ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
işten eve gelince maskesini çıkaran insan
-
(bkz: walter white)
29 ocak 2022 bekir bozdağ'ın adalet bakanı olması
-
"fethullah gülen'e çete diyemezsiniz, seversiniz sevmezsiniz bu ülkenin yetiştirdiği bir değerdir. her şey devletin kontrolünde yapılıyor." diyen kisinin adalet bakani olmasi hadisesi
bilmem ne bankasinin onunden gecmis olanlar,
emir kulu askeri ogrenciler,
2 maklube yemis olanlar icerde.
al sana feto ile muthis mucadele
edit: videosu
bozdag'dan ozur diliyorum. konusmasini dun yanlis/eksik alintilamisim.
konusmasi tam su:
"f. gulen bu ulkenin yetistirdigi degerli bir kiymettir. seversiniz, sevmezsiniz ama degerli bir insandir. bilge bir insandir.
bu ulkenin milli ve manevi degerlerine bagli nesillerin yetismesi icin hizmetini yapiyor.
her seyi de acik.
devletin denetimi ve gozetimi altinda acik"
göktürkçe
-
internette göktürkçe için çok asılsız ve saçma sapan bilgiler dolanıyor, #119386487 gibi.
bu tarz saçmalıklara çok denk geldiğim için göktürkçe ile ilgili temel bilgilerden biraz bahsedip öğrenmek isteyenlere ileri düzeyde olmasa da bu dilin temel kurallarını ve bir metni gördüğünüzde nasıl daha anlaşılır kılabileceğinizi anlatacağım.
-köken-
öncelikle göktürkçe dediğimiz dil eski türkçedir. eski türkçe dönemi ise yaygın görüşe göre; göktürkçe ve eski uygurcayı kapsar.
yukarıda bu dile soğdca diyenleri ciddiye almayınız, yapısı, fonetiği, grameri buz gibi türkçedir, göktürkçe soğdca olsaydı (ki bu kadar saçma bir tabir olamaz) şu an türkçe, kazakça, türkmence gibi diller de olmazdı.
-
burada anlatacağım kuralların tamamı neredeyse eski uygurca için de geçerli fakat aralarında dönem, alfabe ve yazı türleri farklılıkları olduğundan ve son zamanlarda göktürkçe öğrenmek isteyenlerin sayısı arttığından buraya yazacağım.
-alfabe-
göktürk alfabesi ile yazılmış ve eski türkçe olarak değerlendirdiğimiz tonyukuk, bilge kağan ve kül tigin yazıtları 2. göktürk kağanlığına aittir, bu dönemden çok önce ise aynı alfabe ile yazılmış yenisey yazıtlarına rastlarız.
göktürk alfabesinin kökenine dair birçok görüş var, soğd alfabesi kökenli olabileceği düşünüldüğü gibi, ideografik olduğu için türklere müstakil bir alfabe olduğu da düşünülür. ideografiyi şöyle tarif edebilirim: 'ok' sesini karşılayan tamga ok şeklinde, 'ay' sesini karşılayan tamga ise ay şeklindedir.
alfabeye “türk runik yazısı” da denir.
eğer bu alfabeyi öğrenmek istiyorsanız çok rahat bir şekilde öğrenebileceğinizi belirteyim, çok kolay bir mantığı var.
her sessiz harften iki tane bulunuyor, sesli harflerde ise o/ö, u/ü, ı/i, a/e harflerini aynı tamgalarla ifade etmişler, yani bir kelimede u'mu ü'mü kullanıldığını sessiz harflerden anlıyoruz, mesela; kuz yazmak isterseniz kalın (a)k, küz (güz) yazmak isterseniz ince (e)k harfini kullanıyorsunuz.
ayrıca ng, ny gibi çift sesli tamgalar da bulunuyor.
alfabe konusuna temel bir giriş yaptım fakat alfabeden önce dilin temel mantığını öğrenmek daha önemli olduğu için bu bölümü kısa tuttum,
zaten tde lisans öğrencilerine bile alfabe yerine dilin temel mantığı, ekler kökler öğretiliyor daha çok.
