hesabın var mı? giriş yap

  • lan bu dışarda yemek yemeyin salçalı makarna yapın evde yiyin diyen mal sürüsü sosyal hayat, eğlence, gezme tozma, stres atma vs'den zerre anlamıyor. bira pahalı, evde yapın. rakı pahalı, etil alkol. sinema pahalı, kaçak izle. iphone pahalı, reedmi al. et pahalı, tavuk taşşaa ye. tatil pahalı, köye git. sigara pahalı, içme. araba pahalı, otobüse bin, anandan arabayla mı doğdun? ledtv pahalı, tüplü neyine yetmiyor? koltuk zamlandı, bir yıl yerde otursan ölmezsin. damacan su kaç lira oldu? suyu da az iç amk. umumi tuvalet pahalandı, gel ağzıma sıç.
    allah belanızı versin sizin. sizin yaşadığınız şey hayat değil ama siz anlamıyorsunuz, anlamayacaksınız.

  • hâlâ anlamamış olan gerizekalılar olduğu için bilâle anlatır gibi anlatıyoruz : bre cahil bre aptal !
    kimse burda saatlerin 1 saat ileri -1 saat geri alınması yani yılda 2 kere ayrı ayrı yaz ve kış saati uygulamasının kaldırılmasını tar-tış-mı-yor ! yaz saati uygulaması dünyanın her yerinde dünyanın her ülkesi için yapay ( bak burayı altı çizilmiş büyük harfli ve kırmızı yazılmış hayal et) bir saattir. her yerin kendi saati yani yerel saati onun senin anlayacağın şekilde yazalım kış saatidir. sadece son asır içinde yazları saatleri bir saat ileri almak konusunda bi fikir çıkmış ki bu apayrı ve uzun bi konu ve konumuz bu değil. bu yaz saati uygulamasının verimli olmadığı yönünde batı da dahil bir çok iddia araştırma çalışma var, zaten bizim tartıştığımız konu o değil. bizim tartıştığımız konu ülkenin saatini (büyük harflerle oku) ait ol-ma-dı-ğı boylama (45 doğu boylamı) göre ayarlanması yani kalıcı yaz saatinde bırakılması ! yaz saati uygulamasından vazgeçilcekse bile bunun saatleri önce bir saat geri alıp ondan sonra başlanması gerekirdi. çünkü şuanki saatlerimizi ayarladığımız boylam türkiye cumhuriyeti topraklarından bile geçmiyor ! bizim olduğumuz boylamda olan kuzeyimizdeki ukrayna ve güneyimizdeki suriye bile bizden bir saat geride kaldılar şuanda. türkiye cumhuriyetinin saati 30 derece doğu boylamına göre yani izmit- kocaeli ilinin saatine göre yapılır.
    yani hayatınızda bir kerecik olsun bari yalakalık ve yandaşlık yapmayın da en azından bir kerecik bilimsel bir gerçekliğe göre hareket edin. türkiye nüfusunun benim bildiğim kadarıyla 55 milyon kadarı batıda yaşıyor yani teknik ve bilimsel olarak gmt+2 de. ancak bu herifler zorla bizi ve bu kadar milyon insanı gmt+3 e göre yaşatmaya çalışıyor. açın nolur iki tane belgesel izleyin dünyadaki tüm ama tüm canlılar bitkisinden hayvanına kadar güneşe göre hareket ederler, biyolojik olarak böyle evrilmişlerdir. ve zaten insanın kurduğu sistem onu zorla sabahın köründe kaldırırken hiç olmazsa güneş yavaştan doğar ve aydınlık başlarken kalkıyorduk. şimdi ise resmen gece kalkıyoruz çünkü bi günlük zaman dilimi içindeki her güneşin olmadığı yani doğmadığı karanlık an teknik olarak gecedir. insanlar için gün ışığı akşam 5 den sonra değil asıl metabolizmasını harekete geçirmesi gereken ve biyolojik saatini geceden güne çevirmesi gereken sabah saatleridir. zaten türkiyenin yaşam şartlarında heralde ancak binde bir insan akşamüstü saatlerde sokaklarda laylaylom yapabilmektedir. insanların neredeyse tamamı artık neredeyse gün ışığını hiç görmeden yaşamaya başladılar, sabah karnalık gün içide hep ofiste yapay florasan ışığında çıkışta yine karanlık evde yapay ampul ışığında, bu çok da önemli değil gibi gelebilir zannedilebilir ama açın internetten araştırın bu insan sağlığı için ciddi ölçüde zararlı çünkü biz insanalr da tüm canlılar gibi biyolojik olarka da psikolojik olarka da güneş ışığına ölümcül derecede bağ-lı-yız. yani amma amarttınız yeeeaaa diye ağzını yaya yaya konuşan kişiler bu olayın orta ve uzun vadede ciddi sağlık problemlerine yol açağını anlayamıyorlar, devletler bu konuları tartışır ve karar alırlarken insan sağlığını en öne alıp karar alırlar ideolojilerini ve tutuculuklarını değil. eğer bu durum değişmezse milyonlarca insan emekli olana kadar yılın 6 ayı neredeyse tek bi saat doğru düzgün güneş göremeden yaşayacak. emekli olana kadar yılın her 6ayı hep ama hep karanlığa kalkacaksınız.

