ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
memurların istanbul'da yaşamasının anlamsızlığı
-
git kardeşim, maaşının yarısını kira adı altında zamanında gecekondusu olan kıroya verme.
illa gezmeyi severim ben diyorsan ayda 2 kez istanbul'a gezmeye gel. zaten sürekli istanbul'da yaşadığında parasızlıktan ayda 3 kez çıkamıyorsun.
istanbul'da yaşamaya mecbur değilsen git. nasılsa deprem olunca tayin isteyeceksin.
edit: aslında konu memurların istanbul'da yaşama isteğinin anlamsızlığı üzerinedir. mecbur kalanlar, zorunlu görevde olanlar hariç tabi. onlar bitince gidebilirler sorun yok.
angry grandpa ps4 şakası
-
gülüşüne kurban olduğum dededir. al bunu koy hükümetin başına ne dert kalır ne tasa...
işçiye yüzde elli zam...
zam zamanı
yüzde iki
aaaa hhhaa haaaa haaa haaaa haaaaaaa haaaa haaaaaa haaaaaaaaa
lan bizimkiler de aynısını yapıyor ama hep somurtuyorlar bu hiç değilse işin taşşağında...
haaaaaaa haaaaaa haahahhh haaaaaaaaaaa
db editi: minik gülce için yardım kampanyası *
demian
-
hesse'nin, diğer kitaplarında olduğu gibi, insanlık ve bilgelik aşkına kurguladığı bir başka karakteri ve öğretisi; içsel özgürleşmeye tuttuğu feneri...
"kim kendi kafasıyla düşünemeyecek ve kendi kendisinin yargıcı olamayacak kadar rahatını seviyorsa, olduğu gibi boyun eğer yasaklara."
the matrix resurrections
-
hayalimdeki matrix 4 ismi. cuk oturmuyor mu allah için!
tarihin arka odası
-
erhan afyoncu: hocam, şimdi tarihte kurulan ilk türk devleti hangisidir?
ahmet taşağıl: büyük hun imparatorluğu..
murat bardakçı: tarih kaç?
ahmet taşağıl: 2259
erhan afyoncu: milattan önce mi?!
lan be olsam milattan sonra derdim amk. doktor emmett brown kuruyor.
90'lı yılların unutulmaz replikleri
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
"çok sıkıcı birisin"
"hayata karşı dimdik durmuyosun"
"çalışıyorum biliyorsun"
"öf"
"pöf"
"tamam"
"sana da"
"ben de"
"günaydın"
"neyse uyuyorum ben iyi geceler"
zaten bunlarla geçti aylarimiz. smile bile atmazdi lanet karı. ulan botla mi sevgili olmuşuz napmisiz aylarca şimdi fark ettim de.
the witcher 3 wild hunt
-
iki kez ana hikayeyi bitirdikten sonra, kitapları da okuyunca tekrar başladığım oyun. ve görüyorum ki hala ama hala beni şaşırtıp heyecanlandırabiliyor.
--- spoiler ---
side questlerden spoiler içerir
--- spoiler ---
novigrad kırsalında cüce bir otacı, benden ot toplamaya gönderdiği fakat geri dönmeyen çırağını bulmamı istedi. ot toplamaya gönderdiği civara gittiğimde, civarda bir tane köy buldum. ama işin ilginci, köyde 5-6 ev olmasına rağmen bir tanesi hariç hepsi boştu. o tek evde de ihtiyar bir karı koca yaşıyordu. otacının çırağını sorduğumda onu ot toplarken gördüklerini, ama daha sonra ormanda kurt ulumaları geldiğini, muhtemelen çırağın kurtların akşam yemeği olduğunu söylediler. akla yatkın gelse de boş evlere de bir bakmak istedim. evlerden bir tanesinde kanlı bir kesme tahtası ve bıçak vardı. ama başka hiçbir ipucu yoktu. kanlı tahtayı ihtiyarlara sorduğumda o evin önceden bir avcıya ait olduğunu ve avladığı hayvanları orada doğradını, bu işin dışarda olmasındansa içerde yapılmasının daha temiz olduğunu söylediler. fakat yaşlı adam biraz öfkelenmiş gibiydi, bana sen bu işleri ne diye karıştırıyorsun minvalinde bir şey söyledi.
o an dönüp otacıya çırağının kurtlara yem olduğu haberini vermek üzere köyden çıkmaya karar verdim. ancak tam köyden çıkarken bu karı kocanın evinin bahçesinden çürümüş et kokusu geldiğini fark ettim. kokuyu takip ettiğimde, yaşlı çiftin evinin bahçesinde sığınak gibi bir yere açılan ve üzeri varillerle örtüşmüş bir tahta kapak olduğunu gördüm. kapağı açıp aşağı indiğimde ise karşılaştığım manzarayı tahmin edersiniz. otacının çırağı bir masanın üzerindeydi, belden aşağı paramparça vaziyette; yanında bir sürü kesme aletiyle cansız yatıyordu. artık durum iyice ayyuka çıktığından yaşlı çiftin yanına döndüm. onlara aşağıdaki durumu gördüğümü söylediğimde, bana çırağı kurtların öldürdüğünü ama kendilerinin çok yaşlı ve aç olduklarından mecburen onu yediklerini söylediler. fakat yılların witcherı bunu yer mi ? yemedi tabii. ikisini de orada öldürdüm, durumu da otacıya bildirdim.
bu quest böylece bitti, aradan bir sürü görev daha geçti. daha sonra başka bir yere giderken yolum mecburen bu olayın geçtiği köye düştü. orada, ihtiyarların evinin önünde 3-4 tane gûl gördüm. gûlları kesince yerde ihtiyar karı kocanın cesetleri gözüme çarptı. onların da bir kısmı gûllar tarafından yenmişti. bu manzarayı geralt da manidar bulmuş olacak ki, "hah, nekrofagilar, layığınızı bulmuşsunuz." dedi kendi kendine.
ben o ceset kokusunu alıp da bahçeye bakmasaydım, otacıya gidip çırağını kurtların öldürdüğünü söylecektim ve görev öylece bitecekti. ama minicik bir detayla alttan devasa bir hikaye çıktı bir sidequest için. sanırım cdpr'i diğer yapımcılardan ayıran şey de tam olarak bu *
--- spoiler ---
spoiler sonu
--- spoiler ---
iran in turkey out
-
ing. ben içeri doğru koştum hindi dışarı kaçtı
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bir imama, "yahu hoca efendi, kur'an okurken sigara içesim geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "hayır, içemezsin!" cevabı alırsınız; ancak "yahu hoca efendi, sigara içerken kur'an okuyasım geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "evet, okuyabilirsin." cevabı alırsınız.
önemli olan nasıl sorduğunuzdur.
debe editi: debe editi.
kız arkadaşın yok mu sorusuna alternatif cevaplar
-
- böyle bir şey yok. ama olabilir de.