-söz dizimi ve hal ekleri-
türkçenin hangi dönemini incelerseniz inceleyin, ilkokulda öğrendiğimiz gibi, yüklem hep sonda özne hep baştadır, bu yüzden temel kuralları ve kelimeleri öğrendikten sonra çoğu cümleyi anlamak çok kolay olacak.
örneğin türkiye türkçesinde “ben eve gittim” derken eski türkçede “men ebge bardım” deriz.
hal eklerinde ise işler karışıyor, yönelme hali eki yerine; belirtme eki, çıkma hali eki yerine belirtme eki kullanılabiliyor ama bir giriş yazısı olduğu için bunu şimdilik bilmemize gerek yok.
-ses denklikleri-
türkçenin tarihi ve çağdaş lehçelerinde birbirleri arasında düzenli ses denklikleri vardır, bu da göktürkçeyi temel düzeyde öğrenmek isteyen biri için en önemli konu.
örneğin: kazakça: jol iken t. türkçesinde: yol'dur yani buna göre türkiye türkçesinde y ile başlayan her kelime kazakçada j ile başlar.
gelelim türkiye türkçesi ve göktürkçeye, ilk baktığınızda size yabancı gibi görünen kelimeleri bu denklikler sayesinde anlayabilirsiniz:
- eski türkçe t ile başlayan kelimeler, t.türkçesinde çoğunlukla d ile başlar: tod- (doymak), teñiz (deniz), tolı (dolu)
- eski türkçe k ile başlayan kelimeler, t. türkçesinde g olur: köz (göz), kel- (gel-), kün (gün)
-eski türkçede söz içi veya sonu d vardır, t. türkçesinde ise bu y'dir. tod- (doymak), adak (ayak), bod (boy)
-çok heceli sözcüklerde g sesi korunur: sarıg (sarı), katıg (katı)
- b sesi söz başında ve söz ortasında korunur, bu t. türkçesinde v'dir. ebir- (evirmek), bar- (varmak), eb (ev).
-yapım ve çekim ekleri-
bir çoğuna türkiye türkçesi sayesinde hakimiz.
mesela bazı yapım ekleri:
il-lig 'ili olan, devletli' (yukarıda söylediğimiz gibi sonda g harfi var, batı türkçesinde bu ek -lı -li haline geliyor) (-lig: isimden isim yapım eki)
yaş+a - bildiğimiz yaşa-. ( -a: isimden fiil yapım eki)
çekim ekleri:
beg+ler (beyler) ogıl+ an (çocuklar) (-n lar-ler'le birlikte eski türkçe çokluk eki)
bun+suz (sıkıntısız) (bun:sıkıntı)
ufak bir giriş yaptık şimdi bu kurallar ışığında bir cümleyi inceleyelim:
bu yolun yorusar yaramaçı tedim, yerçi tiledim.
şimdi bu cümlede çok rahat anlayabileceğimiz kelimeler var, bunlar; bu, yol ve yer.
yukarıda bahsettiğimiz kurallarda ne demiştik “söz başı t korunur” yani tedim: dedim, tiledim: diledim oluyor.
aslında cümlede geçen yaramaçı da çok tanıdık, “yaramaz,iyi olmaz” demek.
yerçi'nin karşılığı ise yerci yani “yere hakim olan, kılavuz” demek.
peki tonyukuk burada ne demek istemiş: “bu yoldan yürümesek iyi olacak dedim, kılavuz istedim.”
gördüğünüz gibi bazı kelimelere ve kurallara hakim olunduğunda anlamak çok da zor değil, zaten hepsi halen kullandığımız kelimeler.
şimdi başka bir cümleye bakalım:
türük bodun için tün udımadım, küntüz olurmadım.
yine aynı ses denkliklerini düşünürsek: bod>boy haline gelir, o zamanki anlamıyla ise “halk”.