    anlamayan hödüklere gelsin : türkiyenin yerel saati gmt( greenwich mean time) + 2 dir. ve buna kış saati denir. yaz saati yapaydır (tüm ülkeler için ve son 70-80 yılda uydurulmuştur). yaz saati uygulaması dan vazgeçen bir ülkenin( ki bu yapılabilir , bunda bi sorun yok işin bu kısmı gerçekten sadece uzmanları ilgilendirir ) önce saatini geri alıp yani kış saatine (kendi ve gerçek saatine) geçip ondan sonra bu uygulamayı sonlandırması gerekir. eğer saatlerini 1 saat geri almadan sonlandırırsa işte o zaman mesele sadece uzmanları değil tüm vatandaşları herkesi ilgilendirir. kundaktaki bebeğe kadar ! çünkü biyolojine aykırı bir şeyi sana dayatmış oluyorlar.

  • benim de benzer bir tatsizliga taniklik ettigim mekan.
    bu nekanin karsisindaki adini hatirlamadigim yerde oturuyorduk biraksam. birden bir kizin sesleri yukseldi. anladigimiz kadariyla olay şu:
    masa hesabi ödüyor ve odedikten sonra da masadan bir kiz tuvalete gidiyor. arkadaslari da kizi bekliyorlar masada. sonra garson geliyor ve kalkin diyor. sonra geriliyor iste herkes. kavga oldukca uzun surmustu cunku kimse masayi yatistirmaya calismiyordu. kiz da 400 lira hesap odedigini ve boyle hizmet olmayacagini soyleyerek bagiriyordu (burda 10 lira bile odesen hic fark etmiyor tabi) ve daha sonra mekan calisanlarinin umursamaz ve sinir bozucu tavri yuzunden kiz da artik kriz gecirip kufir etmeye baslamisti. polis cagiriyordu ama polis gelmiyordu.
    ozetle sanirim mekanin huyu bu. kimse gitmesin diyecegim de kizilkayalarda hala sıra var onca yasanandan sonra. olsun en azindan biz, zar zor kazandigimiz parayi haketmeyene vermeyelim.

  • bilginin kaynagi dogrudur degildir o ayri konu. fakat tarih okuyan ve arastiran bir gence aciklama yapmak yerine kibirli bir sekilde cevap vermek hadsizliktir. kaynagini acikla dogruysa cocuk ogrensin, bilmiyorsan ve yanlisin varsa da duzelt.

