilerine çok açık üst kat.

    3. eğimli tavan iyi planlanmışsa sıkıntılı değil, eğimsiz yerlerde tavan yüksekliği normalden yüksek tutularak hacim korunmuş. ama mobilya seçimi çok sıkıntılı, gardrop, kitaplık gibi mobilyaların ölçüyle yaptırılması gerekebiliyor.

    4. merdiven inip çıkmak bayabiliyor, özellikle uykunuz gelmişse veya elinizde tepsi varsa. üst kata da bir çay-kahve istasyonu kurmak gerekiyor. ve iki kata iki ayrı elektrik süpürgesi şart. neyse ki ev çift girişli ve asansör üst kata kadar çıkıyor, o sayede ağır eşyaları üst kata asansörle çıkarmak mümkün.

    tam bir yıl sonra gelen edit: üst kata küçük buzdolabı da almam gerekti, yazın bir bardak su için aşağı inilmiyor.

    5. teras yaz geceleri harika oluyor, üzerinizde yıldızlı gökyüzü, elinizde bilgisayar ve çay kahveyle sabahlamak mümkün. öte yandan, kullanım süresi en fazla beş ay. terasta çamaşır kurutmayı ise unutun, rüzgara çok açık olduğundan çamaşırlar yelken gibi dolup sürükleniyor.

    6. üst kat pencerelerinin önünden yağmur olukları geçiyor, yağmurlu gecelerde dere kenarında uyur gibisiniz.

    7. martılar tepenizde, gece gündüz vak vak bağırıyorlar. seviyorsanız harika, sevmiyorsanız rahatsız edebilir.

    8. gözlemime göre piyanosu olanların tercihi çatı dubleksi. piyanoyu üst kata koyunca komşu şikayetlerinden kurtulmak mümkün oluyor, alt kat nasılsa yine sizin ve üzerinizde de gökyüzü var. hem bizde, hem yan dairemizde, hem de karşı apartmanın bizim hizamızdaki çatı dubleksinde piyano var.

    şimdi yeniden ev seçecek olsam çatı dubleksi alır mıyım? sanırım evet, üzerinizde kimsenin olmaması ve üst katın eve giren çıkandan uzak ayrı bir alan olması çok rahat, teras seçeneği de çok keyifli.

    edit: çatı arasının kaçak olduğu iddia edilmiş, hayır, yeni inşaatlarda kaçak değil. daire iskanlı, yani kat mülkiyetli ve tapuda tam olarak "çatı arasında odaları bulunan bağımsız bölüm" yazıyor.

  • ogrencilerle yaptigi konusmalardan bir tanesinde, sayisiz odul ve basaridan sonra bile hayatinin en mutlu yillarinin zorunlu hizmetle mardin'de ve köyünde doktorluk yaptigi zaman oldugunu soylemistir.

  • bir anne-baba, çocuğunu 'acı çekmesin diye' öldürebilecek duruma gelmişse, bilin ki oğlunu kızını o kadar çok seviyor ki, artık acı çekmesine gönlü razı olamıyor demektir.

    yaşlı anam, kalp krizi geçirip ameliyat oldu ve yoğun bakımda uzun süre yattı. artık kapalı yerde kalmak nasıl bir acı verdiyse, yanına her girişimde, "oğlum beni bi 5 dakika dışarı çıkar etrafı göreyim, ne olur!" diye yalvarır oldu. doktorlara söyledim, 'olmaz' dediler, 'yapamayız, ölürse sorumluluk bizde olur', dediler. ben de mecburen boyun eğdim. annem, 1 hafta sonra öldü.

    şimdi düşünüyorum da, keşke son kez çıkartabilseydim, şöyle doya doya gökyüzünü seyrettirebilseydim, o gün de ölseydi. işte çaresizlik.

    'o duruma düşmeden anlaşılamayacak bir olay' kanımca.

    debe editi: ilk debe'mi, canım anneme armağan ediyorum. huzur içinde uyusun.