hesabın var mı? giriş yap

  • yol yordam bilmeyen adam
    lan olm yüzyılın en büyük liderlerinden birinin yanındasın.
    ama sen hala çakallık peşindesin...
    anladık canın çekmiş... ama böyle olmaz ki...
    çaktırmadan arkasına geçip "höpürt" diye yenir mi...
    git kaptan köşküne bi yere arazi ol... istediğin kadar ye...
    kamera diye ayda yılda bir görünen bir alet var ortamda...
    sen atatürk'ün arkasında şeftali yiyen adam olarak geçiyorsun tarihe...
    hayır duyan da arkasından bir iş çeviriyorsun sanacak...
    şeftali lan...

    vidyoda bir diğer detay...
    ulan adam hesapta kimilerine göre "diktatör"...
    biri de çıkıp bir kültablası uzatmıyor adama...
    kahve fincanının yanına silkiyor külü...
    öğrenci evi tandansı...

  • kardeşini öldüren ve suçu mahkeme kararı ile sabit olan polis memurunu hedef göstermiştir. doğru yanlış tartışılır fakat kendisinin, kardeşi öldürülmüş bir ağabey olduğunu unutmayın. sağda solda her boka intikam çağrıları atılan bir memlekette çok mu anormal geldi?

    edit: başlık başa.

  • kendisine ait olmayan, kirasını ödemediği için üst kullanım hakkını bile kaybetmiş olması gereken araziyi devlete hibe ettiğini zanneden galatasaraylı arkadaşım, gel sana bir çift sözüm var;

    "biliyorum ki senin sıkıntın aslında stadı kimin yaptığı falan değil. sen basiretsiz yönetimler yüzünden stadının mecidiyeköy'den allahın dağına gitmesine çok üzülüyorsun. türkiye'de 2 takım kendi stadını kendi gücüyle, kendi yerinde yenileyebildi; beşiktaş ve fenerbahçe. diğer bütün takımlar yerinden yurdundan olup stat sahibi oldu. sen beşiktaş ve fenerbahçe ile aynı kefeye giremedin. eskişehirspor, antalyaspor, bursaspor, konyaspor vs.. ile aynı kefedesin. senin gücün, stadını mecidiyeköy'de yapmaya yetmedi.

    yıllar geçecek, beşiktaş boğaz kenarında, fenerbahçe bağdat caddesinde, kendi semtlerinde maça çıkarken, sen seyrantepe'ye gideceksin. beşiktaş ve fenerbahçe köklerinin olduğu yerde, kendi semtinde kendi taraftarı ile büyürken, sen otoban kenarında ruhsuz beton yığını stadında olacaksın. 50 sene sonra bile bu gerçekle yaşıyor olacaksın.

    seni anlıyor ve sana hak veriyorum. ben de olsam çok üzülürdüm."

  • dikotomi paradoksu ve ok paradoksu ayrı şeylerdir. aynı olan şey zeno'nun hız, hareket kavramını tam olarak anlayamamış olması. zaten o matematikçi değildi. mantıksal ve duyusal kavramlar üzerinden gidiyordu.

    dikotomi paradoksu:

    hedefinize ulaşmak için önce yolun yarısını gitmemiz gerekir. fakat yolun yarısını gitmek için önce çeyreğini gitmemiz gerekir, vs. eğer gitmemiz gereken mesafeyi durmadan ikiye bölersek, ilk ara hedefe bile ulaşmamız imkansızdır. o yüzden asla yola çıkamayız. daha da ötesi, bu gittikçe kısalan mesafeler sonsuz olduğundan, bir yolu katetmek için yapılacak sonsuz sayıda iş vardır, dolayısıyla asla bitmez. madem ne yola çıkabiliyoruz, ne de yolu bitirebiliyoruz, öyleyse hareket imkansızdır.

    ok paradoksu:

    hep aynı yeri kaplayan şey sabit duruyorsa, ve hareket halinde olan her an böyle bir yer kaplıyorsa, uçan ok hareket etmiyor demektir.