  • ne fantastik bir yılmış 1963:
    - havada çarpışıp ankara'nın ortasına düşen iki yolcu uçağı (bkz: 1 şubat 1963 ankara uçak kazası),
    - bir albayla bir binbaşının 20 mayıs 1963 darbe girişimi,
    - nazım hikmet'in moskova'da ölümü,
    - ismet özel'in sosyalistliği (bkz: ölü asker için ilk türkü),
    - jacqueline kennedy'nin istanbul ziyareti ve kocasının 10 kasım mesajı,
    - metin erksan'ın susuz yaz'ı,
    - makarios, fazıl küçük, mao, ho chi minh, bir iki üç daha fazla vietnam,
    - ...
    derken zeki müren'in kasım 1963'te gerçekleştirdiği amerika seyahati, türkiye gündemine damgasını şak diye vurmuş! asıl plan iki ay sürecek bir ziyaretken, 22 kasım 1963'te abd başkanı john f. kennedy suikaste uğrayıp öldürülünce, 9 kasım'da başladığı seyahatini bir anda kesip 26 kasım'da apar topar ülkeye dönmüş zeki müren.

    bütün dünyanın kennedy suikasti ile yatıp kalktığı, türkiye'nin ise 60 darbesi sonrası yapılan ilk yerel seçim olan ve ragıp gümüşpalaadalet partisi'nin bütün kıyı şeridini eflatuna boyadığı 17 kasım 1963 yerel seçim sonuçlarıyla çalkalandığı bir sırada, dönemin gazetelerinden son havadis'i asıl meraklandıran husus bambaşkadır (27 kasım 1963, sayfa 2): "bir kız arkadaşıyla tatile çıkan zeki müren'in aniden tatili yarım bırakıp bir erkek arkadaşıyla dönmesi merak uyandırmıştır."

    döndüğü erkek arkadaşı kimdir bilmiyorum ama gerek radi dikici'nin 2018'de yayımladığı aşkın kavurduğu güneş zeki müren adlı kitabından gerekse de müren'in 1987'de milliyet gazetesi'ne verdiği röportajdan kürşat adında bir havacı subaya aşık olduğunu biliyoruz:
    -ben sekiz sene, 1962’den 1970’e kadar, büyük bir sarhoşluk içinde bir aşk yaşadım. allah bana bir daha öyle aşk nasip etmesin!

    bu arada amerika'ya birlikte gittiği kız arkadaşını da az biraz tanıyoruz. zeki müren ingilizce bilmediğinden kendisine yeni dünyada, boyalı basının imalı bir şekilde aralarında herhangi bir rabıta bulunmadığını yazdığı 6 yıllık arkadaşı ülkü sünkitay mihmandırlık etmiş. atlanta'daki georgia stewens'ta mankenlik okuduğu ve de 2 yıldır da profesyonel mankenlik yaptığı yazılan 24 yaşındaki ülkü sünkitay'dan bugüne kalan tek şey, 9 kasım 1963'te saat 12:45'te istanbul'dan kalkan pan am'a binmeden hemen önce yeşilköy havalimanı'nda çekilen şu ve şu
    fotoğraf. pek rastlanılmayan ve çin'in qin hanedanı'ndan ilhamla alınan soyadından yola çıkarsak ülkü sünkitay, 1969'da 82 yaşında ölen eski diyarbakır milletvekili, eski ittihatçı, malta sürgünü veli necdet sünkitay'ın torunu olsa gerek.

    kennedy'nin öldürüldüğü tarihe kadar new york'tan holywood'a, las vegas'tan kaliforniya'ya gezip tozan, marilyn monroe'ya kulhü okuyup james dean'ın balmumuna sarılan zeki müren, yurda döner dönmez ben amerika'dayken adlı bir yazı dizisiyle gezi anılarını kaleme almış. jim crow kanunları'nın halen yürürlükte bulunduğu bir sırada amerikan ırkçılığını, political correctnesslık falan hak getire bir şekilde amerika'da bir zenci ancak şarkıcı olursa seviliyor diyerek dile getiren sanat güneşi'ni, 6 yıl sonra aya insan indirecek olan amerika'da en şaşırtan şey, otomatik meyve suyu makinası olur:
    - meyve suyu mu istediniz, parayı atıyorsunuz: hemen tazyikli mukavva bardak geliyor.