ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tıptan daha zor olan bölüm
-
ramiz dayının öldüğü bölüm çok zoruma gitmişti.
polise çığlık atan hocanın suçsuz olması
-
"uzlaşmacı bir tavırla memur olduğunu sabit bir gelire sahip olduğumu bu cezanın hem ağır hem de lüzumsuz olduğunu söyledim diğer polis cebinden çıkardığı telefonla beni videoya kaydetmeye başlayınca sinir krizi geçirdim"
yalan.. yalan söylüyorsun. polis sana "bana ne öğretmensen" dedi, sen de ego patlaması yaşadığın için çığlık atmaya başladın. nasıl beni ciddiye almaz? ben akademisyenim, diye düşündün. çığlıklarından ürken polis de "başıma iş açacak" diye sonra seni çekmeye, kendini güvence altına almaya başladı.
yalancının birisin.
sevgiliye sarılmak için koşarken yere düşmek
-
insanın karizmasını yerle bir edecek hadise. gülme lan.
pasaport arasına konmuş boarding pass fotoğrafı
-
birisi yurt dışına gidiyorsa ve bu kişinin sosyal medya hesabı varsa çoğunlukla yaptığı eylemdir. pasaportun yanına nereye gidildiğinin görünmesi için boarding card konulur, fotoğrafı çekilip sosyal medya da paylaşılır. sanki gittiğinde o ülkeden yüz binlerce fotoğraf paylaşmayacak ve nerede olduğunu bağırmayacakmış gibi yapar yine de bunu.
karısı çift soyad taşıyan erkek
-
benim karim kesinlikle iki soyadi tasiyamaz.
bu sebepten ben karimin soyadini aldim ve olay buyumedi..
yayayken arabalara arabadayken yayalara kıl olmak
-
devamlı yaşadığım ikilem. inanılmaz bir şey. içinde yaya ve araba olan herhangi bir trafik senaryosu düşünün. karşıdan karşıya geçicem diyelim, direk yavaşlamayan arabalara kıl oluyorum.
"lan ölür müsün biraz yavaşlasan" diye sayıklıyorum içimden.
fakat aynı durumda arabadaki şahıssam; "lan öküze bak arabanın geldiğini görüyor hala dikiliyor yolun kenarında" diye düşünüyorum.
empati falan yok. o an hangi ulaşım aracını kullanıyorsam kendimce tartışmasız şekilde haklı olan ben oluyorum. devlet buna bişey yapması lazım.
tuncel kurtiz
-
''hangi takımı tutuyorsun diyorlar, muhalifim dedim. çarşı'dan çıkmam dedim, kartal gibi kimseye minnet etmem dedim'' diyen büyük usta. unutan namerttir.
forza beşiktaşın giriş sayfası
eşinin bikini giymesine izin veren insan
-
bu başlık bile her şeyin ne kadar boka sardığını göstermeye yeter. böyle bir başlık ancak ortadoğu bok çukurunda açılabilir, nitekim açılmıştır.
ilk maaşla yapılanlar
-
ilk maaşımı istanbul'da aldım. hemen atlayıp ankara'ya geldim ve hepsini babama verdim. ama hepsini. hani sorsalar istanbul'a nası dönecen diye -ki babam sormuştu- şov peşindeydim, ekmek kazanıyordum ve sekiz köşe kasketiyle babam bunu görmeliydi. takribi 10 dk. sonra paranın yarısını geri aldım. zaten babam da kasket takmazdı.
8.40 dersi
-
hayatta gitmedigim, mezun olana kadar da gitmeyecegim ders.
(bkz: aferin)
yillar sonra gelen edit: anladim ki gitmeden mezun olmak pek zormu$. az sonra gidecegim ders.
şevket altuğ
-
sormuşlar, "neden televizyonlarda yoksunuz?" diye. adam da yanıtlamış;
--- spoiler ---
“türk toplumunun değerleri değişti. türk toplumuna sunulan işlerin içerikleri değişti. yani ben şu andaki içeriklerle hiçbir dizinin içinde olamam. eleştiri olarak kabul etsinler, biraz da yaşlılığıma versinler… bütün yapılan işlerde tabanca, tüfek, millet birbirini öldürüyor. bütün erkekler sakallı. bizim zamanımızda sakal rol gerekirse bırakılırdı. bu ortamda ben olamam. çünkü biz yaptığımız işlerde topluma sevgiyi, hoşgörüyü, toleransı, birlikte yaşamayı, dayanışmayı öğretmeye çalıştık.böyle bir senaryo ile karşılaşırsam yaşıma rağmen hâlâ oynayabilirim. ama karşılaşacağımı da pek zannetmiyorum”
--- spoiler ---
kaynak
benim gözümde gerçek bir sanatçıdır.
seviyoruz seni fiko.
starbucks'ın olmadığı şehirler
-
italya'nın bütün şehirleri.
edit: artık milano'da var.