hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi nevşehir'de 8 yıl önce kaybolmuş, muhtemelen öldürülmüş bir kadın var. kadıncağız kötü yola düşmüş ve kocasının para geldiği müddetçe itirazı olmamış.

    sevgilisi diye çıkan miniçakal da uzun süre kadını satıp parasını yemiş.

    eski kocası, kayınvalidesi, komşuları, hısım akrabaları günlerdir sırayla konuşuyor.

    yapan eminim bulunacaktır ama benim canımı sıkan şey çok farklı.

    bu insanların hiç birisi fiili olarak çalışmıyor ve birden fazla sosyal yardım alıyorlar. kaybolan kadının kocası %50 engelli maaşı alıyor ki engeli yok, artı annesine baktığı için vasi maaşı alıyor ki engelliyse nasıl alıyor? üztüne yaşlı annesi ayrıca bağırıp duruyor benim 5000 tl maaşım var diye.

    yıllardır bu hazinenin paraları sosyal hizmet adı altında bu tip, hiç bir iş yapmayan insanlara dağıtılıyor deli gibi.

    kovidli halimizle bile kucağımızda laptop kulağımızda telefon hala çalışıyoruz.

    maaşlarımızdan çatır çatır kesilen ve bu tiplerin kursaklarından geçen her lokmada hakkım var ve zerre helal etmiyorum.

  • hügo almeida'nın şut atabilen, çalım atabilen, driplingi olan, omuz omuza mücadele edebilen, kafa topuna çıkan(düşmeyen), takım oyunu oynayan, son vuruşu olan, pas özelliği olan, verkaçı bilen, pozisyon bilgisi yüksek, özgüveni yüksek, bire birlerde etkili, bire ikiyelerde daha etkili, iletişimi kuvvetli, kariyerli, finishing özelliği yüksek, namazında niyazında olan versiyonu.

  • ağustos ayında kız istemeye gittik. isteme misteme faslı derken sıra kahvelere geldi. ben tabi heyecanla bekliyorum. acaba sade tuzlu mu yoksa içinde başka mineralleri de barındırıyor mu diye?

    neyse kahveyi aldım tabi herkesin gözü üstümde. kahveden bir yudum aldım. yüzümün ekşimesini bekliyor insanlar tabi. ama öyle olmadı normal bildiğin az şekerli kahve. "allah allah acaba anın heyecanı ile tuzun tadını mı alamıyorum" diye düşündüm. bir yudum daha aldım. yooook! bildiğin kahve işte. içtim bitirdim. bu sefer aklıma düştü; "acaba bizim hatun fincanları mı karıştırdı?"

    teker teker evdeki herkesi süzüyorum. acaba kime gitti tuzlu kahve diye. herkes halinden memnun.

    daha sonra nişanlıma sordum. (evet kızı almıştım olleeey)
    -neden tuzlu yapmadın kahveyi?
    +ben kezban mıyım lan!

    işte ben bu hikayeyi neden anlattım? çünkü kızı aldım oğlum. nişanlıyım ben evde falan kalmadım akıllı olun! *

  • melbourn-avusturalya müzesinde sergilenen 57nci alay sancaginin tanitim plaketinde sunlar yazmaktadir:
    "bu alay sancagi gelibolu savas alanindan getirtilmistir, ama esir edilmemistir. türk ordusu'nun geleneklerine göre bir alayin sancagi, alayin son eri ölmeden teslim edilemez. bu sancak, sonuncu muhafizin da altinda ölü olarak yattigi bir agacin dalina asili olarak bulunmustur. kahramanlik timsali olarak karsinizda duran bu türk alayi sancagini selamlamadan geçmeyin."

    kur'an-i kerim'de şehitler hakkinda söyle bir ayet var:
    "şehitlere ölüler demeyin. bilâkis onlar diridirler, fakat siz onu anlayamazsınız."

    selam olsun 57nci alayin kahraman erlerine.

  • bazen karsiliksiz sevgi sonucu karsi taraftan alinan cevaptir:

    - seni seviyorum.
    - senin sorunun.

    yine de insanin en icini kemireni "seni seviyorum" cumlesine karsi tarafin suskun kalmasidir. gonul iliskilerinde tepkisizlik kadar acitani yok.

  • kediler gözlerinizi dikip onlara sabit baktığınızda bunu bir tehdit olarak algılar ama ona bakarken iki gözünüzü birden kırpıp kısa bir süre öyle durursanız bunun bir sevgi göstergesi olduğunu düşünürler ve eğer kendi kedinizse karşılığında o da size bakarken gözlerini usulca kapatıp açar, bu kedi dilinde "seni seviyorum" demek.

    durup dururken, size bakarken gözlerini kırparsa size ne kadar güvendiğini, sevdiğini anlatmak ister ve öpücük gönderir.

    kendi kediniz değilse yanınıza gelir, sevilmek ister ya da hırçınlığı yatışır.
    ama denerken dikkatli olun, sokaktaki azmana iki gözünüzü birden kapatıp öyle durmayın, yüzüne müzünüze atlar, sonra gelip burada ağlamayın her tarafım tırmık içinde kaldı diye.

    ben kendi tecrübelerimi aktardım. herkes kendi tecrübesini kendi emniyetini sağlayarak yaşasın.

  • ekleme: linkler ölmüş. buradan paylaştıklarım ve daha fazlasına ulaşabilirsiniz. https://bethmoon.com/diamond-nights/

    uyarı için @diplomasi nickli dostuma teşekkürü borç bilirim.

    beth moon’un dünyanın en yaşlı ağaçlarını yıldızlar altında çektiği fotoğraflardır.

    beth moon bu bilge ağaçları ve tamamladıkları gece manzarasını çekebilmek için abd’nin utah ve kaliforniya eyaletlerindeki ormanlara girdi. botsvana, namibya gibi afrika ülkelerinde gezdi, hatta ingiltere’ye de uğradı.

    aralarında 5 bin yıllık ağaçların da bulunduğu karelerden bazıları:

    1
    2
    3
    4
    5
    6
    7
    8
    9
    10

    fotoğrafçının farklı çalışmalarını görmek isteyenler için bkz.

  • çomaristan deyince de kızıyorlar. başka nasıl ifade edeceksin bu olayı. hasta nakil aracıyla adam kovala, yetmedi birde in aşağı silah çek.

    ek 2: çomarların araçları (bkz: hbs özel diyaliz) kurumuna aitmiş. çaylak bir arkadaş bildirdi.

    ek 1: araç plakası 16 sh 411 miş bu arada. gören olursa bildirsin.