hesabın var mı? giriş yap

  • 16 dakikanın hepsini izledim, lan insanlar ne kadar ciddi, hiç gülmek akıllarına gelmiyor, bir tanesi elemanı dövecekti neredeyse.

    saygı saygı saygı. herkesin dilinde. kime göre saygı? herkes istiyor ki saygı duyulacak birisi olsun ortamda. yaşça büyük olur, mevkice büyük olur, bir şey olmazsa cinsiyet olur.

    bırakın isteyen istediği şaapsın.

  • comodor 64 den beridir oyun oynarım. 25 küsür sene filan işte. tetristen wow'a veya her türlü stratejisinden frp oyunlarına kadar bana keyif veren her oyunu da oynarım.

    oyun oynamak bir hobidir. bilgisayar oyunları ben bilgisayara, donanıma, teknolojiye, network tabanına, programlamaya daha da yaklaştırdı. büyüdükçe merak ettim. merak ettikçe ailem bana öğrenmem için destek oldu. daha da büyüyünce bunlar ile kendimi eğittim ve hala eğitiyorum.

    şimdiki işim de bilişim. kendi işim. çocukken hobi olarak uğraştığım şeyden artık para da kazanıyorum.

    ben hiçbir zaman gta oynadım diye bir psikopatlık yapmadım. silence hill oynadım diye bende hiçbir korku oluşmadı. geceler boyunca commandos oynadım diye hiçbir zaman savaş yanlısı olmadım.

    26 yıldır monitöre yakından baktım. bir gözüm 1 diğeri 1.5 numara ki bunlar da 2 sene önce geçirdiğim beyin kanamasından sonra oldu. yani büyük ihtimalle monitör ile ilgili bile değil.

    şimdi bakıyorum ailelere sürekli çocuklarını bilgisayar oyundan uzak durması tavsiye ediyorlar. bana göre bu hiç doğru değil.

    aileler çocuklarını bilgisayar başında tek başına bırakırsa tabi ki çocuk psikopat da olur, manyak da olur, sinir hastası da olur..

    aile küçük yaşta çocuğun bu hobisini keşfederse, bu sistemin nasıl olduğunu, nasıl çalıştığını, çocuğun benzer şeyler yapabilmesi için neler gerektiğini çocuğa aşılarsa oyun bu çocuğa zarar değil yarar sağlar.

    bu örnek çocuğun tüm hobileri için geçerlidir aslında. örneğin çocuğun arabalara ilgisi varsa ve içindekileri merak ediyorsa bırak parçalasın oyuncak arabalarını. içinde ne olduğunu öğrensin. parçaların çalışma mekaniklerini görsün. ileride bunun eğitimini alıp o parçaları üretsin.

    eğer çocuğun oyuna ilgisi varsa bırak oynasın. oyunu nasıl yaptıklarını anlatın ona. arkada nasıl mekaniklerin çalıştığını, bilgisayarın hangi donanımları sayesinde bunu oynayabildiğini anlatın ona. eğer bir strateji oyunu oynuyorsa bırakın kendi kendine bir sürü taktik geliştirsin. ülkesini savunmayı, düşmanını nasıl zayıflatacağını ve yeneceğini kendisi öğrensin. merak etmeyin bu şekilde beyin fırtınası yapan çocuk savaşmayı değil, kendi hayat stratejisini de yönetmeyi öğrenir.

    sen çocuğunla ilgilenmemek için oturt bilgisayar karşısına, neler yapıyor hiç kontrol etme, sonra benim çocuğum manyak oldu diye üzül... o iş öyle değil işte.

    bilgisayar oyunu oynamak kötü bir hobi değildir. fakat kontrolsüz şekilde çocuğu bilgisayara salmak çocukta ciddi problemler oluşturabilir.

    bir kişinin hobisini işe çevirmesi, o kişinin hayatı boyunca kendisine yapacağı en büyük iyiliktir. hobi demek sadece müzik veya resim yapmak değildir. hobi kişinin ilgi duyduğu alandır. hobisi ile uğraşan kişi hem öğrenimde hem uygulamada diğer herşeyden kat ve kat fazla yeteneklidir.

    ebebeynler bu konuda engelleyici değil teşvik edici ve eğitici olmalıdır.

  • tarih itibariyle dün akşam tam yatıcam baktım the green mile var show tv'de bi takıldım 4.30 da bitti film. sabah 7 de kalktım maymun gibi. dedim yatayım biraz daha 8:30'a kurdum saati. 9:30 da kalktım. lan dedim bu telefon çalmadı mı acaba. bir baktım saati kurcam diye hesap makinasını açıp 830 yazmışım. kahkahalar içinde duşa girdim tabi.

  • savaş almanya için biteli iki ay olduğundan almanların yüzünde çöküşten ziyade yeniden doğuş psikolojisini gördüğüm kayıt.

    der untergaang'ın sonunda kırık bisikleti yerinden kaldıran çocuk sahnesi ile bütünleşen bir görüntü.

    almanların çalışkanlığı ve örgütlenmesi de dikkatten kaçmadı.

    ve videodaki çoğu almanın kadın olması da dramatik.

  • otobüs ve uçak yolculuklarında "yiyecek servisini kaçırıcam" diye uyuyamıyorum, bir top kek uğruna yolculuk sonrası eşekten düşmüşe dönüyorum. *

  • "sevimli" gösterilmeye çalışılır hep. "ne var yani? biz de yedik zamanında." bak bak "ben normalim" demeye çalışıyor. he bebeğim çok normalsin.

    ne travma dolu insanlar olduğumuzun farkında bile değiliz.

  • feribottan inip londra yoluna girildiginde, sag seride girip kaza yapanlar olarak derneklesmemiz gereken oyun.

  • cebine koysalardı uyuşturucuyu daha uygun olurdu, böyle bir sakil bir anlamsız olmuş.
    artık adam nasıl bir yükselişteyse, tabağına domuz pastırması, cebine eroin, adım adım karalamalar kumpaslar.