ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran baba oğul diyalogları
-
3-4 sene evvel
b: yarın bodruma gidelim
-yarın sınavım var.. kafa yapıyon galiba
-sktr et rapor alırız.
gidilir.
bebek ırmak kupal'ın otopsi raporu
-
ırmak kupal isimli 3,5 yaşındaki el kadar bebeğin tecavüz edilerek öldürülmesi ardından açıklanan rapor.
--- spoiler ---
"otopsi raporuna göre, ırmak'a tecavüz edildiği, elle boğularak öldürüldüğü ve ters ilişkiye girilmek istendiği, bu sırada da iç organlarına zarar verildiği saptandı."
--- spoiler ---
kaynak
o el kadar bebek bedeninden daha ağır bir tabuta konuldu.
o bebeğin son anlarını hiç düşündünüz mü? o çocuğun ne şekilde mücadele vermeye çalıştığını, kurtulmak adına nasıl göz yaşı döktüğünü hiç hayal ettiniz mi? nasıl canının yandığını, neler yaşadığını. sakinleşemiyorum, düşündükçe kalp krizi geçirecek gibi hissediyorum.
allah sana çok çok uzun ömür versin himmet aktürk.
her anında hatta her nefes alışında o kız gelsin gözlerinin önüne.
her nefes alıp vermen sana aylar gibi gelsin.
1 dakikanı 10 sene gibi yaşa.
yaşadığın tüm acıları iliklerine kadar hisset ama hiç bir şey yapamayasın.
ölmek için çok çaba göster ama öleme.
evli erkeğin arkadaşlarıyla 2 saat takılması
-
sonrasında günün kalan kısmının zehir olmasına sebebiyet verir.
ulan zaten akşama kadar beynin patlamış, saatler süren telefon konuşmaları, bütçe raporları, sipariş ve sevkiyat planları yüzünden anandan emdiğin süt burnundan gelmiştir. iki saat bir pub da oturup ayak üstü 2 tek yuvarlayacaksın, bunu sana çok görür. o iki saatlik keyif eve geldiğinde burnundan gelir. öncesinde tabi her 15 dakikada bir taciz telefonlarıyla zaten seni çileden çıkarmıştır. eve gittiğinizde, kafasına sardığı beyaz tülbent parçasıyla karşılar sizi. çünkü tüm hayatı boyunca ağrımamış her yeri ağrımış. midesi bulanmıştır. siz gelmeden hemen önce ateşi 41 e çıkmış, tansiyonu 3'e düşmüştür. sen arkadaşlarınla keyif(!) çatarken, o yatak döşek yatıp, acılar içinde kıvranmıştır. "ne oldu?" diye sorduğunda ise, "yok bi şey" derse, sıçtığının resmidir. hatta işi abartıp geceyi hastane geçirme ihtimaliniz bile olur.*neden çünkü arkadaşlarınla çıkıp iki saat kafa dağıtmışsındır ve allah senin belanı versindir.
13 aralık 2014 konyaspor galatasaray maçı
insan bebeğinin doğada sağ kalma ihtimali
-
insanın bebeğine gelmeden önce, standart bir şehirlinin doğada sağ kalma ihtimali hayli düşük olduğu için sıfırdır.
türkiye geneli %10 indirim kampanyası
-
indirim falan istemiyoruz 3 ay öncenin fiyatlarına dönülsün yeter.
her ürüne yüzde 50 zam yapılmış sonra " mutabakata vardık da yüzde on indirim de bıkbık"" kıçıma anlat.
yapısal reformlar işte al amk.
teletext
-
ilk aşk gibi bir şey lan.
bilgisayardan internetten önce bu vardı hayatımızda. gerçi tam olarak vardı diyemem kendi adıma, zira bizim televizyonun böyle über bir özelliği yoktu ve fakat akraba evlerinde denk geldiğimde saatlerimi geçirirdim başında. hava durumu desen var, fikstür desen var, güncel haberler desen var. internete ilk girdiğimde hissetiklerimi belki bir kademe düşüğüyle yıllar önce hissettirdi bu meret bana. sosyal statü belirleyicisiydi gözümde resmen. gerçi öyle hala, nerde teletext seven bir insan var, işte orada güzel bir insan vardır.
şimdilerde boşladık biraz elbet ama yeri ayrıdır kalbimizde.
unutulmadın teletext.
ssg'nin açılımı
-
sözlügü satıp gitcem
giden sevgilinin ardından gidip onu geçmek
-
hem gittiği için sinir olmak hem de belki döner diye manyaklık yaparak hızlı hızlı gidip yanında geçme eylemi. geçerken göz ucunuzla bakın bakalım bi..