hesabın var mı? giriş yap

  • birgün'ün haberine göre çevre ve şehircilik bakanlığı'nın elazığ ve malatya'daki depremin ardından enkaz kaldırma çalışmalarının fotoğraflanması için 60 günlük hizmet karşılığı 415 bin lira ödemesi durumu. iki şirketin davet edildiği ihalede teklifi geçerli olan tek şirketin akp ankara il başkan yardımcısının şirketi olması ise gerçekten büyük bir sürpriz.

    https://twitter.com/…tatus/1266217702823063554?s=19

    her şeyi rant olarak görebileceklerini biliyorduk da bu nedir artık arkadaş. bir kişi gelsin şunu savunsun, çevre bakanlığında fotoğraf makinesi ve fotoğraf çekebilecek memur mu yok? yazık günah ya.

  • latince yazilis kurallarindan fransizca yazilis kurallarina kalan garip miraslarindan biridir. b ve p'den önce n yazilmaz, yerine m yazilir ama n okunur. bir baska örnek de istanbul'un fransizca yazilisidir. istamboul, ya da "istambul" yazardi fransizlar yakin zamana kadar. amphi vs. olmak üzere baska örnekler de var, simdilik aklima gelenler bu kadar.

  • new york'tan los angeles'e giden ucakta cingoz bir avukat ile sarisin aptal gorunuslu bir hanim yanyana oturuyorlar. avukat hem hanimla yakinlasmak hem de hosca vakit gecirmek icin bir oyun teklif ediyor. kabul gorunce oyunu anlatiyor:

    -size bir soru soracagim, cevabi bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksiniz bilemezsem ben size 50 dolar verecegim.

    ve ilk soruyu soruyor:

    -ay ile dunya arasindaki uzaklik ne kadardir?

    kadin tek soz soylemeden cantasindan 5 dolar cikarip adama uzatmis.

    soru sorma sirasi sarisina gelmis:

    -tepeye 3 ayakla tirmanip 4 ayakla asagi inen sey nedir?

    adam dakikalarca dusunmus... yaniti bulamamis... cuzdanindan 50 dolar cikarip kadina uzatmis. kadin parayi kibarca alip cantasina koyarken avukat merakla sormus:

    -cevap ne?

    kadin tek kelime etmeden cantasini acmis ve 5 dolar cikarip adama uzatmis...

  • geçtiğimiz günlerde bizim hanım elinde bir saç boyasıyla eve geldi. ufak bir dost meclisi kurulmuş, ortamdaki bayan arkadaşlara aldığı saç boyasını gösteriyor. bana döndü;
    -bak güzel mi sence bu renk? dedi.
    -iyi de saçında nasıl olacak onu görmek lazım. dedim ben de...
    -bak işte aynen böyle olacak, dedi ve boya kutusunun üzerindeki kadını gösterdi.
    bir baktım eva longoria... o an ne oldu bilmiyorum tam ama:
    -oha! bu boyayı sürünce eva longoria olacaksan ben sana bunlardan 50 kutu alayım her gün diye bağırıvermişim...

    sonuç: hüsran... artık saçlarını boyamadığı gibi eve geldiğinde "ya ne oldu desperate housewives bu hafta?" diye soran kızlara gözleriyle beni işaret edip "ona sorun her gün izliyordur" diyor. eva longoria aramıza böyle fırtınalı bir biçimde girmemeliydi.

  • milletin kolu bacağı koparken bazılarının buna tanıklık etmeyi rahatsızlık olarak görenleri göstermiştir.

    millet ölüyor sayın gerizekalı. sen de fotosunu görmekten mi rahatsızlık duyuyorsun?
    ilgili sayfalara girme ve o yalan hayatına devam et madem.

    burada gelip baktığın şeyler hakkında ne ağlıyorsun?

  • 10 yıldır ekşi sözlüğü takip ediyorum, beni bu kadar dumura uğratan başka bir olay daha olmamıştı. aşk kelebeklerine bak sen ya. sinek öldürür gibi yazar uçuruyorlar, bir de üzerine dalga geçiyorlar.

    yazıklar olsun ya gerçekten yazıklar olsun. pişkinlikte akp'yi geçtiniz kanzuk ve saz arkadaşları

  • kızlar okumasın; cumartesi pompaya gidiyoruz beyler.

    edit: kızlar da okumuş lan :(
    edit2: aşkım ben gitmiyom evdeyim ben amk.
    edit3: amk dediğim için özür dilerim.

  • kabul edin ve nedenini sorun. krizi fırsata döndürüp sizin daha iyi bir insan olmanızı sağlayabilir nedeni. kendinizdeki eksik bir yeri doldurmanızı sağlayabilir. ama en önemlisi nasıl bir insanla beraber olmanız gerektiğine dair önemli ip uçları verecektir.

    bir neden olmadığını söylerse de (aşkı bitmiş, başkasına aşık olmuş, heyecanı kalmamış vs. ) bunları da bir neden olarak alıp, ilişkinize dışarıdan bakabilirsiniz.

    ayrılıklardaki en önemli nokta birinin gitmesi değil, kalanın kendini geliştirme fırsatı yakalamasıdır.