hesabın var mı? giriş yap

  • dünyanin ikinci dünya savasina kadar gördügü ve atom bombasinin yapiminda da ilham alinmis en büyük patlama. aralik 1917'de belcika bandirali imo, 3000 ton tnt ve bilumum bomba yüklü fransiz gemisi mont blanc ile carpisir. fakat beklenenin aksine bi patlama gerceklesmez. cünkü yüksek patlayicilar sinifindan olmayan tnt basinc altinda patlamaz. yine de nasil bi tehlikenin icinde oldugunu bilen tayfa gemiyi hemen terk eder. 15 dakika boyunca gemi patlamadigi gibi yüzlerce insan da kiyida toplanir ve bu ilginc kazayi izlemeye koyulur. derken mont blanc alev alir. fakat bu da patlama icin yeterli degildir, zira tnt'nin patlamasi icin öncül bir patlama, bir sok gerekmektedir. bu arada alevler daha cok insani kiyiya ceker, bazilari da evlerinin camlarindan geminin yanisini izlemeye koyulurlar. aslinda alevler icinde tnt sadece kömür gibi yanip sönücektir. fakat bu artan isi tnt'yi degilse de diger patlayicilari atesler ve tnt'nin patlamasi icin gerekli sok gerceklesmis olur.
    patlama o derece siddetli olur ki sadece olusan dalgalardan 200 kisi ölür. evlerinin icinde oturan insanlar dahil 2000'e yakin insan hayatini kaybeder. 9000'in üzerinde yarali vardir. geminin parcalari sehrin her tarafindan toplanir. nerdeyse 100 km uzaktaki evlerin camlari iner. kopmus insan uzuvlari limanin her tarafina dagilmistir.

    patlamanin bu kadar etkili olmasinin nedeni ise geminin deniz yüzeyinde, yani zeminden yüksek bi yerde olmasidir. söyle ki, patlamanin ardindan olusan enerji hem asagi hem yukari dogru bi basinc uygular. yukarda hava asagida da daha etkilisi zeminden destek alarak etkisini katmerler. los alamos'daki bilim adamlari da man hattan projesi sirasinda bu bilgiyi dikkate alir ve yaptiklari deneylerle onaylarlar. böylece atom bombasinin kullaniminda ayni yöntem uygulanir. ucaktan birakilan bomba henüz zemine inmeden havada patlatilir ve patlamanin siddeti katlanir. böylelikle daha fazla can alma hedefine ulasilmis olunur

    (bkz: hirosima)
    (bkz: nagasaki)
    (bkz: hidrojen bombasi)

  • van persie kostugunda pas verilmeyince ya da basarisiz pas olunca, ulan ayip oldu adama yaa diyip utandigim mactir

  • anayasa mahkemesi'nin ekşi sözlük lehine verdiği kararın kapatma kararını veren mahkemeye tebliğ edilmesi sonrasında karar kaldırılarak btk'ya tebliğ edildi. btk'nın sitesinde de engel kaldırılmış görünüyor

    şu an için bazı iss'lerde henüz uygulanmaya başlanmadıysa da çoğunluk iss'den eksisozluk.com'a girilebilmekte.

    hakkımızın türkiye'nin en yüksek mahkemesi tarafından teslim edilmesi çok güzel ama yaşanan hukuksuzluklar nedeniyle buna mecbur kalmış olmamız üzücü ve yorucu.

    oh be! herkese benden çay!

  • aleyna tilki'nin başarısız olmuş ilk yurt dışına açılma denemesi.

    warner music group distribütörlüğünde yayınlanan şarkı, youtube'da sadece 10 milyon izlendi (onun da çoğu aleyna ne yapmış diyen meraklı türkler tarafından). spotify'da ise 3 milyon stream bile alamadı. aleyna ülke dışında istediği başarıyı yakalayamadığı gibi bu sefer ülke içinde de ses getiremedi. zaten abd ya da ingiltere listeleri gibi bir şey düşünmemiştik ancak kıta avrupası'nda ya da diğer müzik piyasalarında da hiç varlık gösteremedi.