    kaynak: paradoks, jim al-khalili

  • + sigara içiyor musunuz?
    - içmiyorum.
    +hah bu da çok iyi. genel müdürümüz sigara içen elaman istemiyor
    -neden ki?
    +işte bağımlılık olarak görüyor bunu, zayıflık olarak görüyor. bir de çok molalı çalışıyorlar tabi.
    -ben de günde en az beş kere çişe çıkarım.
    +(...)
    -en az bir kere de sıçarım.
    +(...)
    -ama tabii nereden bilecek ki sayın genel müdür bunları.
    +(...)
    -sigara içmiyorum demiştim, siz de çok güzel demiştiniz. oradan devam edelim konu bulanmasın.

  • tepkisel indirgeme, straw man'in bir cesididir, alt kumesidir bi nevi. karsi argumanin olabilecek en sig sekle sokulmasi, onu kolayca curutulebilecek bir hale getirmek icin sikca basvurulan bir yontemdir ama tek yontem degildir.

    straw men daha genis anlamiyla, karsi argumani curutulebilecek bir sekle sokup, o halini rakibe atfetmek ve boylece rakibi altetmektir. (itiraf: daha genis olsun diye men diye yazdim, bu igrenc esprimi kimsenin anlamamasi ihtimaline dayanamayip acikladim, daha da igrenc oldum). sadece belli istatistiklerden bahsedilerek, belli verilerin yorumlanmasinda objektif davranmayarak, mumkun olan butun cikarimlara esit olasilik atayip, isinize geleni one cikartarak ve karsidakinin de boyle yaptigi izlenimini vererek de bu taktik uygulanabilir.

    zaten en iyi straw man savunmasi, konu hakkinda genis bilgiye sahip olanlar tarafindan yapilir. karsi taraf "ben oyle demedim, soyle dedim" dedigi zaman mizikcilik, doneklik yapmis gibi gorunecek; dahasi, siz halihazirda argumaninizi verilerle desteklemis oldugunuz icin, karsi taraf konuyla alakali veriler verse bile bu disardan bakana ancak bir beraberlik olarak gozukecektir. kisaca en rafine camur at izi kalsin yontemidir.

    bunun yaninda straw man savunmasi, rakibin eline uydurulmus bir arguman tutusturmaktan (gerek siglastirilmis, gerekse zekice carpitilmis versiyonunu) ibaret degildir. karsi pozisyonu savunan guruhun icindeki en zayif halkanin bulunup, argumanlarinin grubun standardi haline getirilmesi ve ona yuklenilerek tum karsi cephenin zayiflatilmasi da bir baska yontemdir. yahut bu zayif halka hic yoktan yaratilabilir. karsi tarafin sozcusu olarak kotu karakterli, zararli aliskanliklara sahip, gecmisinde tutarsizliklar bulunan, bugununde ise zayif bir fikri savunan bu hayali dusman kullanilir (ki straw man terimi de herhalde en cok bu eylemle ortusur).

    ornegin yanli habercilikte, "some people say..." diyerek kanalin resmi goruslerinin propagandasi yapilabilecegi gibi, ayni "some people" kanalin karsi oldugu bir gorusu de sacma bir yonunden savunarak yemlik gibi kullanilir. (bkz: outfoxed)

    kisaca ad homineme girmeden rakibin kisiligine saldiran, hakaret etmeden iftira atan, yalan soylemeden gercekleri carpitan, bilimsel bir agizla dahi populizm yapabilen bir retorik teknigidir straw man, yara bere almadan atlatilmasi neredeyse imkansizdir.

  • bu çocukları alıp suriye-ırak sınırlarımızda canlı kalkan yapacaksın 2 sene. ölen ölür kalanlar akıllanır.

  • mükemmel şöförleri, sizi sıcacık bir gülümsemeyle karşılayan muavinleri ve kitapsız yapamayan elit yolcularıyla büyüleyen yalnız ve güzel otobüs hattı.