hesabın var mı? giriş yap

  • dizinin efsane repliklerinden biri şu şekildedir;

    memnun kaygısızı bir suçtan dolayı polis arar. polis, görgü tanıklarından olan konu ile alakalı vatandaştan robot resim çizimi için karakolda yardım istemektedir.

    robot resim çizimi tanık tarafından tam tarif edilemez, polis baskı yapar. bunun üzerine söz konusu vatandaşın ağzından şu cümle dökülür, “bizimkilerin kapıcısına benziyordu memur bey”

  • ilginç bir şekilde kendine bağlayan, gerçekle hayalin birleştiği yerlerde beklendiğinden fazla ikilemde bırakan bir film. (bkz: gentrification) denen bu soylulaştırma hareketinin, san francisco gibi tutunmanın en zor olduğu yerlerden birinde anlatması cuk oturmuş. içinde ırk ilişkileri, sınıf ilişkileri, ailevi ilişkiler, toplumla olan ilişkiler; karmaşık ama izleten bir ilişkiler yumağı var sanki. filmde insanı düşündüren hem bir hikaye hem de ayrı ayrı karakterler var gibi, montgomery karakteri ise son zamanlarda ekranda en çok merak ettiğim ve ilgimi uyandıran karakter oldu. sakin akan, izleyiciye her sahnede 'öyle anlamadıysan bir de böyle söyleyeyim' demeyen bir film arıyorsanız, hoşunuza gidebilir kesinlikle.

    imdb linki: link

  • beleşe yüzlerce entry yazıp sedet'e ev, araba aldıran, apartman diktiren sözlük yazarlarının zoruna gitmiş ilan. tatlımsınız hepiniz.

  • bir yanım " herşeyi boşver , yan gel yat " derken diğer yanım " hay ağzını öpeyim ne güzel dedin öyle " diyor.

    debe editi : teşekkürler ekşi sözlük ahalisi , teşekkürler türkiye , teşekkürler uzak diyarların insanları .. bali bir iyiliğim dokunsun .. ama önce uyuyayım :)

  • başlık: kucuk iskender tipi siir yaziyorum gelin hemen lan

    - ooff dedi.
    - ne oldu? dedim .
    - hiiç dedi.
    - herşeyi bırak, gel benimle dedim.
    - olur mu?!. dedi.
    ... - topu topu bir tabak fazla koyarız soframıza dedim.
    - olmaz! dedi.
    - neden? dedim
    - al dedi çocuklarını dedi çocuklarını istiyorsan dedi kendini dedi al kendini nerde kalırsan git dedi kal dedi bana..

    bir daha sevindim ¦

  • sanırım bu durumda ayhan ogan bir sıfat sahibi oluyor. hayırlısı.

    edit: canlı yayında ilgili şahsın kendi ağzından sarf edebildiği kelimeyi ben burada kullanınca hukuki bir problem olabiliyormuş. bu hususta uyarı veren ekşi yönetimine de selam ederim.

  • baslik yetismedi ama su aslen:

    karanlikta inilen ya da cikilan merdivenin var olmayan son basamagi gerilimi ve yanilsamasi

    karanlikta merdivenden inilmesi halinde var olmayan son basamaga basmak istegi dizkapagi ve kalcaya dogru yayilan siddetli bir aciya, cikilmasi halinde ise antep yoresinden halk oyunlari figurune donusmesi ile sonuclanan varsayimsal basamak.

    zorlasam kesin paralel bir tecrubeye, hayattan baska bir soyut ornege baglarim. karanlikta merdiven cikmak, inmek "hayat da boyle degil midir"lesmeye cok musait bir imgelem.

  • 1. lazanya'nın uzerinde crem fraiche(fransiz) ne alaka? bir çok şey ile yakisabilir ama lazanyayi cidden bozar.