    şarkının başarısız olmasının birçok nedeni var. çoğu kişi "türk işte, nasıl başarılı olsun?" diye düşünüyor ama bunu diyebilmemiz için aleyna tilki ve ekibinin teknik olarak her şeyi doğru yapmasına rağmen başarısız olması gerekirdi. oysa aleyna'nın yaptığı çok ciddi hatalar var.

    ilki ve en önemlisi şarkı seçimi. retrograde dua lipa, sarah hudson, diplo, king henry ve jr. blender tarafından yazılmış bir edm şarkısı. yabancı müzik listelerini şöyle bir karıştırırsanız urban/rap/r&b türleri etkisinde olduğunu, edm gibi dancepop şarkılarının biraz geri planda kaldığını görürsünüz. tür olarak çok da doğru bir şarkıyla gelmediler. aleyna ülke içinde bu edm sound'unu satmayı başardı ama edirne'den yukarısı için bu müzik türü bir süredir gündemden düştü.

    ikincisi, piyasaya açılmak için seçtiği ismin dua lipa olması, daha doğru bir ifadeyle onun yolundan gitmeye çalışması. dua lipa kendini ispatlamış köklü bir şarkıcı değil ki. hâlâ kendini kanıtlama yolunda adımlar atan popüler bir isim o kadar. ilk stüdyo albümünden bir şarkı hit olmuştu. ikinci albümü ise ilkine kıyasla daha fazla ses getirse de abd'de üçüncü sırada kalmış ve yıl sonu listelerinde ilk 50'ye girememiş bir albüm. üstelik bizim buralarda her ne kadar arnavut olmasıyla gündeme gelse de özünde ingiltere'de doğmuş ve baştan aşağı ingiliz biri. müzik endüstrilerini takip edenler bilir, ingiliz şarkıcılar kendi endüstrilerinden çok ciddi destek görürler. abd'deki gibi %100 serbest piyasa yoktur. açıkça kayrılırlar. bu da onlara abd'de olmasa bile avrupa çapında hatırı sayılır bir başarı getirir. yani dua lipa'nın sadece new rules'la popüler olduğunu, onun gibi bir edm şarkısıyla bu popülariteyi yakaladığını düşünüp aynısını yapmaya çalışmak çok da iyi bir fikir değil.

    ikinci nokta yine dua lipa. piyasaya hızlı giriş yapmak isteyenler hitmaker'lar dediğimiz prodüktörlerle çalışır ve radyo dostu pop şarkılarla piyasaya girerler. şarkı yazarlığı konusunda hiçbir tanınırlığı olmayan ve kendi şarkılarını yazmasıyla bilinmeyen birinden şarkı almak niye? madem kesenin ağzını açacaksınız, piyasanın önde gelen prodüktörleri dururken neden genç ve şarkı yazarlığıyla bilinmeyen bir isim? bunun doğal sonucu olarak şarkı ciddi anlamda çok kötü. çok ucuz bir şarkı.

    dahası, dua lipa bu şarkıyı kendi albümüne koymak yerine sağa sola veriyorsa "album reject" dediğimiz bir parçadır. yani reddedilmiş, artık bir şarkıdır. yurt dışına açılmak isteyen biri diğerlerinin artığıyla mı yola çıkmalı sizce?

    bir başka konu, aleyna tilki'nin kimlik karmaşası yaşaması. tarz olarak dua lipa olmak istemiş, stil olarak şarkıcı ava max'a benzemiş. masa başında oturup "kime benzetirsek yıldızı parlar" diye düşünüp bu iki ismi bulmuşlar ama hiçbirinin aklına kendisi olması gerektiği gelmemiş. şu tarzı twitter'da "çakma ava lipa" ya da "dua max" esprilerinden fazlasını getirmedi. sadece alay konusu olmasına yaradı.

