hesabın var mı? giriş yap

  • çok güzel çekilmiş bir film. madrid'in köyünde evden kaçan iki kızın takibi ile başlayan ve sonra seri cinayete dönüşen bir öykü. iki dedektifin hikayesi de paralel işleniyor zira dedektifler de sürgün edilmişler aslında. fakirlik, yeni hayat umudu, franco dönemi. her şeyi açık anlatmıyor ispanya tarihi bilseydim belki daha çok keyif alırdım. çekimler çok güzel özellikle kuşbakışı çekimler. kayda değer filmlerde rol almış olmasa da bu filmde çok başarılı olan javier gutierrez'in film boyunca gözleri seyrettim, adam bütün film boyunca gözleri ile konuştu.

  • ferhan sensoyu anma toreninde kultur ve turizm bakani ve akpli beyoglu belediye baskaninin oldugu salonda "70 senedir bu ulkeyi din bagimlisi hukumetler yonetiyor, ama ona ragmen 70 senedir inatla tiyatro yapiyoruz biz, ferhan da inadina tiyatro yapti hep" demis sanatcidir. helal olsundur.

  • sizi deliler gibi seven yerine sizin deliler gibi sevdiğiniz kişiyi seçin, hayatınız boyunca dimdizlak kalın.

  • ustama sordum bigün damdan düşer gibi, "abi aldatmadın hiç di mi yengeyi?"
    haza efendiden bi adamdır. evine barkına düşkün, çocuklarına tapan modeldir. dükkan-ev yaşar.

    "yok" dedi.
    "neden" dedim.

    "delfi, şimdi ben 38 yaşındayım, hanım 34. şimdi tabi bakıyosun etrafta gencecik kızlar dolanıyo. çok da güzeller. canı çekmiyo mu bi erkeğin? valla çekiyo bazen. inkar edemem.
    ama sonra düşünüyorum, hanımım da öyleydi eskiden. 16 yaşındaydı bana geldiğinde. bıcır bıcırdı, çok güzeldi. ben onu aldığımda, o da etrafta dolananlar gibiydi.
    şimdi bakıyorum , tabii 2 çocuk doğurdu, vücudu filan deforme oldu haliyle.
    ama bu çocukları bana doğurdu hanımım. biz beraber bi yola çıktık, o bana güzel çocuklar, sıcak bi yuva verdi. sevgisini, ilgisini, ömrünü verdi.
    ben de o 20 yaşındaki delikanlı değilim. bak benim de saçlarım ağardı, ben de kilo aldım. ben de artık geçtim o yaşları.

    yapmadım. bi tarafa eşimi koydum, onun verdiği yılları, feda ettiği şeyleri, emeğini, sadakatini, ona duyduğum sevgiyi.
    öbür tarafa 3 dakkalık zevki koydum.
    'değmez' dedim sonra."

    ...

    çirkin de bi adam değildir bu arada. ama "adam" işte zaten. çirkin olsa noolur.
    yuvaları daim olsun.

    edit. fb da paylaşılmış, yayılmış. yorumlardan anladığım, baya yanlış anlaşılmış konu.
    https://www.facebook.com/…630314012/?type=3&theater

    1. bu metni yazan bi kadın evet. ben yani. bi kadının ustası olamaz mı? niye erkek sandınız ki?
    2. ustam 20, eşi 16 yaşında başlamışlar flörte. görücü usulü değil, arkadaş ortamında tanışıyorlar. izmirliyiz, biz pek bilmeyiz görücü filan... neyse 4 yıl içinde ustam çalışa çabalaya para biriktirip bi ev yapmış ailesinin verdiği arsaya. evleri bitince evlenmişler. kız 20, erkek 24 yaşında evlendiklerinde. pedofili yok.
    3. "fırsat geçmemiştir eline" diyenler, atölyenin yanında rusların filan çalıştığı pavyonlar zinciri var. en basitinden... dadanan çok usta var, hepsi bilinir. benim ustam gibi bikaç usta daha var böyle, gitmez karıya kıza. bunlar da bilinir.
    4. "38 yaşında adam neden 75 yaşında gibi konuşuyor?"... çünkü soran kardeşinin aldatmalarla ilgili kafası karışık şu ara. feyz için sorduğunu biliyor. ondan dolayı kalbini açıyor.
    5. "20 lik kızları canının çekmesi filan ne demek? aldatmış sayılır!" diyenler... okuyun pls:
    (bkz: erkeklerin aldatmama sebepleri/@demesi kolay tabii)
    6. bu adamla 5 yıldır bazen günde 16 saate varan sürelerde çalışıyorum. dükkanı kapatıp eve nasıl koştuğunu bizzat biliyorum. eşiyle nasıl konuştuğunu, saygısını, sevgisini... ona yaptığı süprizleri, şevkatini.. o yüzden lütfen genellemeyin. aile babasıdır, bu adam düzgün bi adamdır hakkaten.
    bu soruyu başkasına değil de, ona sormamın sebebi budur zaten..

  • fena olmayan rezalet. okuyucuyu içine çekmeyi başarıyor ancak gereksiz uzatıldığı kısımlar olmuş ve finalde şaşırtmıyor. aksiyon sahneleri oldukça az, kuryeyle beraber şubeye gitme kısmı eklenirse daha güzel olabilir.

    bir rezalet yorumcusu olarak puanım 6/10.

  • inanılmaz güvenlik önlemlerinin alınmasıyla gerçekleşmiştir. caddelerin trafiğe kapanması, güvenlik koridoru oluşturulması, sinyal kesiciler, keskin nişancılar, korumalar, sivil polisler ve daha neler neler.

    isteyince güvenlik önlemi alınabiliyormuş demek.

  • başlık: oh be sonunda boş starbucks bardağı buldum

    1. biliyorsunuz beyler bunları bulmak çok zordur çünkü alan insan yıllarca bunları kullanabilir. gider evinde nescafe yapar sanki matara kullanırcasına yıllarca bunları kullanırlar.

    bugün işten gelirken yol kenarında bırakılmış grande boy bir bardak buldum. içerisinde 3-4 parmak kadar tahmin ettiğim kadarıyla mocha vardı. mochayı tek dikişte kafaya dikerek oracıkta bitirdim. az önce eve vardım direkt gidip mutfakta kenarında ki kahve lekelerini ve kapağı sildim.

    yarın ilk işim nescafe 3ü1 aradamı yaparak içine koyucam ve marlboro paketine koyduğum samsun 216'larım ile artık ben de havalı bir insan evladı olucam.

  • 6 lahmacundan sonra artık o bir kız değil, bir mahmuttur bir süleymandır. en acıklısı da kız bedenine hapsedilmiş olmasıdır.

  • ortada "oglumuz kayiptir, yasamindan supheliyiz" dememis bir garipoglu ailesi varken
    ortada cinayet saatinden beri kayip olan bir cem varken
    ortada kesik bir bas, bir de govde varken
    ortada kan kokulu bir villa varken
    ortada her gun, hatta hayatlari boyunca o kesilme olayini hatirlayacak, dusunecek bir karabulut ailesi varken,

    kimse kusura bakmasin, hukukcularla degil karabulut ailesi ile empati kurarim ben.

    ha bir de ben onun hukuken masumiyetini yerim.