(u)n ise belirtme hali durumu eki “halkı”.
tün ise hâlâ dilimizde kullanılan bir kelime aslında, gece demek ama biz geride kalan gün anlamında 'dün' diyoruz. yine aynı şekilde t>d
udımak ne olabilir o zaman? söz içi d korunur demiştik d>y değişimini unutmayın: udımadım yani “uyumadım”.
küntüz zaten çok kolay: gündüz, k>g
olurmadım ise oturmak fiilinin eski hali.
artık anlamak zor değil, değil mi? “türk halkı için gece uyumadım, gündüz oturmadım.”
kısaca bir giriş yapıp, bazı temel meselelere değindim, yazdıklarım göktürkçe bilmek için tam anlamıyla yeterli sayılmaz fakat öğrenmek isteyenlerin veya merak edenlerin belli bir oranda işine yarayacağını düşünüyorum. belki çok daha ayrıntılı bir yazı yazabilirim çünkü cümleleri daha iyi anlayabilmek için eklere de hakim olmak gerekiyor.
düzeltme: yazım
edit:bir bilgi hatası giderildi
istiklal marşı ırkçı bir dayatmadır
-
yine ikiyüzlü bir azınlık milliyetçisi çakma solcu açıklaması..
içinde "türk" bile geçmeyen marşa ırkçı dayatma derler, kürdistan bölgesel yönetiminin her tarafı "kürt" dolu marşını coşkuyla söylerler. (bkz: ey reqib)
anadolu coğrafyasına içinde bir sürü etnik unsur yaşıyor diye "türkiye" denmesinden rahatsız olurlar, yine içinde bir sürü etnik unsurun yaşadığı mezopotamya'da bir bölgeye "kürdistan" derler..
denizde kum biter, bunlarda ikiyüzlülük bitmez..
deney tasarımı
-
deney tasarımı'nın babası 1935'lerde bu konuyu ortaya atan ronald fisher'dır.
bir diğer önemli isim ise başta hindistan ve japonya olmak üzere dünyaya yayılmasını sağlayan ise kendi yöntemi ile bilinen geniçi taguçi'dir.
(bkz: taguçi yöntemi)
afgan ve pakistanlılar nasıl gidecek sorunsalı
-
yunanistan sınırını açacaksın
afganları surileri pakileri avrupaya göndereceksin.
yunan askeri bunları vurdukça canlı yayında insanlık dramı olarak yayınlayacaksın.
--- spoiler ---
nüfusunun 5' te 1'i mülteci besleyen türk ekonomisi sonunda battı. daha iyi yaşam şartları için avrupaya gitmeye çalışan mülteciler yunan askeri tarafından öldürülüyor.
--- spoiler ---
burdan devlette yetkililere söylüyorum. bak bu tarz propagandayı yapacak ingilizce bilen az biraz kafası çalışan adamınız yoksa ben gelir hallederim.
yazarların şu an yapmak istediği şey
-
şu ve an'ı ayırmak..
allahını seven yetki versin bana.
yeni rakı'nın almanya'da yayınlanan reklamı
-
yurt dışındakiler reklama, yurt içindekiler rakının fiyatına ağlıyor.
reklamı seyrederken bile cebimden 20tl vergi çıktı
mutlu olmak için gerekenler
-
mutlu olmaya odaklanmamak,
kendini başkalarını mutlu etmeye adamamak,
hayır demeyi öğrenmek,
beklentilerini minimuma indirmek...
bilecik diye bir yerin aslında olmaması
-
benim de yavaş yavaş inanmaya başladığım hadise.
olay şöyle cereyan etti;
bi kaç sene önce ailecek istanbuldan kayseriye doğru yola çıkmıştık. geredeye yaklaştığımızda hafif karnımız acıktı. o bölge full otoban olduğundan belki yol üstünde bi yer buluruz diye bilecik tabelasının olduğu yöne saptık. biraz ilerledik yol döndü döndü ve biz tekrar gerede otobanındaydık. aklımız almadı. babam hırs yapıp bi şekilde sapağı buldu ve tekrar döndük sonuç yine aynıydı. o zaman tabii bilecik diye bir yerin aslında var olmadığını hiç düşünmemiştik. şimdi bu bilgi komplo teorisi bile olsa beni ürpertiyor.
(bkz: true story)