hesabın var mı? giriş yap

  • allah, kimseyi bu duruma düşürmesin. keşke yaşayıp da savaşsaydın. şimdi oğluna birileri o pantolonu hediye eder. şov yapar. okulunda ilk hafta sürekli başı okşanır.
    ve sen, bir çocuğu babasız savaşmak zorunda bıraktığınla kalırsın.
    yine de kardeşimiz buraları okursa bilsin ki şimdi okuyup yükselmenin tam zamanıdır.
    pes etme sen sakın.

  • çözümü bizdedir.

    fransa'ya iyi niyet adına hemen bizim sokak kedilerinden büyük bir ekip yollayalım. hem paris havası almış olurlar, hem de karınları bir güzel doyar :)

  • amortisör fiyatlarının yıllara göre dağılımı.

    diğer belediyeleri bilmem ama çankaya belediyesi bizlere mayın tarlası gibi yolları layık görmüştür. hele bir de yağmur yağdığında görün ortamı.

    düzenleme:
    "sokakları yapmayan ankara büyükşehir belediyesi. çankaya belediyesinin sorumluluğu yok" şeklinde mesajlar geliyor. arkadaşlar, yanlışım varsa düzeltin ama 12 metre ve daha geniş tüm caddeler büyükşehir belediyesinin sorumluluğunda iken, geri kalan tüm sokaklar ilçe belediyelerindedir. bu bahsettiğim ilçe belediyesi sorumluluğundaki sokakların ne durumda olduğunu görmek isteyen ankara'lılar birlik mahallesi, güzeltepe mahallesi, yıldızevler mahallesi sokaklarında dolaşarak ne demek istediğimi anlayabilir.

    ankara büyükşehir belediyesinin ne kadar berbat bir hizmet anlayışına sahip olduğunu çankaya'da oturanlar biliyordur zaten. lakin chp'nin ağırlıklı olduğu bir bölgeye kötü hizmet vermek tam da onlardan beklediğim bir hareket. ama en azından çankaya belediyesinin kendi bölgesine iyi hizmet vereceğini umardım.

  • ahiretin resmi dilinin arapça olduğunu öğrendiğimiz başlık. ortamlarda dinim evrensel dersin kim bilecek.

  • müsaadenizle...

    doksanlı yıllar; bütün bir doksanlarda beşiktaş'ın toplam üç şampiyonluğu var. ben beşiktaş'lıyım.

    "bak biz şampiyonuz, gel sen bizim takımı tut" diyen eş, dost, akrabaya gereken cevabı çocukça bir masumiyetle veriyorum.

    öyle ki gözyaşı döktüğüm oluyor bunun için.

    2002 - 2003; beşiktaş 100 yaşında, takım şampiyon. 2008 - 2009'da çift kupayla şampiyon. bir de o yıllarda can dostum, kardeşim dediğim adamlarla tanışıyorum beşiktaş sayesinde.

    yıllar geçiyor; "feda" diyoruz. herkes, kendi meşrebince yorumluyor.

    eyvallah.

    hem biz beşiktaş'ın iyi gününde beşiktaş'lı olmadık ki sırtımızı dönelim.

    içimiz; hep bir hoşçakal ülkesi ya; sokaklarında umut dolaşıyor.

    2015 - 2016 sezonunda şampiyon oluyor beşiktaş olmasına da, öncesi var. öncesinde de şampiyon gibi oynuyor takım. öncesinde de...

    2016 - 2017 sezonunun şampiyonu da oluyoruz.

    üstelik nasıl biliyor musun? her bir detayını hak ederek. öyle böyle bir hak etme değil üstelik bu.

    bunca yıla neler neler sığdırıyor bu gözler. neler görüyor, nelere tanıklık ediyor. nelerle doluyor bir bilseniz...

    beni, beşiktaşlılığımı bilenler zaten bilir. bilmeyenler de elbet öğrenirler vakti gelince. tek kelime etmem sezon boyunca. sezon sonu geldiği vakit de neleri biriktirdiysem dökerim.

    beşiktaş; bu gün hak ettiği şampiyonluğu, bir kez daha ve üstelik eze eze kazanmıştır. bu başarıda bu takımın, her maçında en az otuz bin kişiye oynamasında emeği olan, yalnız bırakmayan taraftarı, hocası, futbolcusu, diğer branşlardaki sporcuları, yönetim kurulu, süreyya'sı dâhil herkesin katkısı büyüktür.

    "sevinmek için sevmedik" biz.

    ancak hakkımızsa sevinmek, dibine kadar.

    hem o 3. yıldız; beşiktaş'ın armasında yıllardır var. en güzel haliyle...

    şimdi diyeceksiniz ki; tipik beşiktaşlı romantizmi. yok hocam, öyle değil o. gerçekten beşiktaş taraftarı olan her bir bireyin hayatta bir duruşu var. "üzerimde beşiktaş forması varken yalan mı söyleyecektim diye soran vedat okyar'dan bir parça var o taraftarların göğsünde.

    her toplulukta elbet vardır çürük elmalar. asla yok diyemem. ancak kendisine vedat okyar'ları, seba'ları, hakkı yeten'leri örnek alan beşiktaş taraftarlarının sayıca daha fazla olduğunu sakın ama sakın göz ardı etmeyin.

    şerefinle, hakkınla, onurunla ve gururunla beşiktaşım. bu başarı senin hakkındır.

    benim bu gece düşlerim dehşetli güzel.

    sağlıcakla.

  • bazı sualleri beraberinde getiren bir beyanat.

    misal, "parti başkanlığını delegelere sormakta mahsur var iken başkanlık sistemini millete sormanın mahsuru nasıl oluyor da yok oluyor?"

    .

  • bugün gördüğüm bir röportajında şöyle demiş:

    " - kitapta yer alan metinlerin ortak bir teması yok; adı gibi paramparça... ama ortak bir duygusu var, o da melankoli. neden?

    " + kitap olsun diye yazılmadıkları için parça parçalar. her parça kendini ayakta tutmaya çalışıyor. diğerlerine de destek olmaya çalışıyor biraz. ben tabii bunu bilerek yapmadım, az önce bahsettiğim şartlardan ötürü böyle oldu. ortak duyguya gelince onu tek sözcükle özetleyip melankoli diyebilir miyiz emin değilim. melankoli güzel bir sözcük, güzel bir tınısı var ama sözcüklere o kadar güvenmiyorum.

    " - siz melankolik misiniz?
    " + ben beşiktaşlıyım. "