    2. lazanya sadece bizde degil butun dunyada diger italyan yemeklerinden daha az ragbet gorur, bunun sebebi ise napoli orjinli olan ragu, domates sos ve mozeralla olan tarifin yurt disina ithal edilirken yerini besamel(fransiz), bolonez(fransiz) ve parmesan(cok guclu bir aroma ve msg kaynagi) soslari ile yapilmaya baslanmasidir. bizde bir de icine kasar gibi agir ve yagli bir peynir eklenince cekilmez oluyor bence. bu da kendisini agir bir yemek haline getirmistir. ıtalyan mutfagi her seydir ama kesinlikle ağır bir mutfak degildir.

    3. bizim napoli usulu mekanimizda en cok satan urundur kendisi, pizzalardan bile daha cok satar, cunku orjinal tarif uygulaniyor.

    bu arada lazanya sadece makarnanin sekline verilen isimdir, yaptiginiz yemege gore ismi degismektedir.

  • galatasaray'ın maçlarını kaçırmaksızın izliyorum, bununla birlikte maç özetleri ve yorumların olduğu programlar ile yazılı ve görsel medyada galatasaray'ı sürekli takip etmemle kız arkadaşımın kendisinden daha çok takımıma vakit ayırdığımı iddia ederek bana yönelttiği soru.

    durdu ve ciddi ciddi 'ben mi galatasaray mı?' dedi.

    -ilk yarı sen ikinci yarı galatasaray

    dedim. güzelim ilişki yarıda kaldı. daha sonra da kendi evine giderek aşkımızı tatil etti, alt bitti.

  • muhtemelen bu dili vikipedi'de görüp buraya baktınız. çünkü bu dildeki vikipedi makale sayısı 4 milyondan fazla ve ingilizceden sonra en çok makaleye sahip dil. bu sayı ile dünyada en çok konuşulan ispanyolca ve çince'yi de geçmiş.
    görsel

    bu dildeki makalelerin bu kadar çok olmasıyla ilgili aklıma 2 ihtimal geliyordu;

    1- para karşılığında bir ekibin makaleleri oluşturuyor olması,

    2- iskoçya vikipedi'si gibi birisinin gelişi güzel el attığını sanıyordum. geçen yıllarda amerikalı bir çocuk bir çeviri sitesi üzerinden iskoç vikipedi'si için 22 bin makale çevirmişti. iskoçya tarihinde dil gelişimine en büyük darbeyi istemeden bu çocuk vurmuştu.
    https://seyler.eksisozluk.com/…ediayi-ele-gecirmesi

    filipinler için durumu kurcaladığımda her iki ihtimalim de elendi. çünkü filipin vikipedi'sindeki makaleleri bot bir hesap açıyormuş.

    https://www.esquiremag.ph/…articles-a00304-20210121

    ingilizce vikipedisi'ne 1.113 yönetici ve 126 bin kişi katkı yaparken, 4 milyondan fazla filipin vikipedi'sinde yalnızca 7 yönetici ve 176 kişi aktif katkı yapıyormuş. sabuanca(cebuano) vikipedi'sinin bu kadar çok makaleye sahip olmasının arka planında; fizikçi, filozof ve dilbilimci olan ve bir ara cern'de de çalışmış olan isveçli sverker johanssen adlı kişi var. bu adam vikipedi için 'lsjbot' adında bir bot oluşturmuş. nasıl olduysa filipinliler bu adamın oluşturduğu botu filipin vikipedi'sine alıp vikipedi'deki en çok makaleye sahip ikinci dil yapmış. totalde de vikipedi'deki makalelerin %8'inde bu adamın bot imzası var.

    https://images.squarespace-cdn.com/…as tetzlaff.jpg

    ancak bu bot hesap o kadar mükemmel çalışmıyor. bu bot hesabın elinden çıkan makalelerin büyük kısmında bozuk cümleler var. vikipedi'nin merkezindeki kişiler bu bot'un imzasını taşıyan tüm makaleleri kaldırıp kaldırmama konusunda hala tartışma içindeler.

  • çok matah bişey olmayan vasat aktivite. malum şahıstan tiksinmedim şu içtiğini herkese duyurma meraklısı ergenlerden tiksindiğim kadar. yazık size...