    aleyna gerçekten orijinal bir tarzla ve kaliteli bir şarkıyla gelseydi, piyasanın günümüz popüler isimlerini takip etmek yerine kendi yolunu çizseydi ve başarısız olsaydı, o zaman derdik ki "batı müzik endüstrisine karşı türk kimliğiyle ancak bu kadar oluyor. başarısız olması normal" ama önce onun üzerine düşeni yapması lazım. kendisi ve ekibi baştan sona yanlış şekilde yurt dışına açılmayı denerse başarısız olmalarında da şaşıracak bir şey olmaz. yalnız şunu belirtmek gerekir. şarkının tek iyi yanı aleyna'nın aksanı. o işi çok iyi kotarmış.

    o değil de, günümüzdeki şartlar hadise'nin elinde olsaydı bugün bambaşka bir yerde olabilirdi. hani şu "türk olduğu için önü tıkalıydı" engeli var ya, işte tam anlamıyla hadise'yi anlatıyor. mükemmel bir şarkı ve mükemmel bir stil. üstelik aleyna'dan çok daha fazlası vardı, hadise kendi şarkılarının yazımına katkıda bulunuyordu. gelin görün ki piyasaya çıktığı dönem youtube daha yeni kurulmuştu. streaming platformları diye bir şey yoktu. politik doğruculuk kavramı bugünkü gibi değildi, şarkıcılara karşı daha anlayışlı yaklaşılmıyordu.

    eğer hadise bugünün şartlarında, bugünün youtube'u ve spotify'ında stir me up gibi bir şarkıyla gelseydi dünya çapında tanınan bir isim olması işten bile değildi. 15 yıllık stir me up'ın bugün bile gideri var. o kadar iyi bir şarkıydı.

  • sabahları, burnunuzun dibine kadar sokulduktan sonra gözlerinizin içine bakarak "baba uyandık mı? " diye soran üç buçuk yaşında sarı kafalı bir oğlan çocuğu.

    ardından "henüz uyanmadık oğlum" deyip, yarım saat daha sarılarak uyumak; hayattaki küçük mutlulukların en değerli bonusu.

  • her alanda özelleşilsin ki vatandaş yarı maaşa çalışsın aradaki farkı da biz yandaşa yedirelim naraları geliyor.

  • çaylaklarımızın şikayetlerinin farkındayız ve hak veriyoruz. söz konusu taleplerinin önceliklerimizin arasında yer alan, hedeflerimizle örtüşen geri bildirimler olduğunu ve çözümü için çalıştığımızı bilmenizi isteriz.

    bir süre önce algoritma onayı ile çaylaklık sırasında yıllarca bekleme zulmünün önüne geçmek için önemli bir adım attık. halen geliştirmekte olduğumuz algoritma ile birlikte sizlerin geri bildirimleri üzerinde çalışıyoruz. bunun için mevcut sistemi baştan sona değiştiriyoruz. böylece, çaylak kullanıcılarının onay için uzun süren bekleyişlerinin önüne geçen kolektif ve otomatik bir sistemin kısa zamanda hayata geçmesi için elimizden geleni yapıyoruz. ayrıca, çaylaklarla mesajlaşmayı da açacağız ve çaylaklardan mesaj almak istemeyenlere buna ilişkin bir seçenek de tabii ki sunacağız. aydınlık günler yakın.

  • istanbul havalimanı, 3. köprü, osmangazi, çanakkale, şehir hastaneleri ve bir çok atıl havalimanı ihalesini euro ile yapıp halkın mevduatlarını tl’de tutmasını istemek nedir yahu? aptallara dolar yaktırtmak en sevdiğim akvitiviteleri; kendi yandaşına bir yandan euro ile ödeme yaparken oy veren kitlene elindeki euro’yu bozdur baskısı yapmaları tam anlamıyla komedi. aptal turnusolü gibi bir olay. sen tl kullan çomarım, euro bana ve yandaşıma lazım.