hesabın var mı? giriş yap

  • tanimini yaparken kendi icinde celi$ir gibi "gorunen" olgu. icgoru, en sek tabirle ki$inin kendisini kar$isina alarak onunla empati kurabilmesi becerisi olarak dillendirilebilir. evet, ilk nokta bunun bir yetenek oldugudur. kismen dogum hediyesi, kismen geli$tirilebilen kabilinden gormek yanli$ sayilmasin. -ki farkindalik surecinin en onemli enstrumanlarindan birisi oldugu da su goturmez. ikinci olarak da kendi celi$kisine deginmek gerek, tabi bu celi$ki dumduz bir baki$ acisinin urunudur, onu da belirtelim. ama icgorunun, kendi dinamigi geregi bilincin kendisine di$aridan ula$tigi bir eylem olarak $u soruyu sordurmasi cok muhtemel: "insan kendisine nasil di$aridan bakabilir? bilinc hali kendi varolu$uyla bir butundur, birbirlerinden ayrilamazlar!" zavalli zihnin, icgoru kavramiyla kar$ila$tigi daha ilk saniyede kendi varligini, devamliligini surdurmek adina urettigi ilk soru bu olsa gerek!

    icgoru anlik bir deneyimdir, o anda icinize kendinizle ilgili duygu, du$unce, cikarim ve sonuclarin aktigini hissedersiniz. kendinizi tamamen bir ba$kasi olarak algiladiginiz o tuhaf dakika aslinda cok net bir farkindalik katmani yenilenmesi olarak tezahur etmektedir. bilmenin en guzel hallerinden birisidir, cunku bu bilmenin hammaddesi tamamen icinizden cikan, zihnin etrafinda bir tur atip yeniden bilincinizle butunle$en bir datalar butunudur.

    icgoru bir vecd vaziyetidir, esrime yaratir. ruhunuzun derinliklerinde, havada asili duran tuglalardan birisinin daha ait oldugu yuvaya otururken cikarttigi o tatli tikirtiyi duyar, bu sesin evrenin tinisiyla ayni armonik kalipta salinim yaptigini farkedersiniz.

    gulumsersiniz.

  • ingiltere'nin de tabi olduğu aihm'in toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile ilgili içtihadına göre, ilgili iç hukukta bir izin veya bildirim yükümlülüğü öngörülmüşse bile, bu yükümlülüğe uyulmaması, devlete barışçıl gösterilere müdahale etme hakkı vermez. (2006 tarihli oya ataman/türkiye davası)

    anayasa madde 34: "herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir."

    toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda, izin değil, önceden bildirim yükümlülüğü var, ancak ilgili davada aihm, bu bildirim yükümlülüğüne uyulmamasının bile, otomatikmen yürüyüşe müdahale hakkı vermediğine hükmediyor.

    yani "batı ülkeleri" filan diye saçmalamadan önce, "batı ülkeleri"nin, komple batı medeniyetinin kendisinin en yüksek ürünü ve övünç kaynağı olarak kabul ettiği insan hakları felsefesinden biraz nasiplenin.

    "izinsiz gösteri" diye bir saçmalık olamaz. devleti protesto etmek için devletten izin almak, akla ve mantığa aykırıdır. devleti, devletin izin verdiği tarihte ve izin verdiği yerde protesto etmek, protesto gösterisi yapmanın mantığıyla doğrudan çelişir ve demokrasinin en temel ayaklarından birini oluşturan bu hakkın özü ile bağdaşmaz. bunu idrak edebilmek için batı medeniyetine de lüzum yok, asgari bir zeka ve mantık yeterlidir.

  • arkadaş takside ağlıyor, ama salya sümük, taksici sonunda dayanamadı:

    - yav ama neden bu kadar ağlıyorsun? nerelisin sen?
    + sivas :((((((((((
    - bak, ben de orduluyum, ağlama.

    teselli artık neyi değiştirir ki, arkadaşlar?

  • gereksiz artistlenip tribe girenlerin yediği dayaklar ölüm kalım durumu olmadığı sürece içimi ferahlatıyor, itiraf ediyorum.*

  • mercedeste çalışan mühendis arkadaşlarla görüştüm, sabah akşam toplantılarda togg'u konuşuyorlarmış. togg almanya'ya girerse tükkanı kapatır gideriz diyollarmış.

  • ankara mamak, kantin kuyruğunda nefte almak için sıra bekleyen iki kısa dönem acemi asker;

    1. asker: olm bi yıın laf yedik yok nefte nerde yok bilmemne. siterim lan ben bööle askerlii..
    2. asker: olm baara çaara konuşma komutan duyarsa ziker hayatını..
    komutan?: (arkadan 1. askerin omuzuna dokunarak) arkadaşın doğru söylüyo..

    aynıyla vaki

  • çalış,
    - denizin 50 metre altına techizatla dal, dalamadığın yere başka bilimsel çalışmaların ürünü teknik araçlar gönder, vakit ve kaynak tüket. kaynağın içinde ömrün de olsun...
    - yeni tütmüş volkanın dibine kadar gir. "dürtsem ısırır mı?" tedirginliğine denk bir tedirginlik yaşa. zehirli gazın içinde kaybol. binlerce santigratlık volkan damlaları arasında örnek topla...
    - 7. kat balkonundan bakmaya korkan insanların olduğu bir dünyada, gezegenin yörüngesine gir, gözlem yap. kainatın sırrına erişir gibi ol.
    - fırtına, kasırga, boran, tayfun kovala. felaketin hızını, çapını ölç.
    - kimsenin görmediği, görse de anlam veremediği, anlam verse de yorumlayamadığı mikroskobik canlıların uğruna hayatını ver. evladından çok bu tipsiz tek hücreli canlıları gör. sanki bir aşk doğacakmış gibi virüs, bakteri incele.
    - birkaç rakamın ve sayının, birkaç harfin ve işaretin oluşturduğu bir grafik dizilişin (formül) karşısında acz içinde bekle, düşün, kafa yor: "belki şu ana kadar fiziğe dair bildiklerimiz yalandı" şüphesinden dolayı.
    - ada ada, tepe tepe, okyanus deniz gez. kuş gözlemle, kertenkele incele, fil tedavi et, at takip et, gorille dostluk kur...

    sonra hıyarın biri ömründe ilk kez tanık olduğu bu gerçeğe, bilgiye, düşünceye sahip çıkıp desin: "bu yazıyordu zaten"

  • suyu siseden degil plastik bir torbamsi seyden icmis nesildir. pipeti vardi bu plastik seyin. oyle icilirdi su.